Yıldıray OĞUR
Ama tartışmalarda pozisyonlar tuhaftı.
Videonun laiklik eleştirisiyle paylaşılmasına İmamoğlu’na destek veren çoğunluğu CHP’liler “ne var bunda” tepkisi gösterdiler.
Her şey o kadar tuhaftı ki “duanın siyasi gösteriye döndürülmesine” tepki gösteren, 28 Şubat döneminde irticadan yargılanmış İslamcı yazar İhsan Eliaçık bile CHP’lilerin tepkilerinden nasibini aldı.
Tepkilerin bir kısmı, “bunun demode bir eleştiri olduğunu” söylüyordu ama çoğunluğu “böyle kazanılıyor seçim, niye maraza çıkarıyorsunuz” gibi pragmatik tepkilerdi.
Nitekim ne Cumhuriyet, Ne Sözcü ne Halk Tv gibi laiklik duyarlılığı hassas medyalar İmamoğlu’nun bugüne kadar bir AK Partili belediye başkanının aklına gelmemiş, makam odasına imam çağırıp dua ettirmesini eleştirmediler.
Peki ne var bunda?
Aslında çok şey var.
Bundan 30 yıl önce de çok fazla şey bulunmuştu.
24 Mart 1994 yerel seçimlerinde sürpriz bir şekilde Refah Partili Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı seçildi.
Refah Partisi’nin İstanbul ve Ankara’da başkanlıkları kazanması zaten yeterince korkutucu bulunmuştu. Başkanlardan göreve gelir gelmez otobüslerde kadın ve erkeklerin ayrılmasını bekleniyordu. Daha hiçbir adım atmadan laiklik gösterileri yapılıyordu.
15 Nisan 1994 günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ilk Belediye Meclis toplantısı başkan Erdoğan başkanlığında toplandı. Refah Partisi mecliste azınlıktaydı.
Erdoğan, toplantıyı “Tarihteki Türk büyükleri ve şimdiye kadar görev yapan, hayatta olmayan İstanbul Belediye Başkanları için fatiha” okutarak açtı.
Meclis ilk günden karıştı. SHP, DSP, ANAP ve DYP’li üyeler Atatürk için saygı duruşu yapılmasını talep etti. Verdikleri önerge, Atatürk’ün ruhu için de fatiha okuduk diyen başkan tarafından kabul edilmedi. Bunun üzerine muhalif üyeler ayağa kalkıp saygı duruşuna geçti ve İstiklal Marşı okudu. Erdoğan ve Refahlı üyeler de onlara katıldılar.
Olay büyüdü. Ertesi gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Erdoğan hakkında soruşturma başlattığını duyurdu.
Bir kaç gün sonra ortalık bir kez Erdoğan, aylardır büyük kuraklık yaşayan İstanbul’a yağmur yağması için yağmur duası yapacaklarını açıklayınca karıştı.
Protestolar, gazete manşetleri “şeriatçı başkanı” kınıyordu.
Nihayet, bir hafta sonra 71 ilin Cumhuriyet Başsavcısı Refahlı belediye başkanlarını hedef alan bir laiklik uyarısı yayınladılar.
Yani bundan 30 yıl önce göreve fatiha okuyarak başlamak ne var ki bunda denmeyecek bir meseleydi.
CHP’li belediye başkan adaylarının yaptığı gibi seçim kampanyasında zikirmatik, seccade dağıtmak, teravih namazından video paylaşmak, göreve başladığı ilk sabah sabah namazına gittiğini videoyla duyurmak, Kadir Gecesi camide mevlid organize etmek ise bir zamanlar Türkiye’de parti kapatma nedeniydi.
Fazilet Partisi kapatma davasında “Fazilet Partili Altındağ Belediye Başkan; Mehmet Ziya Kahraman, 1999’da Belediye Meclisi toplantısına, bazı meclis üyelerinin şiddetli muhalefetine rağmen, Fazilet Partili Belediye Meclisi Üyesi Havva Bektaş’ın başörtülü olarak katılmasına izin vermesi” partinin laiklik karşıtı eylemlerinden biri olarak yer almıştı.
AK Parti hakkında 2008’de açılan kapatma davasının delilleri arasında da bugün CHP’li belediye başkanlarının özgürce yaptığı eylemler laikliğe karşı odak olma suçuna delil olmuştu:
O günlerde CHP’li siyasetçiler, gazeteciler de bu kapatma davasında AK Parti’nin bu eylemlerle laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğuna inanıyordu, kimse ne var bunlarda demiyordu.
Çünkü Kemalist Cumhuriyet’in kamusal alanında dinin görünürlüğü Diyanet kurumu çevresinde ve camilerde sınırlandırılmıştı. Siyasetçilerin dini semboller ve terminoloji kullanması döneminde göre ya irticayla ya da dini siyasete alet etmekle suçlanmak için yeterliydi.
Halkı temsil eden siyasetçiler, halkın hayat tarzının en önemli rengi olan dini kamusal alanda ve devlete taşıyamıyordu.
Benzer biçimde o kamusal alanda Kürtlerin Kürt kimlikleriyle, dilleriyle görünmesi de suçlanmak, ayıplanmak için yeterliydi.
Tam olarak Kemalist Cumhuriyet, vatandaşların dinleri, dilleri ve kültürlerini kamusal alanda görünmez kılmayı zorlmamıştı.
70’lerden itibaren bir grup seküler entelektüel bu tek tipçi cumhuriyetçi laikliğe ve milliyetçiliğe itiraz etmeye başladılar.
Kürtler ve dindarların kamusal alanda görünme, temsil edilme taleplerine destek verdiler.
En fazla da CHP’liler ve çevresindeki aydınların hışmına uğradılar.
Gericileri ve bölücüleri cesaretlendirmekle, meşrulaştırmakla suçlandılar.
Hala daha bunun için suçlanıyorlar.
Hatta, bunun artık post-Kemalistler diye bir adı bile var. Üzerine öfkeli makaleler yazılıyor, bu post-Kemalistlerin Cumhuriyet okumasıyla bugünlerimize neden olduğu iddia ediliyor.
Ama anlaşılan CHP de o Cumhuriyet okumasıyla hayatın geçmeyeceğine karar verdi. Önce ürkek adımlarla ama seçim başarıları geldikçe cesaretlenerek bundan 30 yıl önce şeriatçılıkla suçlanmaya, parti kapatmaya neden olacak laiklik karşıtı odak eylemlere girişti.
Ne diyelim.
Elvada eski CHP, merhaba ey post-Kemalist CHP.
Yazarlar
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025