Yusuf Kaplan
Önce İstanbul Sözleşmesi, şimdi de Gıda Kanunu Tasarısı...
Bu ülkede dert bitmiyor bir türlü!
AİLE YAPIMIZA KÜRESEL BİR SALDIRI VAR! AİLEYİ DİNAMİTLEYEN BÜTÜN YASALAR DEĞİŞTİRİLMELİ!
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına dair talimatı verdi Cumhurbaşkanı Erdoğan sonunda.
Aileyi dinamitleyen bir sözleşmeydi İstanbul Sözleşmesi: Yaratılıştan gelen cinsel kimliği beğenmeyip değiştirmeye soyunan, toplumsal cinsiyet eşitliği masalıyla cinsel tercih yönelimini kişiye bırakan, Yaratıcı’ya meydan okumaya kalkışan sapkın bir türün varlığını, ilişki biçimlerini meşrulaştıran, zamanla sapkın eşcinsel evliliklerin önünü sonuna kadar açan ürpertici bir Sözleşme bu!
Türkiye’nin bu sözleşmeden çıkması için nasıl mücadele ettik öyle! Erdoğan’ın Sözleşme’den çıkılması talimatı vermesi, bu işe son noktayı koydu.
Ne kadar yuva yıkıldı! CEDAW’la başlayan, Süresiz Nafaka ile dayanılmaz boyutlar kazanan haksız, hukuksuz bir süreç var... Aileyi aldım adım dinamitleyen, toplumsal dokularımızı tarumar eden berbat bir süreç...
Ailenin çökertilmesene göz yumulamaz! Kadın cinayetlerine, şiddetine de göz yumulamaz!
Kadına cinayeti, tecavüzü, şiddeti önlemenin yolu, aileyi zayıflatmak olabilir mi?! Bu nasıl bir mantık! Sapla samanı karıştırmakta üstümüze yok gerçekten!
Oysa ailenin en güçlü olduğu bir toplum bizim toplumumuz, şu çivisi çıkmış dünyada. O yüzden ailenin çökertilmesi ve neslin yok edilmesi gibi küresel lobilerin güdümünde derin, karmaşık ve çok cepheli bir saldırı var ülkemize karşı!
Hükümet, her bakımdan daha dikkatli olmak, bu ülkeyi ayakta tutan toplumu, aileyi, değerlerimizi korumak zorunda. Aileyi, toplumu, değerlerimizi koruyamayacak bir hükümet olabilir mi!
Hükümete baskı yapan, komisyonlara sızan küresel baronların sözcüsü ve gözcüsü gibi hareket eden bazı kişiler olabilir.
İstanbul Sözleşmesi bu lobilerin baskısı ile kabul edildi ve ne kadar büyük zarar verdi bu topluma!
Çok zor ve zorlu bir süreçten geçiyoruz...
Sınırların ortadan kalktığı küresel bir dünyada küresel lobilerin ulusal hükümet yapılarına sızmaları artık daha kolay. Ama bunların farkına varılıp deşifre edilmeleri de her şeye rağmen imkânsız değil, en azından.
GIDA TERÖRÜNE ÖLÜMCÜL DARBE ŞART!
İstanbul Sözleşmesi’nden kurtuluyoruz derken, şimdi de aynı ölçüde yıkıcı bir kanun tasarısı var Meclis’in ve komisyonlarının gündeminde: Gıda Kanunu.
AK Parti hükümetleri, değişik dönemlerde çok sayıda tarım teşvik kredileri verdi. Bu teşvikler, ne kadar sağlıklı işletildi, ne işe yaradı, bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var: Bir zamanlar tarım ülkesi olan Türkiye, dışardan büyükbaş hayvan ithal edecek duruma geldi!
Tarım, geleceğin endüstrilerinden biri oysa. Tarım ülkesi bir ülke, tarımda zirveye oturacak şekilde tarım endüstrisini geliştirmek zorunda.
Çok geciktik ama her şey bitmiş değil. Devrim niteliğinde kararlar alınıp uygulanabilirse tarımda büyük atılımlar yapma potansiyelimiz mevcut hâlâ. İhtiyacını hissettiğimiz şey, doğru stratejiler, ülkesini seven, taşını, toprağını, suyunu, havasını gözü gibi korumaya ve bu konuda savaşmaya and içmiş vefakâr ve cefakâr beyinler.
Son yarım asırda tam anlamıyla gıda terörüne maruz bütün dünya. İnsanın değil, bitkilerin fıtratını da bozan sapkın bir uygarlıkla karşı karşıyayız. Tek derdi, kârı maksimize etmek, dünyayı sona kadar sömürmek bu kapitalist uygarlığın.
İnsanları kısır ve kanser yapan, insanın fıtratını bozan gıdalar hakkında konuşmak, haber yapmak, açıklamada bulunmak suç sayılacak ve 50 bin TL ceza verilecek!
Yeni Gıda Kanun Tasarısı böyle diyor!
İntihar bu!
Adamlar, babalarının çiftliği gibi cirit atıyorlar!
Hem fıtratı hem de nesli bozacak Gıda Kanunu geri çekilmeli! Derhal, hemen ve şimdi!
İstanbul Sözleşmesi’nden sonra böyle bir yasayı toplum kaldıramaz! Bunun faturası çok ağır olur hükümete!
Benden uyarması.
Hükümete düşense, gereğini yapması: Kanun Tasarısını geri çekmesi, bu tasarının gerisindeki lobilere postalaması! Vesselâm.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020