Enver SEZGİN
Bir gün birileri ortaya çıkar ve yaşadığınız yerleşim yerinin adını değiştirir. Bununla da yetinmezler; bu kez sıra doğal yer adlarına gelir; tepelerin, pınarların, yaylaların ismi değiştirilir. Bir anda doğup büyüdüğünüz topraklara yabancılaşırsınız. Bütün bunlar size rağmen olur. Ne düşündüğünüz önemli değildir. Devlet sizin adınıza en iyisini(!) düşünmüştür.
Cumhuriyet tarihi bu uygulamalarla doludur.
Şeyh Sait İsyanı’ndan hemen sonra isim değiştirme işlemlerine hız verilir. 1930’lu yılların ikinci yarısından sonra işlem yeni bir ivme kazanır.
Bu coğrafyadaki her toprağı “Türk vatanı” yapmaktır amaç. Bir başka ifadeyle, “Türkleştirme politikası”nı uygulamak.
İsim değiştirme furyasından nasibini alan yerleşim birimlerinden biri de “Misirce” dir. 1938 yılında demiryolu hattı bu yerleşim birimine geldiğinde, Zok Köyü’ndeki ilçe merkezi buraya taşınır. Çıkarılan bir kanunla Misriç (Misirce- Mısriye) adı Kurtalan olarak değiştirilir. Artık Siirt’e bağlı ve adı Kurtalan olan bir ilçemiz vardır.
Aradan yıllar geçer, devletin bu politikası değişmez.
1957 yılında, Demokrat Parti iktidarı döneminde “Ad Değiştirme İhtisas Komisyonu” kurulur. Bu bir dönüm noktasıdır. Artık ad değiştirmeler bu kurul tarafından gerçekleştirilecektir. Komisyon 1978 yılına kadar varlığını sürdürür. 1960 askerî darbesinden sonra da zaten var olan kanuna dayanılarak pek çok yerleşim biriminin adı değişikliğe uğratılır.
O yıllarda ilkokula yeni başlamıştım. Bir gün, Misriç (ilçenin ilk yerleşim yeri) olan mahallemizin isminin Sümer Mahallesi olarak değiştirildiğini öğrendim. Devlet, yoksul mahallemize bu ismi uygun bulmuştu. Sonra sıra civar köylere geldi.
Pirişme, Yayıkdere; Telan, Oyacık; Ayındar, Ağaçlıpınar oldu.
Yaşadığım yörede, ismi değiştirilmeyen neredeyse bir karış toprak bile kalmamıştır. Burada yaşayan halkın geçmişle bağları koparılmak istenir. Amaçları İnsanları kültürlerinden ve dillerinden uzaklaştırılmaktır. Bu politikaya karşı çıkanların karşısına kimi zaman “İnkılâp Kanunları” çıkartılır. Örneğin 2010 yılında Kurtalan Belediyesi, ilçenin eski isminden yola çıkarak çöp konteynırlarının üzerine Şaredariya Misirce (Kurtalan Belediyesi) yazısını yazdırır. Savcılık hiç vakit geçirmeksizin harekete geçer ve konteynırların toplatılmasını ister. Polisler gece vakti bunları toplayıp kilit altına alır. Belediye toplatma kararına itiraz eder. Cumhuriyet Savcılığı, konteynırların “Kürtçeden arındırılması” şartıyla iadesine karar verir. Savcılık, polis aracılığı ile Belediye’ye gönderdiği tebligatla Kürtçe yazının kaldırılmasını ister. Belediye bunu kabul etmez. Bu nedenle Kurtalan Sulh Ceza Mahkemesi’nde BDP’li Belediye Başkanı Necat Yılmaz hakkında “İnkılâp Kanunlarına muhalefetten” dava açılır. Yargılanır ve dört aya mahkûm edilir. Şu anda dosya Yargıtay’ın vereceği kararı bekliyor.
Başbakan Erdoğan “Demokratikleşme Paketi”ni açıkladığı toplantıda il ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için yasal düzenleme yapacaklarını açıkladı.
AK Parti Siirt Milletvekilleri Afif Demirkıran ve Osman Ören sözkonusu yasal düzenlemeleri dahi beklemeden Aydınlar İlçesi’nin adının Tillo olarak değiştirilmesi için Meclis Başkanlığı’na yasa teklifi verdiler. Zaten 1990 yılına kadar adı Tillo olan bu ilçenin eski ismine kavuşması bir yanlışın düzeltilmesi anlamına gelmektedir.
Kurtalan İlçesi de tıpkı Tillo gibi Siirt’in bir ilçesidir. Her iki milletvekili de, ahalinin yüreğinde ve zihninde Kurtalan’ın hâlâ Misirce olduğunu iyi bilirler.
Hazır AK Parti milletvekillerinin eli değmişken Kurtalan için de bir yasa tasarısı hazırlasınlar.
Hazırlasınlar ki Misirce adı özgürlüğüne kavuşsun.
Kurtalan (Misirce) halkı geçmişi ile kucaklaşsın.
Yazarlar
-
Fehmi KORUBir ziyaretin ardından düşündüklerim 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖcalan ziyareti olmuş sayıyor mu? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSüreç nereye? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezYeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYCHP nereye koşuyor.... 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUİmralı ziyaretiyle hangi noktaya geldik? 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAPO anıtı yontuluyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSuriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor… 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKimse boşuna refah beklemesin 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğluİmralı ziyareti, ‘çözüm süreci’ne sahiplik gerektiğini söylüyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİlk adım Öcalan olunca süreç zorlanıyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal ette skandal bitmiyor: Sığırlar da hep aynı şirketten alınmış! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİlk yılında Trump yönetimi: Yeni sınıf ittifakları ve alternatifler 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanGizlice İmralı’ya gidildi ama daha turpun büyüğü heybede… 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNÜç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKodlar 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUİmralı kararı bir semboldü! O kadar! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRLİDER APO MU DEMİRTAŞ MI? 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBir sistem bu kadar yanlış yaparsa kürtler ve aleviler zor durumdadır 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015