Celal DENİZ
CHP adalet yürüyüşü ile toplumda Adalet talebinin yakıcılığını ortaya koymuş, toplumun geniş kesimleri bu talebi sahiplenmişti. Ancak bu çıkış CHP tarafından toplumsallaştırılamadı ve bir sönümlenme noktasına evrildi.
Dün Kemal Kılıçdaroğlu meclis toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çocukları ve diğer yakınlarının MAN adasında kurulan bir sterlinlik şirkete milyonlarca dolar havale etmelerinin belgesini açıkladı. Bu avukatlar ya da yandaşlar tarafından yalanlansa ya da sahte olarak nitelense de kamuoyunda yüksek sesle tartışılmaya başlandı. Bu kamuoyunda ses getirmesi aslında muhalefetin nasıl yapılması gerektiği konusunda da bir fikir verebilir. Önemli olan bunu sürekli hale getirebilmektir. Adalet yürüyüşünden sonra çark edildiği gibi etmemektir.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgeler sahtelikten öte çok kolay ulaşılabilir bilgi ve belgelerdir. Bu anlamda yandaşların ya da AKP milletvekili Burhan Kuzu gibilerinin ''ön yıkama'' programı gibi temizlik çalışmaları etkili olmayacaktır.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgeler karşısında kimi AKP yandaşları ticaret hukukidir soruşturma açılamaz diyorlar. Elbette sağlam belgelerle ticaret yapılıyorsa bunda hukuki soruşturulacak bir durum olamaz. Ancak ticaret bir ''alış veriş'' içermelidir. Yani mal + mal veya mal + para olursa ticaret şekil yönünden kabul edilebilir. Burada bir sorun yok. Ancak yapılan her türlü faaliyet vergiye tabidir.
Bu ticaret ilişkisi ülke için vergi üretmiyorsa orada soruşturmaya tabi olmalıdır. Vergi vermek istemeyen işadamları bunun yolunu bulup ''off shore'' şirketler kurarak ucuz vergi cenneti sayılacak, kıyı bankacılığının olduğu ülkeleri tercih etmektedirler.
Başbakan Binali Yıldırım'ın çocukları Malta'da bu tür şirketler kurdukları daha önce kamuoyunda konuşuldu tartışıldı. Başbakan da bu şirketlerin varlığını ret etmedi. Şimdi de Cumhurbaşkanının yakınlarının sıfır vergi bulunan bir ada da bir şirkete milyon dolar havale etmeleri belgeleriyle açıklanıyor.
Burada öncelikle tartışılması gereken şudur kanımca.
Türkiye ekonomik yönden zor süreçlerden geçiyor. Dış politikada ki başarısızlıklar ekonomiyi etkiliyor. Ve Hükümet yetkilileri % 40 a varan zamları savunurken ''devletin bekası'' adına halktan fedakarlık istiyorlar.
Peki bu fedakarlığı halktan isteyen siyasilerin yakınları da eğer iş adamı ise - ki öyledir -aynı derecede fedakarlık yapma ile sorumlu değiller mi? Siyasiler halkın dolarlarını bozdurması çağrısı yaparken bu siyasilerin yakınları dolarlarını yurt dışında off shore şirketlerin hesabında tutuyorsa bu noktada siyasiler tutarsızlıkla itham edilirler. Yanlış da olmaz.
Bugün ülkede gerçek bir yargı düzeni olsa siyasilerin ''siyasetin gücünü'' kullanarak yakınlarının nasıl varlık sahibi olduklarını soruşturabilir. Ancak ülkemizde malesef bu yapılamamaktadır. Yargı tek adam rejimin vesayeti altındadır.
17 25 Aralık sürecinde bir çok belgeler ve tapeler ortaya konuldu. Bu belgeler bir ''Fetö darbesi'' sayılarak soruşturmaya uğratılmadı. Belki de yok edildi. Ancak ''yeniçağda mızrak çuvala sığmıyor''.
Mızrak çuvala sığmadığı için ABD Reza Zarrab'ı tutuklayıp davayı bugünkü aşamaya getirdi. Zarraf itirafçı oldu. Halk bankası genel müdür yardımcısı sanık sıfatı ile mahkeme önüne çıkarıldı. Burada davanın önümüzde ki günlerde seyri değişecek gibi görünüyor. Halk bankası müdür yardımcısı Atilla'nın avukatlarının savunması gösteriyor ki ABD Mahkemesinde Halk bankası, ve bankanın idari olarak bağlı olduğu başbakan ( Erdoğan )yargılanacaktır.
İşte tam da burada muhalefet bu davanın Türkiye'ye karşı yapılmış bir saldırı değil, kendi çıkarları için ülkeyi felakete sürükleyen ''tek adam rejiminin'' yargılandığı bir dava olduğunu halka anlatmalıdır. Eğer ki ciddi bir muhalefet yapılmaya başlanırsa ortaya o kadar çok belge çıkacak ki buna hepimiz şaşıracağız. Çünkü yapılan yolsuzluklar ve hukuksuzluklar o kadar aleni yapılmış ki gizlemeye gerek bile duymamışlar. Yakın zaman çok şeye gebe...
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKanun tiyatrosu 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017