Yıldıray OĞUR
Bu aralar bir Arap Baharı başlatacak kadar Arap turistin bulunduğu İstanbul’un her yerinde 35 yaşındaki tombul, sempatik Koreli PSY’nin (Park Jae-sang) Gangham Style şarkısı çalıyor. Eksenimiz kaydı, kayacak. Neyse ki imdada esasen en iyi gerilim ya da dramatik film tadında Oscar gelir diye beklediğimiz Avrupa Birliği’ne Nobel Barış Ödülü yetişti.
AB’ye Barış Ödülü veren Nobel komitesinin gerekçelerinden biri “Son 10 yılda AB üyeliği ihtimalinin Türkiye’de insan hakları ve demokrasiyi ilerlettiği”. Işık taa kutuplardan bile görülüyor demek ki. Herhalde iman derecesinde bağlı oldukları Erdoğan’ın son konuşmalarını dinlemeyip, niyet okumuşlar, ormana bakmaktan ağaçları göremez olmuşlar.
Onlara da Oslo’daki ünlü bir gözlükçüyü önerip Taraf yazarlığından sonra muhtemel Nobel Edebiyat Ödülü şansımı da zora sokmak istemem.
Ama büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperek tartışmaya devam etmek isterim.
Azıcık geriye gitmek gerekecek. Gazeteciliğe başladığım günlerden de epeyce geriye. 1860’lara. Türkiye’nin ilk muhalifleri Yeni Osmanlılara. Tanzimat istibdadına karşı mücadele veren Yeni Osmanlıların üç talebi vardı: Hürriyet-i efkâr, hâkimiyet-i ahali, usul-u meşveret. Hepsi siyasi taleplerdi. Başarıya da ulaştılar. Meclis-i Mebusan’ı açtırdılar, Kanun-i Esasi’yi ilan ettirdiler. Ama uzun sürmedi. Abdülhamit devletin âli çıkarları dedi ve yeniden istibdat rejimini kurdu.
Tam da bu hayal kırıklığı yüzünden onlardan sonra gelen kuşak yani Jön Türkler siyasetten daha önce çözülmesi gereken daha esaslı bir meseleyi keşfetti: Medenileşmek. Onları otoriterleştiren bu anti-politik projeleriydi. Çünkü böyle bir projede toplum ancak medenileştirilmesi gereken bir nesne olabilirdi.
Hayallerini kurdukları projeyi Kemalizm hayata geçirdi. Kemalizm, bütün enerjisini hayallerdeki ulusu inşa etmeye harcadı. Halide Edip’in Gardırop Devrimciliği dediği devrimlere imza attı.
Bugün Kemalizm dediğimiz şey de esasen Atatürk’ten bize miras kalan bir ideoloji değil. Onlara da Jön Türkler’den miras kalmış bu proje ve bakış. Kemalizm bugün epeyce İslamafobi, kendi toplumunu nesneleştirmiş self-oryantalist bir dil, “eğitim şart”a, “önce zihniyetler değişmeli”ye iman etmiş apolitik bir politik ajanda demek.
Bu Kemalist siyasal dil ve proje Türkiye’nin entelektüel dünyasına uzun yıllar hükmetti, hâlâ da ediyor. Bu yıl Altın Portakal’da hâlâ her kürsüye çıkanın bir yığın toplumu aydınlatma misyonundan bahsetmesi, faşizan Köy Enstitüleri’ni anlatan filmler için özel ödüller icat edilmesi bundan.
Liberaller, bu hâkim entelektüel ve politik geleneğe mesafe alarak fark yarattılar. “Dinciden demokrat çıkmaz” özcülüğünü aştılar, toplumla ve onun siyasal temsilcileriyle politik ilişkiler kurdular, siyasete kıymet verdiler.
AK Parti’yi varoluşlarına tehdit olarak gören apolitik muhalif duruşun en patolojik hâlini 2007 seçimlerinden önce Radikal’de çıkan işadamlarıyla yapılmış bir anket gösteriyordu. Ankete göre işadamları şöyle demişti: “AK Parti iktidar olsun ama bize CHP’ye oy vereceğiz.”
Bütün Marksist külliyatı tepetaklak edecek bu ekonomik sınıf çıkarlarının üstüne çıkan kültürel sınıf çıkarları artık siyasal tutumlarda o kadar belirleyici ki TÜSİAD Başkanı ile DİSK Başkanı yer değiştirse aylarca kimse bunun farkına varmaz. Bırakın DİSK’i siyaset, dış politika, kültür alanlarında bırakın TÜSİAD’la TKP arasında bile çok az fark kalmış durumda.
İşte tehlike burada başlıyor. Peki, aynı sınıftan, kültürel çevreden, Gangham (Seul’un Nişantaşı’sı)style’dan gelen liberaller de AKP’ye muhalefetlerini bu zemin üzerinde mi kuracaklar yoksa siyasal alanda mı kalacaklar?
Pek iyi işaretler gelmiyor. İkinci Cumhuriyet kavramının mucidinin “Endişeli modernler haklı çıkıyor” dediği günlere kadar geldik. AKP’nin muhafazakâr nobranlıkları malum. Bunlara yüksek perdeden ses çıkarmak önemli. Ama bunun yolu operada namaza giden İslamcı hayaleti görmek değil herhalde. Ya da her AKP eleştirisini Anadolu’da içki içilemiyor farsından başlatmak.
Yarın, mesela Erdoğan Meclis’te Kuran’a el basarak başkanlık yemini getirmeye kalksa muhtemelen endişeli liberaller için bu “demokrasiye, Avrupa’ya veda” manasına gelecek. AB üyesi bazı ülkelerde liderler İncil’e basarak yemin etmekte olsa bile.
Bu kestirmeden ezbere teslim, fabrika ayarlarına dönüş yüzünden Suriye meselesinde bazı liberallerin ekseni bile kaydı. Batı’nın topyekûn Türkiye’nin yanında yer aldığı Suriye meselesinde liberaller neredeyse Tuncer Kılınç’la birlikte Rusya, Çin, İran cephesinin yanına düştüler. En son uçak krizinde Türkiye’nin ABD’nin silah parçaları bulundu açıklamalarına rağmen herhalde Putin’in iyi niyetine iman ederek Taraf’ın attığı “Sandıkları silah sandık” manşeti Rusya’nın “radar parçasıydı”açıklamasının bile ilerisindeydi. Hükümeti Libya’da olduğu gibi halkını katleden bir diktatöre karşı çıkmaya motive etmesi gereken liberal-demokratlar, ancak bir devlet adamından beklenecek sorumluluk duygusuyla hükümeti geri basmaya, ülke çıkarlarını insanlığın üzerinde tutmaya iknaa çalışmaktalar ki herhalde dünyada bunun başka bir örneği yok.
Kürt meselesinde barış için evet bir Atatürk’ü daha kaldıramaz Türkiye. Ama bu saatten sonra Liberal Kemalizm’i hiç kaldıramaz.
Dünyada altın kalpli şirin babalar tarafından yönetilen demokratik telatabilerin olduğu bir diyar yok. Keşke olsa ama demokrasi artı özgürlük eşittir barış diye formüller de yok. Siyaset diye daha karmaşık, sürprizlere açık bir şey var. İnsanları yakmış, birbirilerini boğazlamış Avrupa kıtasından bir Nobel Barış Ödülü çıkaran Allah nelere kadir. Oslo’da Farc’la masaya oturan Kolombiya bir demokrasi cenneti değil, Filistin’le barış uğrunda öldürülen kemik kıran lakaplı Rabin de, demokratik İspanya’nın bile cesaret edemediği referanduma gidip ülkesini barış içinde bölen El Beşir de demokrasi kahramanları değillerdi.
İlerleme Raporu’nu veren Avrupa’yı birkaç ay öncesine kadar ülkesindeki Romanlara ön-insan muamelesi çeken Sarkozy, en iyi tabirle totaliter bir palyaço olan Berlusconi yönetmekteydi. Merkel’in demokratlığını ise Yunanistanlılara sormak gerek. AB üyesi Macaristan’ın başında hâlâ bir ulusalcı faşist var. Pek çok AB ülkesinde üçüncü partiler MHP’nin yanlarında sosyal demokrat kalacağı ırkçı partiler.
Genel Yayın Yönetmeni hâlâ açıkça hükümeti eleştirebilen bir gazetede yazdığım için gayet memnunum. Tersini yazmadığım gibi, gazetenin bu alâmetifarikasını savunan pek çok yazı yazdığımı da hatırlıyorum. Ama Taraf’ın esas alâmetifarikasını bu olmadığını da hatırlıyorum. Doğruya doğru, eğriye eğri diyebilmenin büyük konforundan geliyordu sözümüzün gücü. Bir mum ışığı kadar kalsa bile barış ihtimaline sahip çıkmaktan, hükümet TSK 35. Madde’yi değiştirmeyi gündemine aldığında yıllardır bunu savunmuş insanlar olarak görmezden gelmemekten.
İstediğim çok şey değil. AB İlerleme Raporu’ndaki kadar hakkı yerine teslim etmek yeter. Gerisi hep yergi olsun, olmalı da. Aksi “son demokratik duruşumuzu” Tufan Türenç’in takdir etmesi olur ki bence bu kadarını kimse hak etmiyor. Böyle takdirler yerine, kamuya açık bir alanda Gangham Styledansı yapmayı tercih ederim. Aslında evde fena da sayılmam...
Yazarlar
-
İsmet BerkanÇarpık duruma sevinmek, siyasetçiden hukuk dilenmek… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump büyük bir yenilgiye uğradı 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREnflasyonla mücadelede Milei ve Şimşek 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Türk – Türk ayrışması” 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025