Enver SEZGİN
Gezi Parkı eylemi ikinci haftasını doldurdu. İki haftanın nerdeyse tek gündem maddesi bu oldu. Gazeteler “meydan” haberleri ile dolup taştı. Köşe yazarları başka bir konu yazmaz oldu. Olay her yönüyle ele alınıyor. Yorumların ardı arkası kesilmiyor. Ancak bir şey tüm ötekilerin önüne geçiyor; eylemlerin itici gücünü oluşturan “doksan kuşağı”. Pek çoğumuzun kıstaslarına göre “apolitik”tiler. Aslında bal gibi politikler. Vardılar, görünür oldular. Türkiye onları tanıdı. Onlar ise birbirlerini tanıdılar. Belki de kendilerini...
Bireysel esaslı hak arama yönteminin örneklerini verdiler.
Başbakan’ın dayatmacı tavırlarına karşı özgürlüklerini savundular. “Yaşamıma karışma” dediler.
Şu anda “yeni” eylemcilerden tam 1551 km. uzaktayım. Bu kadar ırak düşmeme sebep sevgili yeğenim Pelin’in düğünüdür.
Batman çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği şehir. Şu anda üç yüz kırk bin nüfusa sahip. Ben ayrıldığımda nüfus kırk bin civarındaydı... Her yer yeni binalarla kaplı. Hatıralarım bu binaların arasına sıkışmış kalmış, ara ki bulasın. Canım sıkılıyor. Bir anda büyüdüğüm kente yabancılaşıyorum. Neyse ki birkaç eski dostla karşılaşıyorum. Bu beni rahatlatıyor. Eskilerden konuşuyoruz. Binaların arasına sıkışmış birkaç eski anımı bulup çıkarıyorum. Bu bana iyi geliyor. Dolaşıyoruz.
On bir yıl aradan sonra 1991’de buraya gelmiş ancak çok kısa süre sonra ayrılmak durumunda kalmıştım. 93’te tekrar geldim. Bir bahar günü akşam geç saatlerde dışarı çıkıp dolaşmak istedim. Sakıncalı olabileceğini söylediler. Tüm uyarılara karşın kardeşimin arabası ile şehirde şöyle bir tur atmaya kara verdim. Yollar bomboştu. Önümden tek tük otomobiller geçiyor muhtemelen çoğu polis aracıydı , in cin top oynuyor, korku kol geziyordu.
90’lı yıllar faili meçhul cinayetlerin en çok işlendiği dönem. Bu cinayetlerin pek çoğu gündüz işlenmiş. Gündüz cinayet işleyenler, geceleri buraları insansızlaştırmıştı.
Bugüne gelince; şehri dolaşıyoruz, “korku yıllarından” eser yok. Özellikle geri çekilme sürecinden sonra umutlar da artmış. Yeni bir çatışma ortamının ortaya çıkmasını düşünmek bile istemiyorlar. Burada konuşmalar daha çok gelecek üzerine yoğunlaşmış durumda. Geleceğe dair planlar yapılıyor.
Sanayici dostum Mehmet Ekinci şöyle diyor: “Biz burada hangi alanlarda nasıl yatırımlar yapılacağını konuşuyoruz.” Ve ekliyor: “Bir adım sonrası bu yatırımların gerçekleşmesidir.”
Çekilme sürecinin fiilen başlamasından sonra batıda en çok sorulan soru “PKK silahları bırakacak mı” sorusudur. Burada ise soru şudur: “Hükümet demokratik reformlar için adım atacak mı?” Bu soruya verilecek yanıt önemlidir. Bura insanı pek çok şeyin bu atılacak adımlara bağlı olduğunu düşünmekte.
Yaşayanlar bilir, haziran Batman’da dayanılması güç sıcakların başladığı aydır. Şansıma henüz o bunaltıcı havaya rastlamadım. Bir bahçede oturuyoruz. Aramızda gençler var. Hani o 90 gençliği dediklerimizden. Burada neredeyse hiçbir gence “apolitik” sıfatını yakıştıramazsınız. Deneyin, yanıtını alırsınız.
Konuşuyoruz. Bir arkadaşımız üç kez cezaevine girip çıkmayı bugüne kadarki yaşamına sığdırmış. Son olarak KCK davasından içeri girip bir buçuk yıl yattıktan sonra dışarı çıkmış. “Bir arkadaşımla telefon görüşmesi sırasında yaptığım bir espriyi ciddiye aldılar ve beni cezaevine attılar,” diyor. Ayrıca, “Benimki bir şey değil, ayakkabı görüntüsü üzerinden cezaevini boylayanlar var, “ diye de ekliyor.
Gezi Parkı eylemlerini soruyorum ona. “O gençleri dinlediğimde gözlerim doluyor. Onları en çok biz anlarız... Şu anda onların üzerin su sıkan TOMA’lar daha önce bizi kovalıyordu,”diye açıklamada bulunuyor.
Bir başka genç ise Selahattin Demirtaş’ın kısa bir süre önce söylediklerini hatırlatıyor: “Savaşın bitmesi demokratik tepkilerin dışa vurmasını sağladı.”
Sohbetlerde sitem de var. Mesela bir genç dostumuz şunları ifade etti: “Tarihimizde Dersim katliamı gibi katliamları okuyoruz ve tepki duyuyoruz. Ama biri var ki, bizim kuşak bakımından unutulmaz bir olaydır. Roboski katliamından söz ediyorum. Bu bizim içimize işledi. Türkiye’nin batısından yeterli bir tepki gelmediği için de bizde bir kırılma yarattı. Bugün haklı olarak kendi özgürlükleri için harekete geçen gençler, gönül isterdi ki, Roboski için de bir şeyler yapabilseydi. İşte o zaman onlarla bir gönül bağı kurmak çok daha kolay olurdu.”
Özellikle şu son dönemde Başbakan’ın buyurgan ve dayatmacı tutumundan rahatsız olanların sayısı az değil. Öte yandan bu gerginliğin bir iç çatışmaya dönüşmesi yönünde de bir kaygı var. Böyle bir durumda barış ve çözüm sürecinin sona ereceğinden çekiniyorlar.
Bunu genel kanı olarak not edelim.
İzlenimlerime devam edeceğim.
http://www.taraf.com.tr/enver-sezgin/makale-batman-izlenimleri-1.htm
Yazarlar
-
Fehmi KORUBir ziyaretin ardından düşündüklerim 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖcalan ziyareti olmuş sayıyor mu? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSüreç nereye? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUİmralı ziyaretiyle hangi noktaya geldik? 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğluİmralı ziyareti, ‘çözüm süreci’ne sahiplik gerektiğini söylüyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezYeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAPO anıtı yontuluyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSuriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor… 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYCHP nereye koşuyor.... 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKimse boşuna refah beklemesin 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNÜç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal ette skandal bitmiyor: Sığırlar da hep aynı şirketten alınmış! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRLİDER APO MU DEMİRTAŞ MI? 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİlk adım Öcalan olunca süreç zorlanıyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBir sistem bu kadar yanlış yaparsa kürtler ve aleviler zor durumdadır 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİlk yılında Trump yönetimi: Yeni sınıf ittifakları ve alternatifler 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanGizlice İmralı’ya gidildi ama daha turpun büyüğü heybede… 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUİmralı kararı bir semboldü! O kadar! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKodlar 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015