Yıldız Ramazanoğlu
Pazar sabahı herkes son zemheri soğuklarını evinde geçirme azminde. Erkenden yola çıktığımda mahallemizin köpekleri durağa kadar eşlik etti her zamanki gibi. Allah’ın rahmeti içlere işleyerek yağıyor, ağırlık olarak gördüğümden yine şemsiyem yok. Bağlarbaşı Kültür Merkezi’ne konuşmaların yapılacağı salona vardığımda birkaç kişi gelip en arkalara doğru oturdu. Sonra ilmi toplantılarda böyle salonlarda görmeye alışık olmadığımız, hayret verici güler yüzlü, selam veren insanlar birer ikişer süzülmeye başladılar içeriye. Herkes birbirini tanıyormuş gibi kucaklaşan muhabbet eden kadınlar, erkekler, çocuklar biraz da ürkek, tedbirli, edepli adımlarla yerleşiyorlar koltuklara.
***
Şaşkınlığımı mazur görün, katılımcılar uzak yollardan gelmiş; varken unuttuğumuz, karşılaşma ihtimalimiz kimya olmuş bir güzel insan seli... Dünyevi kariyeriyle başı dönmüş, selamsız sabahsız ayağınıza basıp geçen, af dilemekten aciz insanlarla alakası yok gelenlerin. Şuna, buna, ötekine yer ayırdım diyerek birkaç koltuğu saatlerce boş tutan, üç saat yan yana otursanız başını çevirip bakmayan kişioğulları gitmiş, ayaklarının ucuna basar gibi yürüyen, her canın yanında mutlu olan, yüzlerindeki içten gülümseme dua gibi parıldayan birileri gelmiş. Her birine sarılmak isteyebileceğiniz başı örtülü veya açık kadınlar mesela. Kıyafetleri markasız, mütevazi; ötekinin ırkına, mezhebine, meşrebine, esvabına, başının açık olup olmamasına, makyajına takılmayan; sadece şükürle sükunetle selamlaşan dualaşan insanlar. Salonu tamamen dolduran ihvan Adıyaman, Bursa, Kosova, Saraybosna, İzmir, Afyon, Konya gibi nice şehirlerden yola çıkmış. Şehirler, hocalar, meşrepler, dersler, yaşlar, cinsiyetler muhtelif ama menzil aynı; Kur’an’ı bihakkın anlamak ve yaşamak.
Günümüzde elhamdülillah kitaplar, allameler, yazarlar, bilginler ve kanaat önderleri tarafından kuşatılmış haldeyiz. Bu konuda bir yoksunluk yok. Artık değerli olan, bütün bu değerlerin insanlığımızın hak ve adalet duygumuzun inkişafındaki etkisi ve kalbimize nüfuz kabiliyeti. İlmiyle amil, sözleriyle müsemma insanlara olan hasret, İslam dünyasında milyonlarca insanı derin ürkütücü vadilerde mecnun misali gezdirip duruyor.
Sabahın ıssızlığında loş salon; arayanlarla, mahviyetle, havf ve reca arasında muhayyer kalmış taliplerle, tevazunun buhuruyla, melami meşrep insanların nefesiyle doluydu. Pop art sanatçısı Andy Warhol demişti ya, çağımızda herkes bir dakikalığına da olsa meşhur olacak diye. Burada tam tersi, bilinmeme arzusunu pekiştirmeye gelmiş insanların mahcubiyeti okunuyordu yüzlerden ama birbirlerini tanıyorlardı yüzlerdeki ortak yol işaretinden. Yaratılmanın sevinci hüznü, Rabbini ve rızasını aramanın kaygısı ve umudu...
2’nci Uluslararası Melâmîlik ve Seyyid Muhammed Nûru’l Arabî Sempozyumu’nda konuşulanlarla ilgilenmedim açıkçası. Katılımcıların kısa bir anda gözlemlediğim intibaıdır anlattıklarım. Görmek istediklerimizle temaşa ettiklerimiz birbirine karışır bazen amenna, muhayyilenin ve beklentilerin etkisi yok saylamaz. Tasavvuf kusursuz bir yol değildir elbette, üzerine nice tartışmalar araştırma ve analizler var. Fakat bir an da olsa İslam’ın nazikler ve kibarlar kârı olduğunu hatırlamak; hoş hal, hoş nazar ve hoş kelamdan nasiplenmek herkese iyi gelmiştir mutlaka. Kütahyalı İbrahim Sunullah Efendi’nin hayattan süzülüp gelen öğütleri yabana atılamaz, incitmemenin de ötesine geçip mümkün olduğunca incinmeyi terk etmek, hak bildiğin yolda giderken kınayanların kınamasına aldırmamak, en büyük mürebbi olan toprakla ilgilenmeyi ihmal etmemek hatta imkan nispetinde çiftçilikle iştigal etmek.
***
Melamet neşvesinin ve hırkasının konuşulduğu oturumlarda anlatılan yola, buradan geçmiş insanlara gıpta etmemek ne mümkün. Halk içinde hakla beraber olan, yaratılmışa müdana edip yardım istemeyen, çalışıp elinin emeğiyle geçinmeyi, almayı değil vermeyi, cömert ve fedakarca insanlara karşılıksız hizmet etmeyi ilke edinmiş; riyazetten kaçınan bir halet-i ruhiyeyi anlamak, zamanın insanı için hiç de kolay değil. İslam’ın ilkelerini yerine getirmede nice meşrepler var kuşkusuz. Hepsinin işlevi kıymetli fakat celal ve cemal esmaları arasında dengeyi bulmada yolun melâmilikten geçmesi her meşrebin ihtiyacı olsa gerek.
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020