Aslı Aydıntaşbaş
İlk gün kalabalıktan içeri girme fırsatım olmamıştı. Dün nihayet Cumhuriyet davasının bir bölümünü izleyebildim.
İzlenimlerimi aktarmadan hemen belirteyim: Bu devlet, bu davayı pişiren, pazarlayan ve bir komedi unsuru olarak önümüze sunanlardan hesap sormalı. Şaka yapmıyorum. Kimsenin başına çorap örmek istemem ama bu kadar sakil bir iddianamenin hazırlanması ve davaya dönüşmesi, devletin ciddiyetine gölge düşürmek ve 15 Temmuz/FETÖ soruşturmalarını sulandırmak dışında bir amaç güdemez.
Devlet dediğiniz aygıt, baskıcı hatta gaddar da olabilir; ancak her daim kuralcı olmak durumundadır. Devlet bir kurallar manzumesidir ve beğensek de beğenmesek de devleti ayakta tutan, bu kurallar bütünüdür.
İşte Cumhuriyet davası bu kurallar manzumesini bir “komedi” unsuruna dönüştürme, sulandırma, alay konusu yapma girişimidir. Bu sinsilik bana normal gelmiyor.
Bakın anlatayım.
Şimdi birileri çıkıp 34 yıldır Cumhuriyet gazetesinde yazar ve yöneticilik yapmış Hakan Kara’nın Bodrum’da tatile giderken ETS Turizm ile yapmış olduğu telefon konuşmasını ve 2013’te (daha ByLock icat bile edilmemişken) tanımadığı biriyle yaptığı 19 saniyelik görüşmeyi “FETÖ ile irtibat” delili olarak karşınıza koyarsa, kusura bakmayın ama ben bunda kötü niyet ararım. Eğer cemaat karşıtı tutumuyla bilinen Kadri Gürsel ve Ahmet Şık, “FETÖ üyesi olmamakla birlikte” örgüte hizmet etmekle suçlanıyorsa, anlayın ki birileri bu ülkeyi tüm dünyaya rezil etmeye çalışıyordur. “Cumhuriyet cemaatin kontrolüne girdi” gibi büyük iddialardan sonra iddianameye delil diye bula bula gazetedeki üç başlık ve Vakıf Yöneticisi Akın Atalay’ın 7 yıl önce evinin parkelerini yapan parkeciye yaptığı ödemeyi sunarsanız, anlayın ki kandırılıyorsunuz.
Laik ve sol bir gazetenin yöneticilerinin parkeci, pideci, oto tamircisine yaptığı ödemelerin “FETÖ’yle irtibat” sayıldığı bir iddianame, ancak darbeyi sulandırma girişimi olabilir.
Tabii bu filmi ilk kez görmüyoruz. Yıllar önce Odatv davasını organize eden cemaatçi polisler, o dönem MİT ve hükümeti yönetenlere Odatv’nin İsrail’den 38 milyon dolar (!) aldığını söylemişlerdi. Bu tarz saçma yalanlar, devlet içinde üretiliyor ve sirkülasyona sokuluyor. Ama bu “kandırılmaların” bedeli her zaman ağır oluyor.
Cumhuriyet davası, aynı hatanın tekrarıdır.
Şimdi dönelim dünkü mahkeme salonuna. Belki inanmayacaksınız ama 9 aydır cezaevinde yatan Cumhuriyet yazar ve yöneticilerini dimdik ve moralli gördüm. Olan bitene gülüyorlar, neşeliler, espri yapıyorlar. Günlerdir dâhiyane savunmalar yapıyorlar. Okumadıysanız Bülent Utku ve Akın Atalay’ın ifadelerini muhakkak sitemizden okuyun. Biraz da eğlenmek isterseniz, gazetenin ombudsmanı Güray Öz’ün pideciden pide ısmarlamasının nasıl “FETÖ’yle irtibat” sayıldığını ya da 25 yıldır gazetenin kitap ekini yöneten Turhan Günay’ın radyoda bir edebiyat sohbeti kıvamındaki ifadesine bir göz atın.
Dün mahkeme salonunda gördüğüm tablo, Cumhuriyet çalışanlarının haklı ve suçsuz olduklarının bilinciyle son derece rahat olduklarıydı. Bunu anlayabilmeniz için hayata soldan bakmanız ve tarih bilmeniz gerekiyor. Bu insanlar, biliyorlar. Bu yüzden arkaya dönüp el sallıyorlar, uzaktan espri yapıyorlar, zekâlarıyla iddianameyi un ufak ediyorlar.
Dışarıda onların özgürlüğü için çalışan eşleri, daha da moralli. O kadar ki geçenlerde aynı davada yargılanan sevgili Aydın Engin “Kocaları bıraksınlar karılarını alsınlar. Nasılsa cezaevi yönetimi de
pes eder” demiş. Ederler valla!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018