Enver SEZGİN
Birkaç ay önce KCK davasından cezaevinde yatan ve aynı zamanda bir dönem BDP il yöneticisi olan arkadaşımı ziyarete gitmiştim. Görüşme sırasında, parti il binasına girerken gizlice çekilmiş bir fotoğrafının suç delili olarak dava dosyasına konduğunu söylemişti. Anlayacağınız yöneticisi olduğu partinin il merkezine gitmesi suç olarak kabul edilmişti. KCK davalarında benzeri pek çok örnek bulmak mümkündür.
Bir avukat arkadaşım özellikle 2008 yılından sonra “örgüt üyeliği” davalarından yargılanan hemen herkese hapis cezalarının verildiğini belirtmişti.
Avukat arkadaşımın sözlerine kulak verelim: Siirt’te bir protesto gösteri yapılır. Uzun sürmez, polisler kalabalığa müdahale ederler. Çok sayıda kişi gözaltına alınmıştır. İçlerinde orada tesadüfen bulunanlar da vardır. Öyle ki daha o gün Siirt’e misafirliğe gelen Karabüklü bir kişi gözaltına alınmaktan kurtulamaz. Mahkemeye çıkarılır ve pek çok gösterici ile birlikte tutuklanır. Tam üç yıl sonra tahliye edilir. Karabüklü talihsiz bir daha Siirt’e gider mi bilemem. Ancak bugün çok sayıda insan “uydurma delillerle” haksız yere cezaevlerinde yatmaktadır.
Bunlar mağdur edildiler, haksızlığa uğradılar.
Geride bıraktıkları yakınları acılar çektiler...
Cafer Aykaç çocukluğundan beri çobanlık yapmaktadır. Altı kız ve bir erkek çocuk babasıdır. Sekizinci çocuğunun dünyaya gelmesi an meselesidir. Beş yıl önce yolu Beşiri İlçesi’nin Rıdvan Köyü’ne düşer. Tek erkek çocuğu olan Orhan’la birlikte sabah erkenden yola çıkar, dağları, tepeleri aşar, gün boyu koyunları otlatırdı. Bu böyle bir yıl devam eder. Dört yıl önce sabaha doğru jandarmalar evlerini basarlar.
Kardeşi ve on altı yaşındaki oğlu ile birlikte gözaltına alınır. Tamamı tutuklanır. Orhan Aykaç üç ay cezaevinde kalır. Daha sonra kamuoyunda “Taş Atan Çocuklar Yasası” olarak bilinen TMK ve bazı kanunlarda yapılan değişikliklerden yararlanarak serbest kalır.
Baba Cafer Aykaç oğlu gibi şanslı(!) değildir. Kendisi ve kardeşi Ali Aykaç hakkında “terör örgütü üyesi” olmaktan dolayı dava açılır.
Mahkeme heyetinin elinde her hangi bir “suç unsuru” bulunmamaktadır.
Ancak onlar ceza vermeye kararlıdırlar.
İddianame bütünüyle telefon görüşmelerine dayandırılır.
Genellikle Kürtçe yapılmış olan konuşmalar önce Türkçeye çevrilir.
Bunlar her insanın hemen her gün yapabileceği konuşmalardır aslında.
Ancak neredeyse her bir sözcüğe farklı anlamlar yüklenmiştir.
Örneğin, “yuvarlak” kelimesi “bomba” olarak kabul edilmiştir.
“Keçiler doğurdu” yönündeki ifade “örgüte mesaj” olarak yorumlanmıştır.
Bir başka örnek: “Arı kovanlarını yoldan uzak yere taşıyın” biçimindeki konuşma, “örgüt üyelerinin” askerlerden uzak durmaları için iletilmiş bir uyarı olarak algılanmıştır.
Suç delilleri(?) hazırdır. Sıra cezalandırmaya gelir.
Cafer ve kardeşi Ali, onar yıl hapis cezası alırlar. Cafer bir süre Batman Cezaevi’nde kalır. Daha sonra Tekirdağ Cezaevi’ne sürgün edilir.
Cafer Aykaç evinden tam 1693 km. uzakta bir cezaevinde yatmaktadır. Her mahkûm gibi ailesini özler. En çok ta yüzünü hiç görmediği küçük çocuğu Muhammet Yusuf’u merak etmektedir.
Böbreklerinden rahatsızdır ve ameliyat olması gerekmektedir.
Özel Yetkili Mahkemeler kalkıyor. Tutukluluk süresi beş yıla indiriliyor. Ancak Terörle Mücadele Kanunu (TMK) yerli yerinde duruyor.
Bu, Cafer Aykaç ve onun durumunda olan pek çok insanın hapishanede yatmaya devam etmesi anlamına geliyor.
Adalet yerini bulmuyor...
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015