Mücahit BİLİCİ
Geçtiğimiz aylarda Kırşehir’de PKK’ye kızıp galeyana gelen bir vatansever halk sürüsü önce HDP binasına saldırmış, sonra da sahibi Kürd diye bir kitabevini ateşe vermişti. Ortaya çıkan görüntüler, güpegündüz saldıran ve müdahaleyle karşılaşmayan şahısların yıllardır oraya yerleşmiş ve şehre hizmet veren bu kitapçı dükkânındaki insanların canına da bilerek kastettiğini ortaya koyuyordu. Fakat yakın zamanda sanıkların beraat ettiği haberi gazetelere yansıdı.
Kitap mağazası yakılan kitapçı yine de büyüklük gösterip ‘bunlar şehrimizin yerlileri olamaz, dışarıdan gelmiş provokatörlerdir’ diyerek hemşerilerini teselliye ve kendi can derdiyle daha kötü bir ihtimalden korunmaya çalışsa da hukukun o şahısları serbest bırakması nasıl açıklanabilir? Kırşehir’de kent merkezinde cana ve mala kasteden teröristler ellerini kollarını sallayarak gezebilirler anlamına gelmez mi böyle bir karar?
Kırşehir’deki bu pogrom mazur ve olağan bir durum olarak görülüyorsa, bu hukukta büyük bir çukur açıldığını gösteriyor. Bu çukurun en az bir hendek muamelesi görmemesi, sahibiyle birlikte kitabevini ateşe veren şahısların da terörist sayılmaması bir çifte standart değil mi?
Bugün Kürdistan’da yaşanan kriz bir yönüyle Türkiye’de kimlikler ve onlar adına hareket etme iddiasındaki şiddet mekanizmaları arasındaki asimetrinin bir sonucu ve aynasıdır.
Ne PKK’nin ne de devletin halkın güvenliği gibi bir önceliği yok. Her ikisi için de asıl olan alan hâkimiyeti. Bu yüzden, Cizre’de Silopi’de sokaklarda insan cesetleri günlerce yaklaşılamayacak ve dokunulamayacak şekilde çürümeye terkedilebiliyor. Çocuklar kurşunlara hedef oluyor. Kış ortasında insanlar evsiz ve mülteci hale düşüyor.
Bunun bir mazereti olamaz ve yoktur. Bu durumu düzeltmek için ne PKK ne de devletten insaniliği önceleyen bir adımgelmedi. Halka bedel olarak ölüm ve yıkım getiren bir duyarsızlık söz konusu. Adına ister bilmem neci halk savaşı, ister kamu düzeni tesisi için tunç-eli yahut demir-yumruk operasyonu densin benim için bu şiddeti başlatarak sebep olanlar ve bu şiddeti ağırlaştırarak cevap verenlerin ikisinin de tutumu gayrimeşrudur. Hiçbir kutsal amacınız, rızası olmayan sivil insanların hayatını tehlikeye atmayı ve onların ölümünün arkasına veya berisine dizilmeyi meşrulaştıramaz.
Esasen bu hendekler yoluyla çatışmaların sivil alanlara taşınmasının yanlışlığını ve gayrimeşruluğunu işin başında ve tekraren dile getirdim. Merak edenler şu yazılarıma müracaat edebilir:
Kürdistan’ı harabeye çevirmek (Taraf, 22 Ağustos 2015)
PKK’nin öz-yönetimden anladığı öz-terörizm mi? (Taraf, 29 Eylül 2015)
Silvan, ‘Doğu’nun Paris’i mi? (Yeni Yüzyıl, 15 Kasım 2015)
PKK’nin hendek siyaseti (Yeni Yüzyıl, 9 Aralık 2015)
Evet, maalesef, Kürdistan harabeye döndü. Özyönetim, özün yönetimi olmaktan ziyade özün terörize edilmesi halini aldı. Kürd illeri Doğu’nun Paris’i değil, Şam’ı Haleb’i hadi bildiniz yıkık Kobani’si oldu. Yarın öbür gün tekrar masaya oturacak iki taraf ve gariban sivil, başına gelen bu tahribat ile kalacak.
Doğrusu, bu konuda söylenecek sözlerimi söyledim. Bu işin çözümü kısa ve nettir: PKK’nin bu adımı gayrimeşru bir özyıkım stratejisidir. Devletin cevabı sivillerin hayatını PKK’yi geriletme kaygısına feda eden insaftan uzak bir stratejidir. Devlet, acilen reformlar eliyle gasıp ve suçlu konumundan kendini çıkarıp, PKK’yi ahlaki olarak suçlu hale düşürmedikçe bu kısır döngü bizi çürütmeye devam edecek.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025