Enver SEZGİN
27 Ağustos 2013 tarihli Taraf gazetesinde “İki Öğrencili Rum Okulu” başlıklı bir haber yayımlandı. Haber 49 yıl aradan sonra İmroz (Gökçeada)’da Rumca eğitim veren ilköğretim okulunun yeniden açılacağını müjdeliyordu.
Bu girişimin öncüsü, Anna Koçumal adında bir kadın. Koçumal’ın belirttiğine göre, öğrenci sayısı dörde çıkmış. Bunca zamandan sonra Ada’da Rumca eğitim veren bir okulun açılmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirmek mümkündür.
Peki, 49 yıl önce burada ne oldu?
Aslında her şey 1963 yılında Kıbrıs olaylarının patlak vermesi ile başlıyor. Zamanın Türk hükümeti Kıbrıs’ta olup bitenleri bahane ederek 1964 yılında İmroz ve Bozcaada’da sürdürülen Rumca eğitime son veren bir kanun çıkartır.
Ada’daki Rum okullarının binalarına el konulur. Bu durum Rum göçü anlamına gelir.
Adalıların büyük bölümü çocuklarının eğitimi için İstanbul ve Yunanistan’a gitmek zorunda kalırlar.
Baskılar bununla sınırlı kalmaz.
Hükümet en verimli toprakları istimlâk(!) ederek buraya kısa sürede bir “Tarım Açık Cezaevi” kurar. Amaç, Ada’yı Rumlardan tamamen arındırmaktır.
Cezaevindeki hükümlüler Rumlara kötü davranırlar. Ardından cinayetler gelir.
Haksızlık devam eder.
Bu kez Ada’da Jandarma Er Eğitim Sahası kurulur. Rumların en önemli geçim kaynakları olan zeytin alanları “yok pahasına” istimlâk edilir. Tehdit edildikleri yetmez, bu kez de açlığa mahkûm edilirler. Dayanacak güçleri kalmamıştır. Rumlar Ada’yı toplu hâlde terk etmek zorunda kalırlar. İçlerinden İstanbul’a göç edenler olduğu gibi, dünyanın pek çok ülkesine dağılanlar da olmuştur. Ada’yı terk eden yerli halkın evlerine “Türkler” yerleştirilir. “Yeni konuklar”a maddi yardımlar yapılır.
İmroz’da çok az sayıda Rum kalmıştır. Görev(!) başarıyla tamamlanmıştır. Türkleştirme politikası 1970 yılında alınan bir kararla doruk noktasına ulaşır.
İmroz Adası’nın adı Gökçeada ile değiştirilir.
Ardından Ada’daki tüm köylerin ismi değişikliğe uğrar.
Mesela Ayii Theodori’nin adı, Zeytinliköy olur.
Anna Koçumal İmroz’da doğmuştur. Ada’nın “Türkleştirme” politikasından etkilenen pek çok insandan biridir. O dönemde Ada’da Rumca eğitim verilmediği için pek çok akranı gibi altı yaşında İstanbul’a gelir. On sekiz yaşına kadar bu kentte kalır. Ardından “fizik tedavi” eğitimi için Atina’ya gider.
Anna Koçumal bir yıl önce doğduğu topraklara geri döner. Amacı, yıllarca önce kapatılan Rum okulunu yeniden öğretime açmaktır. Rum cemaatinden gördüğü büyük destekle kolları sıvar. Oysa işi hiç de kolay değildir. Zira öğrenime açmak istediği okul binası bir süre önce yanmıştır. Ancak kendisinin bile şaşırdığı kısa bir sürede okul öğrenime hazır hâle getirilir. Yoğun bir çalışma sonucu okul onarımdan geçirilir. Eğitim ve öğretim için gerekli araç gereçler temin edilir.
Anna Koçumal, Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurur. Olumlu yanıt alır. Söylediğine göre, bazı eksikliler bakanlık tarafından giderilir.
Koçumal’ın hayali gerçekleşmiştir.
“Okulun açılması bir rüya gibi,” diyor.
Ada’da yaşayan Rumlar ise okulun açılacağına hâlâ inanamıyorlar.
Bunca yaşanmışlıktan sonra...
Okul şu anda Yunanistan’dan gelecek olan öğretmenini beklemektedir.
Anna Koçumal okulun açılmasının, Ada’ya geri dönmek isteyenlerin üzerinde pozitif bir etki yaratacağını düşünüyor.
Kısa bir süre sonra Zeytinliköy’deki Rum okulunun duvarları Rum çocukların sesleri ile yankılanacak.
Okul zili Rum öğrenciler için çalacak.
Hak yerini bulacak ve kırk dokuz yıllık hasret bitecektir.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015