Yıldıray OĞUR
2024 bitti. Peki, 2024’den 2025’e neler kaldı?
Benim için Serbestiyet’in geleneksel yeni yıl anketine verdiğim cevaplar kalacak. İşte onların biraz daha geniş bir versiyonu.
Türkiye’de yılın olayı:
Tabii ki dünyadan 75 yılda bir geçen bir kuyrukluyıldız gibi olan Bahçeli’nin Öcalan çağrısı. Üstelik birkaç saniyelik bir seyirlik olarak da kalmadı. Yılın son günlerinde ivmesini artırdı ve kendini birinci gündem olarak 2025’e attı.
Ama iki nedenle hak ettiği ilgiyi görmüyor.
Son 10 yılda vatanına göz dikeni ez oğlum modunu açmış iktidar çevreleri değişen müziğe göre dans edemiyor. Televizyonlara doluşturulmuş yerli ve milli uzmanlar, gazeteciler, avukatlar İmralı diyor, büyüklerimizin bir bildiği varmış, herkes akıllı olsun gibi reel politik analizlerle başları koparılmış tavuklar gibi ellerindeki çubukları haritalarda sallıyor, Bahçeli’nin Öcalan’ı Meclis’e çağırması haberini bile pandomimle tarif edebiliyor.
Muhalifler ise bir taraftan “iktidarla anlaştılar, davayı sattılar” diye negatif basarken, bir taraftan da “Demirtaş’ı harcadılar matmazel” edebiyatı yapıp Kürtlerin nabzını tutmaya çalışıyor. DEM Partilileri heyecanlı gördükçe kızıyor, kosterlerin hava muhalefetinden kalkmaması için dua ediyor, “çözüm mü nerede” diye miyop taklidi yapıyor, çözüm sürecinden heyecanlananlara, Gassal dizisinden heyecanlanan utangaç yandaş muamelesi yapılıyor.
CHP’nin adayı kim olmalı üzerine ihtisas yapmış, siyasi taktisyenliği siyaset bilimcilik sanan siyaset bilimciler, “Kürt meselesi de neymiş, millet aç” gibi çok sofistike analizlerle ülkenin son 50 yılını esir almış, son 2023 Cumhurbaşkanlığı, 2024 yerel seçimlerinin bile sonucunu doğrudan etkilemiş bir meseleyi küçümseye çalışıyor.
Ama bu 100 yıllık meselenin, 50 yıllık bir çatışmanın bitme ihtimalini tarihi bir fırsat olmaktan çıkarmıyor. İhtimali bile parlıyor.
Dünya’da yılın olayı?
Esad’ın devrilmesi. Birileri devrimcilerin tiplerini beğenmediği için devrim kavramının patent haklarını bile vermekten imtina etse de komşumuzda 61 yılda bir görülecek bir devrim yaşandı. Bir halk 13 yıl boyunca bedenini ortaya koyup bir aile diktatörlüğünü, gaddar bir istihbarat rejimini paldır küldür devirdi. Bu devrim Türkiye’deki cumhuriyetçilerin çoğunun cumhuriyetten anladığı tek şeyin laiklik olduğunu gösterdi. Allahu Ekber diyene mezhepçi diyen solcuların bir kısmının da yobazlık seviyesinde mezhepçi olduğunu… Esad cezaevlerinde işkence olmadığını ispatlamaya çalışan Aydınlar Ocağı karakterlerine dönen solcuları başka nasıl açıklayabiliriz ki? Esad’ın devrilmesi Ortadoğu’da Berlin Duvarı’nın çöküşü etkisi yaratabilir. Tabii devrimin ardından top bir Napolyon’un ya da bir Putin’in ayağına gelmezse…
Türkiye’de yılın kişisi
Devlet Bahçeli. 90’larda Ermenistan’la barışmak için Türkeş de açılımlar yapmıştı. Her hafta şimdi vazgeçecek diye yürek ağızda beklenirken, açılımının arkasında durdu, hep bir adım ileri taşıdı, abdestinden şüphesi olmayan bir milliyetçinin özgüveniyle kim ne diyor umursamadı. Türkiye ve Türkiye’nin bütünlüğünü çok seven ama bunu en çok tehdit eden 50 yıllık bir meseleyi nasıl çözeceği üzerinde beş dakikadan fazla düşünmemiş milliyetçilere sorumlu devlet adamlığı rol modeli oldu.
Dünyada yılın kişisi
Bir daha çıkıp Florida’dan gelen sarı saçlı, mavi gözlü Trump. Suikast sonrası ayağa kalkıp savaşın diye bağıran hırslı adamla, kimse bir şey demezse ormanlara doğru yürüyen Biden ve en öne çıkan vasfı ten rengi ve cinsiyeti olan Kamala Harris arasında Amerikalılar rasyonel bir tercih yaptılar.
Trump’ın hemen arkasından burun farkıyla Colani. Son 20 yılını bir kısmı El Kaide’de savaşarak geçirmiş bir adam için fazla sakin, fazla itidalli, fazla diplomat. Castro’da göze batmayan uzun sakalları göze batarken kravat takarak dikkatleri dağıtmış pragmatik bir Şamlı. Silahla devletin başına geçse de şu anda Arap dünyasındaki en meşru lider. Bir de seçim yaparsa Arap diktatörler için kötü örnek olabilir.
Türkiye’de yılın değeri en anlaşılmamış olayı
50 yıllık silahlı isyanın bitişinin ufukta görünmesi.
Dünya’da yılın değeri en anlaşılmamış olayı
Gazze meselesi yüzünden dünyada yaşanan fikri aydınlanma ve kafa karışıklığı, dünyadaki ahlaki üstünlük koltuğunu boşalması. ABD Kongresi’nde ayakta alkışlanan İsrail Başbakanı hakkında UCM’nin tutuklama kararı çıkarması ve Batı’nın buna engel olamaması. Güney Afrika’nın, Türkiye’nin, İspanya’nın, İrlanda’nın, Norveç’in, Brezilya’nın kendi politikalarını izlemesi. ABD üniversitelerinde Gazze eylemlerinin ancak yasaklarla, polisle, rektör kovarak bastırılabilmesi.
Yılın kitabı
Benim için geç bir keşif olarak Refik Halid Karay’ın kitapları
Yılın filmi
The Zone of Interest. Sıfır ajitasyonla bir insanlık trajedisini anlatan böyle bir film yapıp, ödül töreninde Gazze’ye sahip çıkarak yeni nesil soğukkanlı Nazileri kızdıran yönetmeni yüzünden özellikle.
Yılın şarkısı
Halkımızla bu kez hemfikirim; Semicenk Batık Gemi
Yılın dizisi
Bu yılın olaylarından aldığım seyir zevkini veren bir dizi izlemedim
2024’ü tanımlayan bazı kelimeler
Soykırım, devrim, çifte standart. Bir tür geleceği okuyan, trendleri izleyen gözü açık insan pozculuğunun sinyalleme sözcüğü haline gelse de yapay zeka. Halen ChatGPT’den üst üste üç şey istedikten sonra “fazla mı yüklendim” mahcubiyeti yaşayan ve teşekkür ederek gönül almaya çalışan insanlar için anlaması kolay olmayan bir mucize yaşanıyor.
2025’e merhaba mesajınız
My arkadash here
Bu yıl kazandığınız en değerli deneyim nedir?
Her şey dizideki gibi değil. Bu dünyaya veda ederken gassalın yanına sizinle girecek kadar sizi seven, düşünen, saygı duyan en az bir kişi olmalı. Maaşlı bir belediye görevlisi size son dokunan kişi olmamalı.
Yazarlar
-
İsmet BerkanHukuk devletinden uzaklaşmak boşuna değildi, tam da bugünler içindi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUMerkeziyetçilik bütün kötülüklerin anasıdır! 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURErbil’deki tartışma: Zor yakalanan mı zor olan mı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERGeri Çağırma Hakkı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVer elini kayyumokrasi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ1 Eylül Dünya Barış Günü ve toplumsal sorumluluk 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPiyasaları kim hazırladı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSuriye’de haberler kötü 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNYıkıcı korku değil kurucu cesaret 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı, Özgürlük ve Demokratik Gelecek: Toplumun Vicdanına, İktidara ve Halklara Çağrı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBarış Umudu 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞAnayasa Madde 66: Türk vatandaşlığı 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMalazgirt ruhu: Sultan Alpaslan ve Cevdet Sunay yeni Türkiye’ye el sallıyordu 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBir Demokrasi Kurultayı hikâyesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNLevant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Kusursuz fırtına’nın tam ortasında: Türkiye krizler kavşağında hangi yola sapacak? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.09.2025
30.08.2025
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025