Celal DENİZ
1960'lı yıllarda özgürlük taleplerini yükselten gençler Dünya'da ki gençlik hareketlerinin de etkisi ile Marksist bir düşüncenin etkisi altına girdiler. 1965 seçimleri öncesi TİP ülkenin sorunlarına somut öneriler getiriyor, yoksul halkın sosyal haklarının ısrarcı savunucusu oluyor ve halkın desteğini alıyordu. Ki bu destek TİP'in 15 milletvekili ile parlamentoya girmesine neden olmuştu.
Solun toplumda karşılık bulması dönemin CHP'sini değişime zorlamıştı. Aslında bu partinin özünden uzaklaşması değil, tersine yükselen özgürlük eşitlik taleplerini kontrol altına almak için yapılması gereken bir değişimdi.
1965 seçimlerinin hemen öncesinde İsmet İnönü gazeteci Abdi İpekçi'ye bir röportaj verir. O röportajında "CHP, bünyesi itibariyle devletçi bir partidir ve bu sıfatla elbette ortanın solunda bir anlayıştadır." diyerek CHP'nin ortanın solu kimliğini ilk kez açıklar.
CHP'nin bu sözde değişimi TİP'in toplumda yükselen etkisini frenlemek için yapılmıştı. TİP'in yükselmesi sistem için bir tehditti.
Kemal Kılıçdaroğlu Anayasaya aykırılığını bile bile neden evet tutumunda ısrar etmiştir? Referanduma gidilmemesi için en az 20 vekilin neden evet oyu kullanmasını istemiştir? Diktatör bozuntusu dediği Erdoğan'ın talimatıyla hazırlanan böylesi bir yasayı bile bile neden kabul etmiş ve milletvekillerini evet demeye çağırmıştır? Parti içi demokrasiden her fırsatta dem vurup Erdoğan'ı tek adam olmakla suçlarken kendisi tek adam rolüne kendi partisi içinde neden soyunma gereği duymuştur? Son olarak yasayı Anayasa Mahkemesine götürmek için gerekli imzaların önünü almaya dönük ''HDP'ye destek veren vekiller ya HDP'ye gitsin ya da istifa etsin bağımsız olarak mecliste kaslınlar'' türü bir konuşmaya neden gerek duyar? Partisinin bölünmesini bile göze alacak kadar Kılıçdaroğlu'nu bu yasayı savunmaya götüren etken nedir?
Sorular uzatılabilir.
Her şey 7 Haziran seçimlerinin sonuçları ile başladı. HDP onca engellere rağmen % 13 ile 81 vekili meclise sokmuştu. Meclis yapısında ki bütün dengeler alt üst olmuştu. HDP o güç ile yürüttüğü siyaset ile ''ana muhalefet'' partisi olabilecek önümüzde ki seçimlerde % 20 bandına bir oya tekabül edecekti.
Önce düğmeye Erdoğan bastı. Sonra bir oyun tezgahlandı. CHP bu oyunda müzakere rolünde bir figüran oldu. Sonu belli görüşmeler yeni bir seçim kararı ile sonuçlandı. Hedef HDP'yi baraj altında bırakmaktı.
HDP'nin 7 Haziran başarısı sadece AKP'yi MHP'yi değil CHP'yi de rahatsız etti. Çünkü HDP sistem için bir riskti. Sistem için risk olduğu gibi CHP için de bir riskti. CHP tabanını AKP karşıtlığı üzerinden ve laiklik savunusu üzerinden artık konsolide edemiyordu. 7 Haziran öncesi HDP AKP Erdoğan'ın başkanlığında uzlaştılar yalanı bile HDP'nin oy almasını engelleyememişti. Bu durum CHP tabanının batıda HDP'ye kaymasını getirecekti. Antalya gibi illerde HDP'nin vekil çıkarması bunun işaretiydi.
İnönü Ortanın Solunda olduklarını söylerken bünye olarak devletçi parti olduklarını söylemişti. Ecevit bunu Merkez sol olarak formüle etmişti. O dönemde sol dalganın dünyada ve ülkede gelişimi böyle bir formülün oluşmasında etkili olabilmişti.
Ancak 12Eylül darbesinden sonra SHP'de ki sola dönük bakışı, CHP Baykal eliyle tamamen sağa çekmişti. CHP, MHP ile milliyetçilik söylemi yarışına girişmişti. Bunun en önemli nedeni ise Kürt sorunuydu.
CHP'nin sözde solculuktan bile uzaklaşması başta Aleviler olmak üzere tabanın belirli kesimlerini arayışa itmişti. EDP'nin kuruluşu bu süreci hızlandırmıştı. Tamda bu süreçte sistemin görünmez eli Baykal'a kaset operasyonu ile hem Alevi, hem Kürt birisi olan Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin başına getirmişti. O yıllarda CHP tabanında ki huzursuz olanların gazı alınmış Kılıçdaroğlu ile CHP ye dönük umutlar yeniden yeşertilmişti. Oysa Kılıçdaroğlu silahı, içinde mermi olmayan boş bir araçtı. Ama yine de CHP'ye yeni bir kredi vererek Aleviler ve bazı yüzü sola dönük insanlar CHP'ye dönmüşlerdi.
Kılıçdaroğlu'ndan umut beklemek ''Godot'u beklemek '' gibi bir şeydi. Çünkü sorun yapısaldı. CHP devletçi bir partiydi. Bir lider ya da vekil ile değişmezdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Belediye başkanlıklarında da sağcı adaylardan umut beklemek çözüm olmadığı gibi CHP'nin yapısal çizgisini ortaya koyuyordu.
CHP İnönü eliyle Ortanın solu gibi görünerek sistemi konsolide etmek isterken, Kılıçdaroğlu için, artık bir Kürt realitesi karşısında, sistemin temel kodlarının değişmemesi için sağcılaşmak ve devleti savunmak kaçınılmaz olmuştur.
Dokunulmazlık oylamasında CHP'nin ve özellikle Kılıçdaroğlu'nun tutumunu onun sistemi koruyan yapısal tutumu ile açıklamamız sanırım doğru bir tutum olur.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKanun tiyatrosu 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017