Yıldıray OĞUR
Pazar günü AK Parti aynı anda birkaç farklı kongre yapmış olabilir mi? Dün gazeteleri okurken içimi böyle bir şüphe kapladı.
Gazetelerdeki yorumlara göre kongrelerden birinde hamaset havada uçuşup Alparslan, Fatih 2071’e doğru at koştururken, diğerinde bir zamanların nefret objesi Barzani Kürtçe konuşuyordu. Bir başkasında Sezai Karakoç, Arif Nihat Aysa, Necip Fazıl ve Müslüman liderlerle ümmet nostaljisi yaşanırken, diğerinde 2023 vizyonu için 63 maddelik liberal demokrat bir Türkiye manifestosu dağıtılıyordu.
Neyse ki bu kongre şizofrenisi milliyetçi-Kemalist gazetelere gelene kadar sürdü sadece.
Anlaşılan Taraf’ın “Türk-İslam minifestosu”, Cengiz Çandar “Kürt meselesinde yeni bir şey yok”, Emre Uslu’nun “Dağ fare doğurdu” yorumlarına Yeniçağ katılmamıştı. Barzani’nin konuşması üzerinden kongreyi eleştiren gazetenin yazarlarından Arslan Bulut yazısına şu başlığı atmış: AKP’nin Büyük Türk milletinde Türklere yer var mı?
Ortadoğu gazetesinin Bahçeli’ye çok yakın yazarı Yıldıray Çiçek ise şöyle demiş: “Atatürk’ün yolu yolumuz” diyor, salonda Atatürk posteri yok, PKK ile mücadele etmekten ve PKK’ya destek veren güçlerden bahsediyor ama salonda Barzani baş konuk, her fırsatta “Türkiye’nin sadece Türklere ait olmadığını vurguluyor” ama kongre konuşmasında sürekli Anadolu topraklarını Türklere açan Sultan Alparslan’dan bahsediyor.
Kemalist gazetelere bakalım biraz da.
Ruhat Mengi’nin kongre yazısının başlığı: Barzani ile gurur duymak mı. Mümtaz Soysal kongredeki Kürt paketini değerlendirmiş: Ama gönül isterdi ki Başbakan’ın Güneydoğu sorununu çözme konusunda söyledikleri Cumhuriyet’in temel ilkelerine hafifçe ters düşmesin .
Sözcü de kongreyi, Barzani, Oslo, Kürt vurguları üzerinden eleştirmiş.
Demek ki en azından ben televizyondan doğru kongreyi izlemişim.
Çünkü benim izlediğim pazar günkü kongreden pazartesi gününe ne Türklere Anadolu’nun kapısını açan Alparslan’ın nal sesleri kaldı, ne de Arif Nihat Asyalı klasik sağcı hamaset veya kişi başına düşen ultrason sayısı.
Benim izlediğim kongrede Başbakan Kürtlere “Yeni beyaz bir sayfa açalım ve o sayfayı birlikte dolduralım” diye seslendi. Bu çağrı bugüne kadar devletten Kürtlere yapılmış hiçbir çözüm dayatmayan, en açık, en demokratik çağrı. Bunu söyleyen Başbakan, önceki bir hafta boyunca da kanal kanal dolaşıp her gün 10 askerin öldüğü bir ülkede iktidarda DSİP ya da ÖDP olsa onların bile zor cesaret edecekleri bir şeyi yaptı ve CHP’nin kimyasını bozan bir cesaretle “İmralı ile yeniden görüşürüz, yeni bir Oslo süreci başlar” dedi.
Barzani’nin kürsüye çıktığı an ise tek başına Dolmabahçe’de ünlülerle 20 kahvaltı, beş Oslo değerinde bir açılımdı. Bir zamanların (ve bazıları için hâlâ) nefret objesi olan Barzani konuşmaya başladığı an eski Türkiye’den kalma katılılıklardan bir bölümü daha buharlaşıp havaya karıştı. Sadece Barzani’nin 10 kez Kürdistan diyerek Kürtçe yaptığı konuşma bile bu kongreyi Türk-İslam sentezci yapmamaya yeter.
Konuşmasını kendi lehçesi Soraniceyle değil, Türkiye Kürtlerine seslenmek için Kırmançiyle yapan Barzani, modern bir siyasetçiye yakışan şiddet karşıtı mesajlarıyla Türkiye’deki Kürt siyasetine tur üstüne tur bindirdi. Cengiz Çandar’ı ya da Emre Uslu’yu (Bu arada hükümet yanlısı çevrelerce yöneltilen ajanlık suçlamalarına haklı olarak isyan eden Emre’nin Balıkçı’yı MİT’çi ilan etmesi kaç puan) tatmin etmeyen AKP’nin Kürt sorununu çözme iradesi Kürt dünyasının yarı efsanevi lideri Barzani’yi ikna etmişti anlaşılan. Herhalde bu Kürtler için de daha güvenilir bir referans.
Ve en tarihî olanı. Kongredeki bütün sesler uçup gitti ve geriye AK Parti 2023 siyasi vizyonu adlı yeni vizyon belgesi kaldı. Askerî okul müfredatını değiştirmekten, TSK İç Hizmet Kanunu’nda darbeleri meşrulaştıran maddeyi kaldırma vaadine, darbecilerin adlarını kamusal mekânlardan kaldırmaktan, yeni anayasayı her koşulda yapma iradesine, tutukluk meselesini çözmeye ve YÖK’te reform kadar pek çok önemli hedefi içeren belgenin en radikal kısmı Kürt meselesiyle ilgili olan vaatler.
Sırayla bakalım.
1) Anadilde savunma konusunu yasal bir düzenleme ile sorun olmaktan çıkaracağız;
2) Resmî dilimiz Türkçedir. Ancak, vatandaşlarımızın anadillerinde kamu hizmetlerine erişimlerinin sağlanması çalışmalarına hız vereceğiz;
3) Vatandaşlarımızın güvenlik güçleri ile ilgili şikâyetlerini değerlendirecek bir sivil yapı kurulması için “Bağımsız Kolluk Gözetim Mekanizması Kurulması Hakkındaki Kanun Tasarısı” kanunlaştırılacaktır;
4) “Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Komisyonu’nun Kurulması Hakkındaki Kanun Tasarısı” kanunlaştırılacaktır;
5) Mevzuatımızda etnik ayrımcılık algısı oluşturan birçok hükmü temizledik. Önümüzdeki süreçte bu çaba en mikro düzeyde devam edecektir.
Bunlar AKP’nin sorunu çözme iradesini ortaya koyan, Kürtleri bu ülkenin eşit yurttaşları yapacak adımlar. Kürtçe anadilde eğitim ve yerel yönetimler reformunu da listeye eklemek şartıyla. Aklı siyasi hesap-kitapta, aktörlükte, Kürt şatolarındaki kaburga dolmasında, televizyonlarda haklı çıkmanın şehvetinde olmayan herkese düşen bu adımların hayata geçmesinin ısrarlı takipçisi olmak.
Bu adımlar atmak için bundan daha uygun bir zamanlama da olamazdı.
Dünyada anti-müzakerecilerin rol modeli Sri Lanka da dâhil, etnik şiddet sorununu çözmek için müzakereyi denememiş ülke yok. Bunun için PKK’nın askerî olarak güçlü olduğu bir dönemin seçilmesinin yanlışlığından dem vuranlar da yanılıyor. Eğer silahlı güç güçlü olmaya yetseydi, SSCB dünyanın en büyük ikinci ordusuna sahipken Glosnost- Presteorika yapmak zorunda kalmazdı. PKK bugün silahlı olarak güçlü olabilir ama çözüm önerisi olarak müphem bir statüden başka hiçbir şey söylemeyen örgüt ideolojik olarak tarihinin en zayıf ve uyguladığı şiddetin meşruiyeti açısından da en haksız döneminde. Bu vaatler Öcalan’ın PKK üzerindeki yaptırım gücünü de arttıracak.
Peki, bizim tarih kitaplarında neredeyse MHP Malazgirt milletvekili gibi çizilen Alparslan adının sık sık geçtiği bu kongrede dağıtılan bu vizyon belgesini görse ne derdi? Eğer tarih kitapları doğru söylüyorsa Anadolu’ya girmek için önce Kürt beylerini ikna edecek kadar akıllı bir lider olan Alparslan, en azından bu kongreye gelip bir konuşma yapardı. Resmî tarihe göre Alparslan, 1071 Malazgirt Zaferiyle Anadolu’yu Türkleştirmişti, eğer 2023 vizyonu hayata geçirilirse bu kez Anadolu Türkiyeleşecek. Uzun bir gecikme, ama zararın neresinden dönülürse kârdır...
Yazarlar
-
İsmet BerkanÇarpık duruma sevinmek, siyasetçiden hukuk dilenmek… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREnflasyonla mücadelede Milei ve Şimşek 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump büyük bir yenilgiye uğradı 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Türk – Türk ayrışması” 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025