Celal DENİZ
AKP ardı ardına seçimlerde %50 dolaylarında oy alarak 14 yıldır iktidarını sürdürmektedir. Bu iktidar deneyimi AKP'nin geleneksel devletle bütünleşme sürecini ortaya çıkarmıştır. Devletle bütünleşen AKP güç yoğunlaşmasına gitmiş, bu gücü Erdoğan'ın emrine sunmuştur. Erdoğan devletin farklı güçlerini '' kuvvetler uyumu'' söylemiyle denetimi altına almış, bu güç yoğunlaşması ile faşist karakteri iyice belirginleşen bir rejimin temellerini atmaya başlamıştır.
AKP bir yandan sınıfsal bir gücü kendi eliyle palazlandırmış ekonomik dayanaklarını güçlendirmiş diğer yandan ordudan, yargıya devletin gücünü denetimi altına alarak siyasal alanda tahakküm araçlarını kendi iktidarının güvencesi haline getirmiştir.
AKP'nin bu güç yoğunlaşması onu faşist karakteri her şekilde belirginleşen bir rejim kurmaya yöneltmiştir. AKP şu anda faşist bir rejimi tahkim etmek için dolu dizgin ''durmadan yola devam ''ediyor.
Komünist enternasyonalin 7. kongresinde onaylanan belgelere göre Faşizm '' finans kapitalin en gerici, en şoven ve en emperyalist öğelerinin açık terörcü diktatörlüğüdür.''
Ancak küreselleşme çağında seçimle işbaşına gelip otoriter bir demokrasi tipi ile faşizmin ana karakteristik özelliklerini taşıyan yönetim biçimleri ortaya çıkmıştır. Dünden farkı seçimle işbaşına gelmesi, sınırlı bir muhalefetin olması ve göreli demokratik hakların kullanılabilir olmasıdır. Ancak bu yeni süreçte demokratik haklar pamuk ipliğine bağlı hale getirilmiştir. Sistem sınırları elastiki bir biçimde daraltabildiği gibi genişletebilmektedir de. Bu elastikiyet muhalefetin direniş mukavemetine göre de değişmektedir.
Bu yeni tip faşist karakterli yönetim biçimlerinin ortak özelliği gücün tek elde toplanır olmasıdır. Erdoğan’ın Kuvvetler uyumu dediği şey budur. Devlet sınırsız bir yetki ile demokratik denetim mekanizmalarından uzak kalacaktır. Kuvvetler uyumunun olduğu yönetim şekli toplum üzerinde her türlü hegemonyayı kurabilecek imkanlara kavuşacaktır. Eğitimden kültüre, dilden dini değerlere her alanda bilinçli bir manipülasyonla toplum biçimlendirilmeye çalışılacaktır.
Faşizmin en önemli ve değişmeyen karakteristik özelliği '' yığınları'' ya ikna ederek yada zora dayalı yöntemlerle sisteme yedeklemesidir. Bu durum faşizmin ideolojik hegemonyayı her şekli ile hakim kılmasıdır.
Siyaset bilimci Dr. Lawrence Britt 20. yüzyılın tipik faşist ülkelerinin (Hitler'in Almanya'sı, Mussolini'nin İtalya'sı, Franco'nun İspanya'sı, Suharto'nun Endonezya'sı, Pinochet'nin Şili'si) ortak özelliklerini araştırmış, 14 temel noktayı tespit etmiştir. Bu tespitler ile bugün AKP'nin uygulamaya çalıştığı yöntemler oldukça benzeşmektedir. Bu nedenle incelemeye değer.
1. Güçlü ve sürekli milliyetçilik;
Erdoğan'ın Çözüm sürecinin bitirilmesi ile tek bayrak, tek dil, tek devlet söylemini anımsamak gerekli.
2. İnsan haklarının aşağılanması ve hor görülmesi;
Kürtleri Zerdüşt dinine inanmakla aşağılamasından, ananı alda git söylemlerini hatırlamak gerekli. Berkin Elvan'ın annesinin yuhalatılması vs.
3. Düşmanların/günah keçilerinin birleştirici bir neden olarak tanımlanması:
Sürekli bir düşmanın varlığının hissettirilmesi. Kürtler, solcular, laikler, geziciler, paralel vs sürekli bir hedef güç belirlenmesi.
4. Ordunun ve militarizmin yüceltilmesi
Şehitliğe düzülen övgü, kahramanlık söylemleri.
5. Cinsel ayrımcılığın şahlanışı,
Kürtaja karşı söylem, homofobik söylemler, yarım kadın ifadesi
6. Kitle iletişim araçlarının kontrol altına alınması,
İnternete erişim engeli, medyaya kısıtlama, habere yayın yasağı ve havuz medyası.
7. Ulusal güvenlik takıntısı;
Dış düşman, üst akıl türü söylemleri ve hükümete darbe
8. Din ve yönetimin iç içe geçmesi;
Dini söylemlerin revaçta olması, Kuran elde seçim çalışmaları,4+4+4 eğitim düzenlenmesi vs.
9. Özel sermayenin gücünün korunması;
AKP eliyle palazlandırılan sermaye, ihaleler ve teşvikler
10. Emek gücünün baskı altına alınması;
Sendikasızlaştırma, taşeronlaşma, kıdem tazminat hakkının gaspı vs.
11. Aydınların ve sanatın küçümsenmesi
Akademisyenlerin vatan haini ilan edilişi, terör destekçisi gösterilmesi ve sanatın içine tükürülme
12. Suç ve cezalandırma ile baskı altına alma
Terörle mücadele yasasının katmerleştirilerek uygulanması, silahsız terörist tanımı vs
13. Adam kayırma ve yozlaşmada sınır tanımama;
Vakıflara destek, Ensar vakfını koruma ve birçok örnek verilebilir.
14. Hileli seçimler,
7 Haziran seçim sonuçlarının sindirilemeyerek 1 Kasım seçimlerinde metazori bir çoğunluk desteğinin sağlanması.
Tüm bu tespitler ile AKP'nin yeni rejimi kurarken uyguladığı yöntemler birbirine çok benzemektedir. Bu anlamda AKP Türk tipi bir faşizmi geçmiş faşist diktatörlüklerden esinlenerek inşa etmektedir.
Buna karşı çözüm Gramsi’nin ortaya koyduğu gibi, asgari müştereklerde bir araya gelerek ideolojik hegemonyaya karşı '' karşı hegemonyayı’’ kurmak gereklidir. Bu uzun süreli bir iştir. İktidar olunan yerel yönetimler karşı hegemonyanın oluşturulmasında somut bir zemin olabilir. DBP'li ve CHP'li belediyeler bu sorumluğu üstlenebilirler. Kısa süreli olarak ta gerek mecliste gerekse sokakta meşru direnme hakkını kullanmak için bir araya gelmek elzemdir.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKanun tiyatrosu 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017