Yıldıray OĞUR
İBB’ye ait Haliç Kongre Merkezi, bundan iki hafta önce İmamoğlu’nun aday lansman toplantısına ev sahipliği yapmıştı.
Salonun her yeri büyük modern led ekranlarla donatılmış, sahnede kürsünün arkasına gönüllüler yerleştirilmiş, hiç masraftan kaçınılmayarak Amerikanvari siyasi bir ortam yaratılmıştı.
Bütün led ekranlarda da bir hariç (salona gelen Özgür Özel’in fotoğrafı) İmamoğlu’nun adı ve fotoğrafları vardı.
Murat Kurum’un dün aynı salondaki proje lansmanı ise daha kuru ve basitti. İmamoğlu’nunkine nazaran ucuza kaçılmış gibiydi.
Ama en dikkat çekici fark bu değildi.
Salonun hiçbir yerinde Murat Kurum’un adı ve fotoğrafı yoktu.
Sahnenin iki yanına Erdoğan ve Atatürk’ün dev fotoğrafları yerleştirilmişti.
(Galiba İmamoğlu’nun lansmanında böyle dev bir Atatürk resmi yoktu.)
Led ekranlarda ise yine Murat Kurum’un adı geçmeden “Sadece İstanbul” sloganı döndürüldü.
İmamoğlu’nun seçim şarkısı “Ben derim Ekrem, sen de İmamoğlu” diye ismi üzerine kurulmuştu.
Murat Kurum’un kampanyası için yapılan melodisi hoş ama kitleleri çoşturmayan romantik şarkıda ise Kurum’un adı geçmiyor, “Sadece İstanbul” sloganı tekrarlanıyor.
Murat Kurum salona girerken eskiden cazgır da denen anonsçunun isminden bile önce ilk cümlesi “Başkomutanımızın, Cumhurbaşkanımızın dava arkadaşı” oldu.
AK Parti’de uzun zamandır Erdoğan dışında bir ismin parlamasından ve parlatılmasından pek hoşlanılmıyor. Bu hassasiyet lansmanda da görüldü.
Zaten İmamoğlu da ilk röportajlarında Kurum için “atanmış, bürokrat rakibim değil” diyerek rakibin bu yapısal zayıf karnına doğru yumruklarını savurdu.
Murat Kurum’un İmamoğlu’na karşı en güçlü kozu ise kampanyanın sloganıyla görünür oldu: Sadece İstanbul.
Sloganın hedefi, tabii ki İstanbul dışında büyük siyasetle ilgilenmekle suçlanan İmamoğlu’ydu.
Son beş yılda İmamoğlu’nun adı İBB Başkanı’ndan çok, potansiyel Cumhurbaşkanı adayı olarak geçti. Uğruna ittifak az kalsın dağılıyordu. Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olarak aylarca meydan meydan gezdi.
Bunun şimdi yerel seçimde rakiplerinin kullanacağı bir zaafa dönüşmesi kaçınılmazdı.
Ama bu aynı zamanda bir avantaj. İmamoğlu bu seçime artık adını az kişinin bildiği bir ilçe belediye başkanı olarak girmiyor.
Dün Kurum’un lansmanına gelen Binali Yıldırım’ı Başbakanlıktan emekliye gönderen İmamoğlu olmuştu.
Kurum’un start verirken bir PR faciası olarak yanına oturtulduğu Binali Yıldırım salona anonsla girerken cılız bir alkış aldı. Sonra yine anonslanarak Süleyman Soylu salona girdi. Biraz daha yükseldi alkış desibeli ama yine de düşüktü.
Mevlüt Çavuşoğlu’nun adı anons edildiğinde ise yaprak kıpırdamadı. Siyaset biraz da nankör bir meslek.
Ve ardından Murat Kurum geldi. Anonsçu salonu coşturmaya çalışsa da seviyeli bir heyecandan fazlası olmadı.
Kurum, anons edilirken sık sık “Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımızın dava arkadaşı” dendi.
Anonslarla, tribünlerden yükselen sloganlarla, sahnedeki dev fotoğrafıyla Erdoğan oradaydı ama muhtemelen sahneyi Murat Kurum’a bırakmak için lansmana katılmamıştı.
AK Parti artık o kadar Erdoğan partisi ki onun yokluğu heyecanı düşürüyor, olmasa da sık sık anılıyor. Erdoğan’ın yokluğunda etrafta ev sahibi gibi dolaşan, bir ara Binali Yıldırım’ım yanına oturan Hakan Ural bile ilgi gördü.
Cumhurbaşkanı olmayınca Kurum’un lansmanına eski bakanlardan başka gelen muvazzaf bakan da olmadı.
(Murat Kurum’un bakanlığı sırasında bürokratı olduğu Erdoğan Bayraktar da oradaydı. Hatta Kurum konuşmasında bir ara onu da anarak vefa gösterdi.)
Belki de bu bir stratejidir. Devletin ağırlığını hissettirerek yarışta adaletsizlik hissi yaratılmak istenmiyor olabilir.
Kampanyanın ileriki aşamalarında Cumhurbaşkanı ne kadar sahaya çıkacak göreceğiz.
Murat Kurum, sahneye gençlerin koreografisi eşliğinde sempatik bir giriş yaptı. Bayrak yarışındaki bayrağı onlardan devraldı.
Böyle ortamlara alışık olmadığı, kalabalık karşısındaki acemiliği ve mahcubiyetinden belli oluyordu.
Tuhaf biçimde beklenenin aksine devletin gücünü arkasına almış Kurum’dan çok İmamoğlu özgüvenli görülüyor.
Salondaki ilk tepkilere bakılırsa Kurum, seçim kampanyasında mütevaziliği ve mahcubiyetiyle kitlelerle iletişim kuracak.
Sahnede medya görünümündeki yüzü asık, bıyıklı inşaatçı bürokrattan daha sempatik bir Kurum vardı sahnede.
Projeleri laf olsun diye kağıda yazılmamış, iyi hazırlanmış, iyi sunulan somut projelerdi.
Onları sunarken siyaset yapmak zorunda kaldığı anlardaki gibi sıkılgan değildi, rahatladı, konuya vakıf göründü. Zaten en güçlü kası burası.
Kanal İstanbul’dan bahsetmedi. Çevre, kültür vurguları yaptı, çünkü kentsel dönüşüm, deprem konusundaki becerisi en büyük avantajıyken, beton ve inşaat dünyasından gelmesi en büyük dezavantajı.
Ama meydanlar için mimari yarışmalar açan, İBB Miras gibi kent duyarlılığı yüksek kesimlerin gönlünü kazanan işlere imza atan, modern bir estetik tarzı yakalayan İmamoğlu belediyeciliği hala kentli, eğitimli kesimlerde bir adım önde.
Murat Kurum, trafiği nasıl çözeceğini, depreme karşı ne yapacağını anlatırken ikna ediciydi ama kampanyada büyük siyasetle ilgili de konuşması gerekecek. Kürt sorunu, HDP, mülteciler, Gazze, Atatürk, laiklik, tarikatlar sorulacak, geçiştirmeden, dişe dokunur, gönül kazandıran ya da gönül kırmayan cevaplar vermesi beklenecek.
Dünkü salondaki AK Parti, çok güçlü iktidar partisi gibi değil, güçlü bir iktidarı eleştiren bir muhalif partisiydi. 2019 yerel seçimlerinde büyükşehirleri muhalefetin kazanması Batı’da Türkiye’deki demokrasiyi Putin Rusya’sıyla birlikte ananların kafasını bir hayli karıştırmıştı.
Türkiye’de demokrasinin derin sorunları var ama hala seçimler formalite değil.
22 yıllık güçlü iktidar partisi de anketlerde biraz geriden, kafasında şüphelerle ama dersine iyi çalışmış olarak yarışa giriyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREnflasyonla mücadelede Milei ve Şimşek 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump büyük bir yenilgiye uğradı 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanÇarpık duruma sevinmek, siyasetçiden hukuk dilenmek… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Türk – Türk ayrışması” 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025