Roni MARGULIES
Hayat gerçekten basittir, ama biz onu karmaşıklaştırmakta ısrar ederiz, demiş Konfüçyüs.
Memleketteki en basit iki soruna basitçe göz atmak istiyorum.
Biri barış, biri de vatandaşlık tanımı.
Birini yıllardır, birini aylardır tartışıyoruz.
Rahat bir koltuğa oturup ayaklarınızı sehpanın üzerine uzatın, sanki Türkiyeli değilmiş gibi, aslında hiç umurunuzda değilmiş gibi, basitçe bir düşünün.
Ne var yahu tartışacak?
Barış
Basit basit, adım adım gidelim.
Memlekette savaş yaşanıyor.
Onbinlerce insan ölmüş.
İnsanlar ölmeye devam ediyor.
Yaralılar, hayatları cehenneme dönenler, yaşanan travmalar da cabası.
Kim başlattı, niye başlattı, kim ne yaptı, kim haklı, kim değil. Düşünmeyelim.
Ben tüm olup bitenlerin suçlusunun devlet olduğunu düşünüyorum, ama benim gibi düşünmek zorunda değilsiniz. Düşünmeyelim.
Ne olmuşsa olmuş.
Şimdi, savaşan iki taraf “Artık savaşmayalım, savaşmamanın yolunu bulalım, oturup konuşalım, barışalım” diyor.
Basit bir soru: Barışsınlar mı, barışmasınlar mı?
“Barışsınlar” dedikten sonra, evet, iki tarafın daha ayrıntılı ve daha az basit şeyler tartışmaları gerekecek. Ama yetmiş milyon kişi “Barışsınlar” dedikten sonra, o ayrıntılar da basitleşir.
“Barışsınlar, ama ancak şu, şu ve şu koşullarda barışsınlar” diyenler, yani aslında“Barışmasınlar” diyenler, bunu niye diyor olabilir?
Yine basit.
Çünkü bir tarafın üstün ve hâkim olmaya devam etmesini istiyorlar.
Onlar için bu, uğruna savaşmaya ve ölmeye-öldürmeye değer bir amaç.
Buna basitçe Türk milliyetçiliği diyelim.
Vatandaşlık
Ve ikinci basit meselemize gelelim.
Anayasa’ya göre, hepimize “Türk” denir.
Hepimiz “Türk” müyüz”?
Değiliz.
Ee, ne var bunda tartışacak?
Kürtler bir Hint-Avrupa dili konuşur, Türkler bir Orta Asya dili. Kürtler Kürt’tür. Kürtlere “Türk” denmez.
Türklerin ataları Orta Asya’dan gelmiştir, benimkiler Filistin çöllerinden gelmiş. Türklere “Türk” denir. Bana denmez.
Bana ne dendiği benim umurumda değil, ama milyonlarca insanın umurunda. Rencide oluyorlar.
Basit bir soru: İnsanları rencide etmeli miyiz, etmemeli miyiz?
“Etmemeliyiz” dedikten sonra, mesele çok basit.
Hepimizin ortak yanı nedir?
Bu topraklarda yaşıyoruz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız.
Hepimize ortak yanımızdan kaynaklanan ortak bir isim takarız. “Türkiye vatandaşı” deriz.
“Olmaz, diyemeyiz, herkes Türk’tür, Türk kalacaktır” diyenler bunu niye diyor olabilir?
Yine basit.
Çünkü millet-i hâkime anlayışının devam etmesini ve bizzat Anayasa’da yazılı olmasını istiyorlar.
Buna basitçe Türk milliyetçiliği diyelim.
Türk milliyetçiliğinin barış sürecine ve yeni anayasaya ne katkısı olabilir?
Bu basit sorunun cevabını size bırakıp son zamanlarda gördüğüm en güzel milliyetçilik örneğini anlatayım.
Türk ve ecnebi müzisyenler
Müzisyenler Sendikası’nın bir el ilanı geçti elime. Yeni bir lokal yapmak için 1958’de tertiplenenOrkestralar Geçidi’nin duyurusu.
Şöyle diyor:
“Türk çocuklarının bütün müsbet işlerde muvaffak olduğu gibi Dans ve Caz musikisinde de muvaffak olduğunu ve memleketimize çalışmak üzere gelen ecnebi müzisyenlerden her hususta üstün bulunduğunu isbat etmek için hazırladığımız bu konser...”
“Ecnebi müzisyenlerle her hususta eşit” dese bari!
Olmaz. “Türk” eşit olamaz, herkesten üstündür.
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023