Yıldıray OĞUR
Bizi savaşa çekmek istiyorlarmış. Ortadoğu’da büyük oyunlar oynanıyormuş yine. Savaş lobileri devredeymiş. Emperyalistler yine kan ve gözyaşı istiyormuş. Böl, parçala, yönet ve diğer tüm bilumum şer planları devreye sokulmuş.
30 yıl önce de denemişlerdi aynısını. 1982’de de aynen böyle olmuştu. Suriye’de isyan çıkarılmıştı. Bu kez Hama’da. Baba Hafız Esed hiç bu numaraları yer mi: “Hama olayının arkasında Amerika var” demişti. O günlerin Milliyet’i İslamcı militanlara karşı mücadele eden laik Esed’in bu açıklamasını şöyle vermişti: “Müslüman Kardeşler’in hücrelerine yapılan baskınlarda Amerikan yapısı silahlar ele geçtiği öne sürülüyor. Ayaklanma haberlerinin ilk defa Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nca duyurulması da şüpheleri arttırıyor.”
30 yıl önce Evren’in umurunda olmamıştı Hama’da olup biten. Dışişleri Bakanı İlter Türkmen birkaç ay sonra bizim teröristlerimizi desteklemeyin de ne yaparsanız yapın kabilinden ziyaret etmişti Şam’ı. O gün bizi sokamamışlardı Suriye’ye. Hama’da ayaklanan halkın arkasında ise anlaşılan iyi duramadı ABD. Yoksa o “terörist hücrelerde” 25 bin kişi ölür müydü hiç? “25 bin kişi ölmüş ama sor bakalım niye”nin hikâyesini ise geçenlerde necip antiemperyalist Türk basınının yeni kuşağından bir dış haber şefi yazdı, ondan okuyun.
Keşke Türk basını dünyada daha iyi okunsa. Suriye’ye müdahale lafı geçince “Irak da böyle işgal edilmemiş miydi” diye vijdan kuaför salonlarından meç kadar eski moda analizler yükseliyor da yine. Meğersem Irak’ı işgal edenler, Suriye’yi de işgal etmek istiyor, Türkiye’yi de bu işgale alet etmek istemektelermiş. Almanlar da bizi Birinci Dünya Savaşı’na böyle çekmemiş miydi zaten? Tarihsel örnek bol kepçeden verilir işte. ABD ve müttefikleri, Irak’ı, kendi halkını katleden Saddam Hüseyin’i durdurma gerekçesiyle işgal etmişti aslında değil mi? Hani Halepçe, Enfal katliamlarını durdurmak bahanesiyle. Colin Powell o halde boşuna rezil oldu Birleşmiş Milletler’de o kitle imha silahları yalanlarını söylerken? Bu aralar George Bush Türk basınını okusa Irak’ı neden işgal ettiğini sonunda kendisi de anlayacak.
Elimizi korkak alıştırmayalım. Esas Bosna’nın ve Kosova’nın emperyalistlerce işgaline benzetmek lazım bugün Suriye’ye yapılmak isteneni.
Miloseviç’in içişlerine müdahale etmedi mi NATO? Ne güzel Tito’nun evlatları mutlu mesut yaşamaktaydılar birarada. Hep aynı oyun. Önce Yugoslavya’da Katolik Hırvatlarla, Ortodoks Sırplar arasında mezhep kavgası çıkardılar. Sonra da işbirlikçi Aliya İzzetbegoviç’i kışkırttılar. Suriyeli muhaliflere silah gönderen Suudiler, Sırp sniper’lar tarafından korunan Bosnalı Müslümanları da silahlandırmadı mı? “Yeşil Kuşak Projesi Balkanlar’da” değil de ne? Lütfen dikkat: Srebrenitsa’da katliam yapıldığını kim söylüyor hem; Humus’ta da katliam yapıldığını söyleyenler. Analizinize sağlık ama boşuna yorulmayın. Her şey çok açık: Belgrad’ı bombalayan dış güçler şimdi de Şam’ı bombalamak istiyor. Emperyalistlere yıllarca katliama müdahale edin diye adeta yalvaran, ekmeğini yediği ülkesi Yugoslavya’ya ihanet eden Aliya İzzetbegoviç’in arkasında hangi güçler vardı acaba? Az kalsın bizi de çekeceklerdi o savaşa.
Sivas’ta Madımak’ı yakan kalabalık bile kendilerine müdahale eden askerleri “Ordu Bosna’ya” diye durdurmamış mıydı o günlerde. Türkiye’de Batı’yı Bosna’daki katliama müdahale etmediği için ikiyüzlülükle suçlamayan kimse kalmış mıydı acaba? Bir tek Perinçek hariç. O hâlâ istikrarını koruyor. Miloseviç de vatanını koruyordu Esed de.
E haksız mı? Suriye’nin içişlerine karışmamayı savunan dindar kalemler o günlerde Yugoslavya’nın ne diye içişlerine karışıp duruyorlardı ki? Miloseviç’in suçu neydi? Bebekken vaftiz olmak mı, aklı baliğ olunca kelime-i şahadet getirmemek mi?
Peki, 1999’da Kosova’da nasıl alavere dalavere yapıp savaşa soktular bizi. NATO’nun ne işi vardı Kosova’da? Miloseviç’in işi değil miydi Kosova? Adam halkını öldürüp öldürmeyeceğini Amerikalılara, Türklere falan mı soracaktı? Ellerinde Amerikan bayraklarıyla müdahaleyi kutlayan milli şuurlarını kaybetmiş Kosovalılar ne bilir kendileri için en doğrusunun ne olduğunu?
Libya’da NATO müdahalesine karşı çıkan hükümetimizi nasıl oyuna getirdiler hatırlayın. NATO’nun bombalarıyla Trablus’a yürüyen muhaliflerle Kaddafi’nin Yeşil Meydanı’nda nasıl Cuma namazı kıldırttılar Başbakan’a. “Yeşil Kuşak Trablusgarp Cephesi’nde” demeyelim de ne diyelim. Yerli halkı Libya’yı Kaddafi’ye methiyeler yazan Türk antiemperyalistlerden daha mı çok seviyor diyorsunuz yani. İşte bunu kabul edemem.
Suriye meselesinde ise içinizi ferah tutun. Merak etmeyin. Mahallede, karakol da dâhil, bu kez kimsenin o kadar umurunda değil komşudan gelen çığlık sesleri. Hem o kadar bağırmadı ki kadın henüz. Hem ne malum belki de evde El Cezire açıktır ve çığlık sesleri televizyondan geliyordur?
Mahallenin muhtarının Beyaz Ev’inde ışıklar seçime kadar yanmayacak. Avrupalı komşularımızın da başı belada zaten. Hem nemelazım laik diktatör gidip yerine seçimle İslamcılar gelirse ne olur Hıristiyanların hali. Mahallenin imamı zaten dayakçı kocayla aynı dergâhtan, mahallenin eli silahlı delikanlıları da aynı kafadan.
Kimse bir şey yapmayınca vicdanı el vermeyip gece vakti komşunun zilini çalmak için kalkan hükümetimize de engel olmalıyız. Ne gerek var şimdi. Elalemin derdi bizi niye geriyor. Erkektir döver de sever de. Aile kavgasında araya girilmez. Kendi kendilerine hallederler meselelerini, karışmak bize yakışmaz.
Yat hadi, olmadı yastığınla kulaklarını kapat. Az sonra nasıl olsa kesilir çığlık sesi. 30 yıl önce kesilmişti, hatırlasana.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025