Celal DENİZ
Olağanüstü hal uygulamaları artık devletin otoriterleşmede sınır tanımadığı bir boyuta yol açtı. Artık valiler en ufak gösteri, basın açıklamasını bile yasaklayabiliyorlar. Gaziantep valiliği 7 ila 16 Ekim günlerinde açık alanlarda her türlü gösteriyi, eylemi, etkinliği yasakladı. Bu yasaklar tüm Türkiye'de farklı şekillerde sürüp gidiyor.
OHAL önlenen darbenin bir daha tekrarlanmaması ve darbenin unsurlarına karşı bir tedbir olarak ilan edilmişti. Ancak uygulamalar gösterdi ki AKP kendi iktidarının güçlendirilmesi için fırsatı ganimet bildi. Ülke de ki tüm muhalif seslerin etkisizleştirilmesi için OHAL yasaları birer fırsata dönüştürüldü.
Yozgat Valisinin alkollü mekanları kapatma sonrası yaptıkları açıklamalar da OHAL'in nasıl bir keyfiyete dönüştürüldüğünün somut kanıtı oldu.
Devlet sadece otoriterleşme ile kalmıyor tek tip bir toplum yaratmak için de OHAL dönemini kullanıyor. Bunun için İMC; HAYAT; TV 10 gibi televizyon kuruluşları kapatıldı. Medyada tek tip habercilik yaratarak toplumun dizaynı öngörülüyor.
Öte yandan çatışmalı süreçte de devlet bütün gücüyle ilan edilmemiş savaşı sürdürüyor. PKK'yi etkisiz kılmak için askeri alanda her türlü silahı kullanmaktan sakınmıyor.
Sivil siyaseti etkisizleştirmek için meclis fiilen devre dışı bırakılmış ülke KHK'ler ile yönetiliyor. HDP'ye karşı itibarsızlaştırma topyekun bir savaş haline dönüşmüştür. Kürt siyasetinin etkin olduğu belediyelere kayyum atanmaya devam ediyor.
Şiddet ülkenin özellikle doğusunda olmak üzere her yanda can almaya devam ediyor. Son olarak Yüksekova'da sözde kendiliğinden ateş alan zırhlı polis aracından çıkan mermilerle dört vatandaş öldürülüyor. Ertesi gün yine Şemdinli'de askeri karakola dönük PKK tarafından bombalı araç patlatılıyor 18 asker ve sivil insan yaşamını yitiriyor.
Bu anlamda bakılırsa ülkede karabulutlar gökyüzüne hakim olarak görülmekte toplumda bir korku bir sinmişlik görülmektedir.
Ama bu karabulutları ortadan kaldıracak, ülkeyi güllük gülistanlık olmasa da bir nebze gerginlikten uzaklaştıracak huzur ortamını sağlayacak güçlü bir muhalefette ortada henüz görülmemektedir. Bir çok barış ve özgürlük isteyen güçler durumu değiştirecek örgütlülükten ve güçten yoksun.
CHP ve MHP sistemin bekası adına AKP'ye koltuk değneği olmaktan vaz geçecek gibi görünmüyor.
Peki bu durum nereye kadar sürecek?
AKP'ye, Erdoğan'a kimler nasıl ve ne şekilde dur diyecek? AKP Kürtlere karşı topyekun savaş stratejisinden vaz geçecek mi ya da vaz geçirilecek mi?
Bu soruları çoğaltmak mümkün. Ancak esas olan cevapları çoğaltabilmektir.
AKP şu anda ciddi bir şekilde seçimlere hazırlanmaktadır. Bütün parti örgütleri şimdiden seçimlere dönük dizayn edilmektedir. Her ne kadar başbakan erken seçim ile ilgili soruları geçiştirse de AKP baskın bir seçime hazırlanmaktadır. OHAL döneminde muhalefetin sindirilmesi ve devamında yapılacak bir seçimde AKP güçlü bir iktidar hesabı yapmaktadır.
Muhalefet ise seçimlere dönük en ufak bir hazırlık içinde görülmemektedir. Oysa AKP'nin bu otoriterleşmesinin önünü kesecek olan, seçim sürecinde muhalefetin göstereceği performansa bağlı olarak seçim sonuçları olacaktır. Bu anlamda uzun soluklu, planlı bir seçim kampanyasının hazırlıklarını şimdiden yapmak, halkı ikna edecek bir söylemi ve doneleri hazırlamak başta HDP olmak üzere tüm muhalefetin işi olmalıdır.
Hiçbir otoriter dönem sonsuz değildir. Hele de bizim coğrafyamızda her an dengelerin değiştiği bir ortamda otoriter siyaseti sürdürmek o kadar kolay olmayacaktır. Başarısız darbe girişiminin ardından AKP'nin yeni kapı ruhuna sarılması bile gösteriyor ki güçlü görünen iktidar göründüğü gibi güçlü değildir. Zaten OHAL yasalarını kendi iktidarının korunması için kullanan bir iktidar güçlü olmadığından buna gerek duymaktadır. Muhalefet bu gerçeği bilmelidir.
Yazarlar
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKanun tiyatrosu 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017