Yusuf Kaplan
Batılıların yüzyıllık stratejisi: Ortak tarih şuuru ve medeniyet tasavvurumuzun bin yıllık omurgasının çökertilmesi
Adnan Oktar “şebeke”sine karşı -geç de olsa- önemli bir operasyon başlatıldı.
Fırsatperestler televizyonlarda sahne almaya ve açık açık hedef göstererek cemaatlere, tarikatlere saldırmaya başladılar yine.
Cemaatlerin, tarikatların sorunlarını, devletin cemaatlere ve tarikatlere nasıl bakması gerektiği meselesini sonraki yazıda mercek altına alacağım.
Bu yazıda Osmanlı’nın, dolayısıyla hilafetin bitirilmesinden sonra paramparça olan İslâm dünyasında sadece cemaatlerin, özellikle de tarikatlerin iyi kötü temsil ettikleri bin yıl İslâm dünyasını akîdevî, fikrî ve siyâsî olarak dimdik ayakta tutan Ehl-i Sünnet Omurga’nın çökertilmesinin emperyalistlerin en büyük hedefleri olduğunu, Soğuk Savaş’ın bitirilmesinden sonra Batılıların yüzyıllık stratejilerinin Türkiye’nin Ehl-i Sünnet Omurga üzerinden ayağa kalkma ve mazlum dünyayı ayağa kaldırma müstakbel girişimini durdurma stratejisini en önemli stratejileri olarak belirlediklerini altını çizerek hatırlatmak istiyorum bir kez daha.
Cemaatlere ve tarikatlere saldırmak, Ehl-i Sünnet omurgaya ve İslâm’ın medeniyet coğrafyamızdaki, özellikle de ülkemizdeki Müslüman varlığına saldırmak demektir. Bu da, bu toplumun İslâmî damarlarını kurutmakla sonuçlanacak tehlikeli bir girişimdir, intihardır, kendi ayağımıza sıkmamızdır!
KURUCU MELİKŞAH, UYGULAYICI NİMAMÜLMÜLK, TEMELLERİ KOYUCU GAZÂLÎ
Bin yıldır, İslâm dünyasını hem küresel bir güç olarak kuran hem de her tür saldırıya karşı koruyan ana omurgayı biz inşa ettik. Biz, yani İslâm dünyasının çocuklarını aynı tarih şuuru ve medeniyet tasavvuru etrafında toplayan Anadolu kıtası’nın çilekeş insanları.
Bu bin yıllık omurga, Melikşah’ın kurucu liderliğinde, Nizamülmülk’ün uygulayıcı maharetinde ve Melikşah’la Nizamülmülk’e yürünecek yolun haritasını çıkaran Gazâlî’nin temelleri koyucu öncülüğünde gerçeğe dönüştürülen Ehl-i Sünnet Omurga’dır.
Burada mezhepçi bir okuma yapmadığımı, stratejik değeri yüksek tarihî bir tespitte bulunduğumu özellikle hatırlatmak istiyorum.
İslâm dünyasının perperişan olduğu, böylesine zorlu ve kritik bir zaman diliminde mezhepçilik yapamam. Allah’tan korkarım.
Yapmaya çalıştığım şey, bugün yaşadığımız temel, varoluşsal sorunlarımızı kavramamızı kolaylaştıracak, geleceğe ışık tutacak bir alan açma, ufuk çizgisi çizme çabası.
GAZÂLÎ’NİN DİKTİĞİ OMURGA’NIN 3 SÜTUNU
Ehl-i Sünnet’in, sadece İslâm tarihini değil dünya tarihini yaklaşık bin yıl yapmasını mümkün kılan kurucu, konumlandırıcı ve koruyucu üç hayatî işlev gördüğünü söylüyorum.
Gazâlî, çeyrek asırda, bin yılın tohumlarını eken bu Omurga’yı üç muazzam sütun üzerinde/n yükseltti:
Önce, akîde muhkemleştirildi.
Sonra, fikrî yörünge kökleştirildi.
Son olarak da, siyasî bütünleşme gerçekleştirildi.
Bu üç muhkem sütunun hayata geçirilmesiyle birlikte, İslâm dünyasındaki akîdevî tartışmalar aşıldı, özgün İslâm düşüncesinin güzergâhları belirginleştirildi ve İslâm dünyasının her anlamda bütünleşmesi sağlandı.
Akîdevî temel, sağlam kurulduğu, fikrî yörünge kıvamını bulduğu ve siyasî bütünleşme nihâî noktasına ulaştığı için, müslümanlar, hem dışardan gelen bütün büyük ölçekli saldırıları kolaylıkla püskürtebildiler hem ilim, fikir, ahlâk, sanat, estetik, siyaset, iktisat gibi hemen her alanda büyük atılımlar yapacak, bütün medeniyetlerden beslenecek, hepsini besleyecek ve küresel ölçekte dünya tarihinin akışını şekillendirecek tarihî eksen konumuna yükseldiler.
OMURGA’NIN ÇÖKERTİLMESİ...
Yüzyıllık insanlık tarihini, bu omurganın çökertilip çökertilememesi belirleyecek.
İki asırdır, Batılı emperyalistlerin şekillendirdikleri dünya tarihinin ana yörüngesini işte bu omurga’nın önce dağıtılması, sonra da İslâm’ın protestanlaştırılarak dönüştürülmesi ve hayattan uzaklaştırılması stratejisi oluşturuyor.
O yüzden emperyalistler hem Vehhabilik üzerinden Selefiliği hem de Kadiyanilik ve FETÖ üzerinden İslâm’ın Protestanlaştırılması, yani hayattan uzaklaştırılması, içinin boşaltılması projesini İslâm dünyasına dayatıyorlar iki asırdır...
Toynbee, ülkemizde hiçbir tarihçinin, sosyal bilimcinin ya da fikir adamının dikkatini çekmeyen çok önemli bir tespitte bulunur ve “son asırda İslâm dünyasına vurulan en büyük darbe Ehl-i Sünnet’in dağıtılması oldu” der; Osmanlı’nın çökertilmesi ile Müslüman Hindistan’ın parçalanmasının bunun en önemli ve 20. yüzyılın tarihini belirleyen göstergesi olduğunu söyler. Tabiî buna Türk dünyasının da, Arap dünyasının da paramparça edilmesini eklemek gerekir.
Sadece müslümanların geleceğini değil, dünya tarihinin akışını şekillendirecek temel itici güç, bu Ehl-i Sünnet Omurga’nın yeniden tesis edilmesi ihtimalidir.
Çünkü Ehl-i Sünnet Omurga, mezhebî bir yönelimin adı değil, ortak tarih şuurunun yeni bir medeniyet atılımına öncülük edecek yegâne adresi ve kaynağıdır.
BATILILARIN YÜZYILLIK STRATEJİSİ: OMURGA’NIN DİRİLTİLMESİNİN ÖNLENMESİ
O yüzden asıl mesele omurganın korunabilmesi ve yeniden kurucu roller üstelenebilmesi meselesidir.
Eğer Müslümanlar yeniden toparlanıp tarih yapacaklarsa, bu omurga’nın oluşturduğu ortak tarih şuurunun hayata ve harekete geçirilmesiyle mümkün olacak bu.
Bu omurga’nın, dolayısıyla inşa ettiği ve hayata geçirdiği ortak tarih şuurunun ve medeniyet tasavvurunun merkez üssü Türkiye’dir.
İşte tam da bu nedenle Batılı emperyalistlerin yüzyıllık stratejilerinin yegâne hedefidir Türkiye.
Yaşananlara ortak tarih şuuru ve bu tarih şuurunun ana kaynağı omurga’nın yeni bir medeniyet atılımına kaynaklık edecek tarih yapıcı bir dinamik olarak bakarsanız, neden Türkiye’nin durdurulmaya çalışıldığını görebilirsiniz.
Sözün özü: Türkiye’nin ortak tarih şuurunu harekete geçirecek bu omurga, ne kadar canlı ve diri olursa, Türkiye’nin toparlanması ve mazlum dünyayı toparlaması da o kadar kolaylaşır.
Biz bu omurga’nın inşa ettiği ortak tarih şuuruna henüz hakkıyla sahip miyiz, bu, tartışılabilir.
Ama İslâm dünyası, bu ortak tarih şuurunun ne demek olduğunu iyi biliyor.
Yaşlı bir Yemenlinin şu sözünü daha önce de hatırlatmıştım: “İstanbul düştü, İslâm dünyası düştü. İslâm dünyasının ayağa kalkabilmesi İstanbul’un yeniden ayağa kalkabilmesine bağlı.”
Eğer bu muazzam ortak tarih şuuruyla donanabilirsek, farklı dinlerin, farklı mezheplerin, farklı dünyaların nefes alabilecekleri kuşatıcı medeniyet fikrini yeniden biz sunabiliriz dünyaya.
O yüzden Ehl-i Sünnet Omurga’nın -elbette köklü bir muhasebe yapmaları gereken ama iyi kötü- yegâne temsilcileri olan sahih cemaatlerin, özellikle de tarikatlerin hedef tahtasına yatırılması bu ülkenin intiharın eşiğine sürüklenmesi demektir.
Ben bunu 10 küsur yıldır yüksek sesle haykırıyorum ama duyan hatta meselenin hayatiyetini kavrayan var mı, kuşkuluyum.
Vesselâm.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020