Celal DENİZ
Ülkede bir 15 Temmuz darbe girişimi, AKP'nin devleti kendi iktidarını korumaya dönük yapılandırmaya yani otoriterleşmeye neden oldu. AKP'nin otoriterleşme için KHK'ler yoluyla yasalar çıkardığı, HDP'yi dışladığı, meclisin işlevsizleştirildiği bir ortamda Diyarbakır'da, Kızıltepe'de, Van'da, Elazığ'da karakollara dönük bombalı eylemler de hız kazandı. Birçok polis ile birlikte sivil insanlarda yaşamını yitirdi.
Bundan bir kaç gün önce PKK Yöneticisi Karayılan yaptığı konuşmada ''...Erdoğan sınırlarını aşmamalıdır. Kimse ateşle oynamamalıdır. Derhal İmralı’ya bir heyetin gitmesine izin vermelidirler. Bu sözlerimiz, bu çağrılarımız herkes tarafından dikkate alınmalıdır. Eğer böyle olmazsa Kürdistan’daki savaş kontrolsüz bir savaşa dönüşür ve bunun sorumlusu da Erdoğan olur. Herkes bunu bilmelidir'' dedi.
PKK'nin son zamanlarda ki eylemlerinden sivil insanlarda zarar görmektedirler. Bir tek sivilin öldüğü bir eylem meşru değildir. Hele Kürt halkının özgürlüğü için şiddet siyasal bir araç olarak seçilmişse ve bu şiddet eyleminde ölenler Kürtlerse o eylemlerin hiç bir haklılığı ve meşruluğu olamaz. Bu şiddetin savunulması mümkün değildir.
Ancak PKK'nin son zamanlarda ki bir Ortadoğu yöntemi olarak bombalı eylemlerini kınamak tek başına yeterli olur mu? Bu şiddetin zeminini ortadan kaldırmak için farklı yol ve yöntemlere ihtiyaç yok mu? Bu nedenle de eleştirilerimizi devlete yöneterek devletin şiddete neden olan zeminleri ortadan kaldırması gerekmez mi? Şiddeti bitirmenin yolu şiddete yönelenleri bitirmek değil de şiddete neden olan gerekçeleri ortadan kaldırmak olmalı değil mi?
AKP darbe girişiminden sonra darbenin yarattığı verili durumu fırsata çevirip barış için bir zemin oluşturabilirdi. Ancak HDP'nin dışlanarak ''milli beraberlik'' vurgusu bu fırsatın heba edildiğinin ip uçlarını vermektedir. AKP sadece iktidarını güvenceye alma yolunda adımlar atmaktadır.
AKP darbe girişimini ganimet görme anlayışındadır. Devletin şiddet mekanizmalarını evrensel hukuk normlarını hiçe sayarak, bir iktidar pratiği olarak önümüze koymaktadır. Kendi iktidarının gücünü korumak için zor ve şiddete başvurmaktadır. AKP'nin iktidara gelmesinden beri pragmatist siyaseti bugün de devrededir. AKP pragmatist tutumunu bir ahlak sorunu olarak görmemektedir.
Bugün ülkemizde devlete karşı şiddetin birçok nedeni vardır. Ekonomik, sosyal, siyasal nedenleri vardır. Bunlar yıllardır sürekli birbirlerini üretmeye neden olmuştur. İktidarlar şiddetin nedenlerine dönük kapsamlı ve sonuç alıcı teşhisleri yapmak yerine hep pragmatist siyasetlerden medet ummuşlardır.
Bunu anlamak için ülkede cumhuriyetten bu yana bir ''anayasa krizine’’ bakılabilir. Anayasalar bir yap boz tahtasına dönüşmüş, iktidarların ihtiyaçlarına göre hukuksal sınırlar çizilmiştir. Hukuk toplumsal eşitliğin ve adaletin güvencesi olamamıştır. İktidarların oluşturduğu hukuksal prosedürler istenildiği zaman kaldırılmış ''istisnai ''durum var denilerek ülke OHAL yasalarıyla, KHK'lerle yönetilmiştir. Bu da ülkede hukuksuzluğa zemin oluşturmuştur.
Bu durum ülkede ki ekonomik, sosyal, siyasal krizlere bağlı olarak toplum ile devlet arasında ki ''toplumsal sözleşmenin'' güvencesini ortadan kaldırmaktadır. Devlet elinde bulundurduğu şiddet araçları ile ''kriz'' ortamlarını fırsata çevirerek anayasal güvenceleri ortadan kaldırarak, hukuksuzluklara neden olmakta, bireylerin özgürlüğüne ve can güvenliğine dönük bizatihi tehditlerin yaratıcısı olmaktadır.
Bugün ülkede OHAL yasalarıyla topluma dayatılan özgür olmayan ortam şiddetin tetikleyicisidir.
Ancak karşı şiddetin devletin şiddetini geriletmek yerine, toplumda meşru kıldığını da unutmamak gereklidir. Bu anlamda Devlet, karşı şiddetin yarattığı ‘’terörize’’ ortamı fırsata dönüştürerek devlet şiddetinin gerekliliği fikrini de topluma empoze etmeyi başarmaktadır.
Bugün PKK'nin sürdürdüğü şiddet toplumda iç savaşın oluşmasına katkı sunmakta, toplumsal ilişkilerde nefreti büyütmektedir.
Devlet ise yıllardır sürdürdüğü güvenlikçi politikalarla şiddet sarmalını büyütmekten başka bir şey yapmamaktadır. Kürt sorununu çözmediği gibi bir arada yaşama zeminini ortadan kaldırmaktadır.
Böyle olunca sivil siyasetin önü tıkanmakta, çözüm devlet şiddeti ile PKK'nin karşı şiddetinin yengiye ya da yenilgiye tahvil edilmiş bir sonucuna bırakılmaktadır. Oysa yaşadığımız pratik bu savaşın kazanının olamayacağıdır. Toplumda eşitsizliğe neden olan siyaset, şiddeti her daim üretmiştir. Şiddetin siyaset aracı olarak var olması karşılıklı şiddeti hep var edecektir. Bu da çözümsüzlüktür.
AKP, CHP, HDP meclis zemininde şiddetin zeminini ortadan kaldırmak için yeni bir çözüm dalgası yaratabilirler. Darbe girişimi bu fırsatı sunmuştur. Bu fırsat heba edilmemelidir.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKanun tiyatrosu 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017