Yusuf Kaplan
Dolardaki türbülans, toplumda da türbülansa yol açtı, korkuttu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bayburt’ta konuşurken de, Hazine ve Ticaret Bakanı Berat Albayrak ekonominin yol haritasını açıklarken de dolara bir haller oluyordu; yerinde duramıyordu dolar!
TÜRKİYE’YE KARŞI EKONOMİK SAVAŞ!
Burada bir anormallik var: Bu, apaşikâr!
Birileri, küresel sistemin tefecileri, Türkiye’yi tefe koyup oynatmayı düşünüyorlar!
Türkiye’nin ekonomisinde cârî açık gibi, yatırımların rasyonel alanlarda yoğunlaştırılamaması gibi, enflasyonun ve faizin kontrol altına alınamaması gibi köklü sorunlar yaşanıyor; bunu en yetkili ağızlar da telaffuz ediyorlar.
Elbette yeteri kadar önlem alınıp alınamadığı, ne tür kısa, orta ve uzun vadeli önlemler alınması gerektiği tartışılabilir.
Türk ekonomisinin yapısal sorunlarının, dövizdeki türbülansı kışkırttığı da çok açık.
Ama şu da aslâ gözardı edemeyeceğimiz jeo-stratejik bir gerçek: Darwinyen küresel sistemin haydutları, hedefe koydukları ülkelere büyük ölçekli zararlar verebiliyorlar.
Bunun en temel nedeni, ekonominin küresel ölçekte senkronize edilmesi, ekonomik değerlerle ve göstergelerle rahatça oynanabilmesidir.
Türkiye’ye açıkça ekonomik savaş ilan edilmiştir.
DÜNYANIN ÂDİL BİR EKONOMİK MODELE İHTİYACI VAR!
Bu küresel ölçekte senkronize edilen, aynı kodlar üzerinden yapılandırılan kapitalist / neo-liberal ekonomik modelin dışında yepyeni ekonomik modellerin geliştirilmesi şart.
Böyle bir şey, şu aşamada, hayal elbette. Ama orta ve uzun vadede, âdil küresel bir ekonomik modelin geliştirilmesi insanlık için hayat-memat meseledir.
Âdil bir küresel ekonomik modeli, Batı dünyasının geliştirmesini bekleyemeyiz. Olmayacak bir şey bu.
Çin, Rusya gibi BRICS ülkelerinin de kapitalist ekonomi modeli dışında alternatif bir ekonomi modeli geliştirme kaygısı yok: Büyük Asya ülkelerinin tek kaygısı, senkronize olan, en küçük girdileri-çıktıları bile kontrol altında tutan küresel kapitalist ekonomi modeliyle büyümek ve Batı hegemonyasına -kendi kurallarıyla olabildiği kadar- müdahale etmek!
Neo-liberal ekonomi, tüketim ekonomisidir ve finans-kapital oyunlarıyla işliyor...
Büyük Asya ülkelerinin ekonomileri de, tüketim ekonomisi sadece.
Tüketim ekonomisi, hele de finans-kapitalin ruhsuz, hukuksuz oyunlarıyla haydutluk biçimlerini hem azmanlaştırıyor hem de meşrûlaştırıyor.
Finans-kapitale dayalı tüketim ekonomisi, insana da, tabiata da, insan emeğine de saldırıdır: Hem de barbarca bir saldırı.
TÜRKİYE’Yİ OSMANLI’YLA KORKUTMAK!
Dünyanın yeni bir ekonomik modele ihtiyacı var. Yaratıcı, Kâinât ve İnsan arasındaki hiyerarşik ilişkiyi bozmayacak bir dünya-hayat tasavvuruna dayalı yeni bir ekonomiye.
Geçmişte, böyle bir modeli, biz Müslümanlar olarak en son Osmanlı’yla küresel ölçekte gerçekleştirdik: Fas’tan Malezya’ya kadar, Hazar Havzası’ndan Afrika’nın içlerine kadar gerçek anlamda ilk küreselleşme modelini geliştirdiğimiz, sömürüye değil adalete dayalı bir ekonomi modeliydi bu.
Endüstri 4.0 çağında Osmanlı ekonomi modeli elbette uygulanamaz; ama Osmanlı siyaset ve dünya modeli üzerinden adalete, hakkaniyete ve ticarî serbestiyete dayalı yeni bir iktisat modeli geliştirilebilir.
Bunun için dünyanın tüketim ekonomisine dayalı gayr-ı insanî, gayr-ı tabiî ve gayr-ı âdil ekonomi modelinin tahakküm ve tasallutundan kurtulabilmesi gerekir.
Kapitalizm tarafından yutulan büyük Asya ülkelerinin böyle bir modeli geliştirebilecek ne mecalleri, ne niyetleri, ne de ruhları var.
Evet Asya geliyor ama kapitalizmin yedeğinde geliyor...
Batılılar, buna bile tahammül edemiyorlar gördüğünüz üzere...
Medine’den süt emen Osmanlı modelinin ruhunun dirilmesi gibi bir şeyi duymaya bile tahammül edebilmeleri ise elbette ki zor. Zor; çünkü bu, onların henüz dindiremedikleri yegâne korkusu, kâbusu.
O yüzden en son Newsweek dergisinde yapıldığı gibi, “Türkiye, Osmanlı ruhuna geri dönüyor!” (Batılılara uyduluk dönemi bitiyor, denilerek) Türkiye, Osmanlı’yla korkutulmaya çalışılıyor!
EKONOMİK SAVAŞIN ARDINDAN...
Kapitalistleşen, kendi ruhunu inkâr eden Çin’e, Rusya’ya bile ambargo üstüne ambargo uyguluyor kapitalist sistemin haydutları!
Dolarda bir kaç gün içinde yaşadığımız türbülans, Türkiye’ye karşı rahip Brunson davası bahane edilerek açılmış ekonomik bir savaştır.
Rusya da, Çin de, ABD’nin kendileri için aldığı yaptırım kararlarını açıkça ekonomik savaş olarak ilan ettiler.
Türkiye’nin Rusya ve Çin’den önemli bir farkı var: Kapitalizmin haydutluklarını ezip geçecek bir ruha, dinamizme ve yok edilmemiş, yalnızca bastırılmış medeniyet dinamiklerine sahip tek ülke Türkiye, dünya coğrafyasında.
Bunu çok iyi biliyor Batılılar! O yüzden ütün Batı kurumlarının üyesi olmasına rağmen Türkiye’ye savaş ilan etmiş durumdalar!
Bu savaş, açıkça 15 Temmuz’la askerî darbe ve işgal girişimi olarak başlatıldı.
15 Temmuz’un 28 Şubat’ın uzantısı uzun sürecek zorlu bir süreç olduğunu yazmıştım o günlerde.
15 Temmuz saldırısının ikinci ayağı için düğmeye basıldı: Ekonomik savaş bu!
Bu ekonomik savaşın hedefi, sadece Türkiye’nin ekonomisine darbe vurmaktan ibaret değil; sosyal ve siyasî kaos çıkarmak.
Hiç kimse Türkiye’nin haydutlara boyun eğmesini bekmesin!
Türkiye haydutlara boyun eğmeyecek aslâ! Ama hem ayağını yorganına göre uzatmayı hem de ekonomisini sağlam temeller üzerinden yapılandırmayı ve yapılan hataları onarmayı da ihmal etmeyecek.
Vesselâm.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020