Mücahit BİLİCİ
Geçen yazıda “Türk kime derler” diye sormuş ve Türklük tanımındaki muğlâklığın sebepleri üzerinde durmuştum. Bu yazıda kısaca da olsa Türklük ile Müslümanlık arasında varolduğu düşünülen özdeşliği tartışmak istiyorum. “Türklük İslam’la eşdeğerdir: Bir Arnavut’a veya Boşnak’a hangi dindensin diye sorsanız, size ‘elhamdülillah Türk’üm’ diye karşılık verir ” diyenler var. Böylelerine verilecek cevap şudur: Elhak doğrudur ancak bu sadece ‘gâvurlar’ için böyle olmuştur. Yani gayrimüslim muhatapların nazarında böyle bir özdeşlik sözkonusu olabilir. Kürtler için ise durum farklıdır: Kürtler Müslüman’dır ve onlar için Türklük ile Müslümanlık aynı şey değildir.
Türklük ile Müslümanlığın aynı şey olduğu yolundaki algı sadece Türklerin gayrimüslim düşmanla savaştığı coğrafyalarda oluşmuş bir zandır ve bunun Müslüman olan muhataplar için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
Türklerin Müslüman olma zorunluluğu, sadece tek taraflı bir gerektirme olabilir. Müslüman’ın Türk olma zorunluluğu yoktur. Bu özdeşlikten dolayı, Müslümanlık belki Türklerin başına kakılabilir ama Müslümanların başına Türklük kakılamaz.
Onun için “ben Müslüman’ım” niyetine “ben Türk’üm” diyenler benim nazarımda kendine karşı Müslüman olmaktansa, gâvura karşı Türk olmayı seçenlerdir.
Türk’ün gâvura nispetle Müslüman anlamında Türklüğü, Kürd’ün Türk’e nispetle Kürtlüğünden üstün görülmemelidir. Çünkü Müslüman’a milliyet olarak yeten şey İslam’dır, Türklük değil. Müslümanlığın içine girdiğiniz an eğer hâlâ Türk kalmakta ısrar ediyorsanız, Kürd’ün Kürtlüğüne Müslümanlık adına itiraz ve müdahale etme hakkınız kalmaz. Kürd’e Müslümanlık lehine Kürtlüğü terketme çağrısı yapmak kandırmacadan başka bir şey değildir.
Evet, Türkler İslam’ın ordusu olabilir. Fakat “küffara karşı savaşan Müslüman’a Türk denir ” diyenler, her Müslüman’ın Türk olması gerektiğini varsaymakla yanlış yapıyorlar. Bu insanların İslamcılıklarının nihayetinde Türkçülüğe evrilmesi bu açıdan son derece mantıklıdır. Dedikleri haktır: Türkler İslam’ın ordusudur. Fakat İslam’da bir toplumun tamamı asker olmak zorunda mıdır? Var mı öyle bir hüküm? Kürtler asker değil sivil bir millet olarak İslam dairesi içinde hayatlarını sürdürebilirler.
Bediüzzaman hiçbir zaman Kürtlere madem Müslüman’sınız, o hâlde Türk’sünüz veya Türk olun demedi.
Bediüzzaman hiçbir zaman Müslümanlara (dindar Türklere) bakın siz Türk’sünüz demedi.
Bediüzzaman sadece Türkçülere bakın siz Müslüman’sınız dedi. Yani İslam’ı Türklüğün dışına çıkartmak suretiyle Türklük dava eden bir kesime karşı dedi ki:
Türkçülük yaparsanız, Müslümanlıktan kaçamazsınız. Eğer Türkçülük yapacaksanız bu ancak Müslümancılık olabilir. Çünkü Türklüğün (gâvurlarla kapışmaktan kaynaklanan) şartlarından birincisi Müslüman olmaktır.
Fakat Müslüman olmanın şartları arasında Türk olmak yoktur. Buna iyi bir delil Kürtlerdir, Araplardır, İranlılardır, Amerikalılardır, Senegallilerdir.
Türklükten çıkan Türk’e karşı hissedilen kaygıların Türklükten çıkan Kürt için sözkonusu edilmesi son derece yanlıştır. Zira Kürtler, İslam’ın içinde, Türklüğün dışında bir yerdeler.
[email protected]
Twitter: @mucahitbilici
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Kendiliğin kazanılması ölçüm sorunlarına yolaçıyor
25.07.2025 - Dağlar ve tüneller
22.07.2025 - Öcalan’ın 7 dakikası
10.07.2025 - İnsan yerin yüzüdür
1.07.2025 - Otoriterlik ve Medya
28.06.2025 - Modern katil
17.06.2025 - Said Nursi’yi solcular neden tanımıyor?
1.06.2025 - Kürtlerin Lozan yanılgısı
21.05.2025 - Türkiye’nin Sanayi İnkılabı
11.05.2025 - Kullu Şey’in Halikun İlla Wechehu
4.05.2025
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
aydın yıldırım
pes karıncadan 1kg yağ çikarmişin
aydın yıldırım
pes doğrusu karıncadan bir kg yağ çikarmişin