Celal DENİZ
Bundan tam 101 yıl önce 24 Nisan 1915'te bu topraklarda Ermenilere dönük tutuklamalar, sonrasında sürgünler ve katliamlar başladı. Kütahya'dan, Trabzon’a, Erzurum'dan Van'a, Sason'dan Diyarbakır'a, Urfa'dan Antep'e, Maraş'a Ermenilerin acılı yaşanmışlıkları tarihin belleğinde hala capcanlı. O katliamın yası tutulmuş değil. 'Yirminci asırda, bir yıl sürmez ölüm acısı ''der bir şiirinde Nazım Hikmet. Ancak yası tutulmamış acılarda zaman aşımı olmadığından bu acı hala taze hala kanayan bir yara olarak durmakta yaşamımızda.
Kürtlerin kendi aralarındaki sohbetlerinde Fermana Fillaha olarak geçen, İttihat Terakki yönetiminin 1915'te çıkardığı ''geçici'' kanunla Ermeni aydınların sürgün kararı sonrasında yaşanan acıların yıldönümünde, 101 yıl sonra tutulamamış bir yası tutmak, 'bu acı hepimizin' demek insan olmanın bir gereği olmaktadır.
Bugün 1915'ten geriye acılardan tortular kaldı. Neredeyse o dönemi yaşayanlardan kimse kalmadı ya da çok az kaldı. Ama o dönemi yaşayanların bugün kalmaması acıların yaşanmışlığını da yok etmiyor. Kuşaktan kuşağa aktarılan acılar hep canlı kalıyor. Her defasında yeniden güncelleniyor. O anlamda tarihi tarihçilere bırakalım diyerek bu güncellenmiş acılardan kaçınılmıyor.
Bu acı hepimizin çünkü, 1895 ile Trabzon'da, Gümüşhane'de işaret fişeği çakılan, 1909 da Adana'da 10 binden fazla Ermeni’nin katledildiği, mallarına el konulduğu olayın ardından 1915'te daha geniş bir Ermeni katliamı yaşanarak bu ülke topraklarında tehcir ve katliamlar son bulmadı. 1915'ten günümüze tehcir ve asimilasyon politikaları hala sürüyor.
Osmanlı bakiyesi olarak kurulan genç cumhuriyet dönemi de ittihatçı politikaların devamcısı oldu. Ülkede tek tipleştirmeyi sağlamaya dönük 1924 anayasası ile cumhuriyet boyunca hep asimilasyon politikaları uygulamaya koyuldu. Gelen her hükümet açık gizli ittihatçıların politikalarını sürdürdü.
Bugün AKP'de Kürt sorunu yoktur tezi üzerinden kadim devlet politikasını, yani ittihatçı Türkleştirme politikalarını en kanlı bir şekilde uyguluyor. Yeni bir sürgün yeni bir tehcir ve kamulaştırma adı altında asimilasyon politikalarını uyguluyor.
Dün başbakan iken CHP'yi siyaseten vurmak adına utangaç bir Dersim özrü dileyen Erdoğan hiç bir zaman Ermeni Soykırımı ile ilgili bir şey demeye cesaret edememiştir. Çünkü bu ülkede devletin Kırmızı çizgisi olmuştur Ermeni Soykırımı.
Bugün Kürt sorununda çözümsüzlük batağında kıvranmanın nedeni, Alevi yurttaşlarımızın Maraş’ta, Sivas’ta hala acılarının üzerlerinde dumanların tütmesi, geçmişin acıları ile yüzleşme cesaretinin olmamasına bağlıdır. Oysa bu ülke demokratikleşecekse geçmiş ile yüzleşebilmek tarihsel bir zorunluluktur.
Daha öncede yazmış olduğum bir hikaye ile konuyu bağlamak sanırım iyi olacaktır. Hikâyeye göre; Bir köyde adamın kümesinden yumurta çalınır. Adam çocuklarına 'yumurtayı çalanı bulun' der. Çocuklar duymazdan gelir. Tavuk çalınır, bir süre sonra keçi çalınır baba hep 'yumurtayı çalanı bulun' der. Bir gün deve çalınır, baba yine 'yumurtayı çalanı' bulun der. Çocuklar 'ya baba koskoca deve çalındı, sen hala yumurtayı çalanın peşindesin' derler. Baba 'oğlum çünkü deveyi çalan yumurtayı çalandır' der. 'Sen yumurtayı çalanı bulsaydın, ne tavuk, ne keçi ne de deve çalınırdı' der.
Hikâyeden gerçeğe dönersek eğer, bu ülke daha cumhuriyetin kuruluşunda, 1915 gerçeği ile yüzleşebilseydi, ittihatçı geleneği sahiplenmeseydi, Cumhuriyet sürecinde yaşanan mübadele sürgünleri, Dersim katliamı, varlık vergisi, 6-7 Eylül olayları, Maraş, Sivas katliamları ve Kürt sorunu ve son olarak bu kanlı ablukalar yaşanmazdı.
101 yıllık acıya ortak olmak, kendi tarihimizle yüzleşmek bir vicdan sorunudur. Bir insan olabilme durumudur. Çünkü bize çocukluğumuzdan beri tarih diye hep yalan söylediler. Resmi Tarih çarpıklığın, yalanın gerçekleri gizlemenin tarihidir.
Bugün tarihle yüzleşme zamanıdır. Çünkü tarihin karanlıkta kalan her yanı bugünü iki misli karartır.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKanun tiyatrosu 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017