Yusuf Kaplan
Hukuk, boşlukta oluşmaz.
Bir ülkenin hukuk sisteminin dayandığı, dayanmak zorunda olduğu sosyo-kültürel bir değerler ekolojisi ve bu ekolojiden hem beslenen hem de bu ekolojiyi besleyen köklü bir anlam haritası vardır.
Hukuk, toplumun değerler ekolojisinde yeşeren, şekillenen anlam haritalarının eseri ve anlamlandırma pratiklerinin yansımasıdır.
HUKUK, BİR MEDENİYET MESELESİDİR, BİR AKLI VE RUHU VARDIR
Hukuk, bir medeniyet meselesidir. Eğer başka bir medeniyetin bambaşka şartlarda geliştirdiği hukuk modellerini neredeyse sorgusuz sualsiz alıp bir topluma dayatıyorsanız, siz ya sömürgecisiniz ya da celladına âşık, zihni işgal edilmiş gönüllü kölesiniz ve o topluma tecavüz ediyorsunuz, demektir.
Hukukun bir kültürü, bir sosyolojisi, bir antropolojisi vardır. Daha da önemlisi bir aklı, bir ruhu vardır. Toplumun kültürünü, sosyolojisini, antropolojisini, kısacası aklını ve ruhunu hiçe sayan bir hukuk sistemi topluma tepeden dayatılıyor, toplumu hiçe sayıyor, toplumun altını oyuyor, bütün adaletsizliklerin, haksızlıkların, zulümlerin tohumlarını ekiyor, demektir.
KÖKLÜ SORUNLARA KÖKLÜ ÇÖZÜMLER ŞART!
İki asırdır iliklerine kadar köklü bir medeniyet bunalımı yaşayan bizim gibi kendi kendini sömürgeleştiren bir ülkenin kaderi, sorunları kökten, bütün yönleriyle ele almak değil, son duruma göre, sonuçlara bakarak sorunları hal yoluna koymaya çalışmak. Dolayısıyla sorunla ilgisi olmayan ideolojik kavgalara tutuşmak ve sonuçta bir sonuca varamamak!
Her alanda, özellikle köklü, büyük sorunlarda bocalamamızın, sorunlarımızla ilgilendikçe sorunlarımızın daha da içinden çıkılmaz hallere bürünmesinin, kangrene dönüşmesinin nedeni bu: Sadece sonuçlara bakmak, sonuçları ideolojik gerilim hattına çekmek, sorunu konuşmak yerine “iktidar savaşı”na, yani “sen-ben”, “siz-biz”, “biz-onlar” kavgasına tutuşmak.
ALGI, AKLI ÇARMIHA GERDİ, ALGI KRAL ŞİMDİ!
Bu modernliğin hastalığıdır; bütün dünyaya bulaştırdığı, bulaştığı bütün toplumları adeta kapana kıstırarak kıvrandırdığı bir çıkmaz sokak: Nedenleri atlayarak, sorunun kökenini gözardı ederek soruna çözüm bulmak, “pornografi yapmak”tır oysa: Ayartmak, baştan çıkarmak, insanın düşünme melekelerini iptal etmek yani.
Bu modern hapishaneye dikkat çeken ve vargücüyle saldırıya geçen ilk esaslı düşünür Nietzsche olmuştu. Modernler hem nedenlerle sonuçları birbirine karıştırıyorlar hem de sonuçları neden olarak konumlandırıyorlar, demişti üstad.
Nietzsche’nin modernlik için yaptığı bu önemli tespit, modernliğin bir sonraki aşaması demek olan postmodernlikte iyice kontrolden çıktı, kural oldu: Modernliğin kralı akıl, çarmıha gerildi algı tarafından ve algı kral oldu; algı imparatorlukları kuruldu. Algılar üzerinden iktidar biçimleri inşa ediliyor. Algı üretmekte, kitlelerin zihinlerini yönlendirmekte kim ne kadar güçlüyse, gerçek o oluyor, o “iktidar” oluyor artık!
Meselenin nedenlerine, kökenlerine inerek bütün boyutlarıyla tespit etmek yerine, soruna sadece sonuçlarına bakarak çözüm bulmaya çalışmak, sorunun çözümünü bulamamakla, daha da kötüsü, meselenin kontrolden çıkmasına, zamanla katlanarak bir kartopu gibi büyümesine yol açacaktır, kaçınılmaz olarak…
MİLLETİN HUKUKU OLACAK MI?
Barolar etrafında patlak veren basit bir sorunun ülke genelinde yeni bir kutuplaşmanın, gerilimin fitilini ateşleyen büyük bir meseleye, tabir caizse, bir “iktidar çatışması”na dönüşmesi, hukukun da, hukuk sisteminin de bu ülkede karşılığının olmamasından kaynaklanıyor.
“İktidar çatışması” yaşanıyor hukukta tam anlamıyla. Hukuk sistemine hâlâ statüko hâkim. Büyük barolar, küresel baronların kontrolünde. Hukukta, statüko / baronlar iktidar. Statüko yani oligarşik vesayet sistemi.
Bu milletin hukuku olmadı hiçbir zaman modernleşme tarihimiz boyunca. Bu millete dışarıdan, tepeden, jakoben yöntemlere hukuk dayatıldı, eğitim sistemi dayatıldı, insan tipi dayatıldı. Hem de bu ülke Batılılar tarafından sömürgeleştirilmeden yapıldı bütün bunlar!
Nasıl ama! Bir toplumu ne diye işgal edip kan-revan içinde kalacaksınız ki! Hele de bin yıl dünya tarihini yapmış bir toplumu içerden, celladına âşık ederek, zihnen işgal ederek kendi kendine sömürgeleştirmek varken, değil mi!
Bu millete hukuk dayatıldı dışardan! Eğitim sistemi, kültür sistemi, insan tipi dayatıldı!
O yüzden darbe yapıldı ve darbeler işte bu ithal / sömürgeci hukuk sistemiyle meşrulaştırıldı!
Sonuç? Bu millet kendi hukukuna kavuşamadığı sürece bu milletin hukukunu kimse korumayacak! Bunu bir kenara kalın harflerle not edin lütfen!
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020