Yıldıray OĞUR
Burma deyince (hatta Myanmar da olur) insanın gözünün önüne turunculu Budist rahipler dışında Aung San Suu Kyi’nin yüzü geliyor artık. Demokrasi, insan hakları deyince de dünyada ilk akla gelen figürlerden biri o. Askerî diktatörlüğe karşı pasif direniş eylemleriyle 1991’de aldığı Nobel Barış Ödülü’nü daha geçen yıl 21 yıl sonra ev hapsi bitince alabildi. Çıktığı dünya turunda bütün Batılı başkentlerde “demokrasi kraliçesi” gibi ağırlandı. U2’nun ona ithaf ettiği Walk On diye şarkısı bile var. Peki o ne yaptı. Geçenlerde BBC Radyo 4’e çıktı ve en son Human Righst Watch’un “etnik temizlik”, “insanlığa karşı suç” dediği, ülkesinde vatandaş bile yapılmayan Müslüman azınlığa yönelik katliamlar için önce “karşılıklı çatışma” dedi, sonra kendisine "Budist bin Ladin” diyen Aşin Wirathu gibi Budist rahiplerin "Goebbelsvari" kışkırtmalarını “Budistler dünyada Müslümanların yükselen gücünden korkuyor tabii” diyerek akladı, kendisini katliamcı Budist çevrelerdeki İslamofobi’nin kanatlarına bıraktı. Dünya işte bu yüzden anlaşılması zor bir yer. Maksimalistler, zihniyet kazıcıları, samimiyet testçileri, tutarlılık avcıları için pek tekin bir yer olduğu da söylenemez. İnsan hakları, demokrasi mücadelesinin Nobelli yıldızı olmak, ülkendeki katliama kılıf uydurmana engel olamayabiliyor.
Siyasette dün yok, yarın var. Belki de bir süre sonra yaptığı popülizmin farkına varıp tepki çekmeyi göze alarak söylemini yumuşatacak Suu Kyi. Üzgünüm ama hayallerinizdeki mükemmel demokrat siyasetçiye ulaşılamıyor. Taze bitti. Soykırımdan aranan El Beşir, Sudan’ı en demokrat yöntemle, referandumla kendi elleriyle bölmüştü. Demir Perde’yi yıkan Lech Walesa bayağı bildiğin homofobik. Elde zamanın ruhunu okuyan iyi siyasetçi var. Trendler var. Aman dikkat. Anla hüküm verilmez, söz uçar gider. Elimizde olan en sağlam veri istikamettir, trendlere bakmaktır. İyiye doğru mu gidiyor, kötüye doğru mu? Demokrasiye mi gidiyoruz, totalitarizme mi? Savaşa mı gidiyoruz, barışa mı?
Dün Başbakan’ın AK Parti Grubundaki konuşmasında tek bir eksik vardı. Bütün kurumlarıyla, anlayışla yerin dibine batırdığı Birinci Cumhuriyetin yerine 2. Cumhuriyeti ilan etmemiş olması...
Kürdistan’a neden Kürdistan dediğini birkaç ay sonra sandıkta oylarını isteyeceği milyonlara anlatırken, bugüne kadar bunu denemiş herkesten daha ikna ediciydi. Cezaevlerini boşaltmak için “hayalim” derken çözüm sürecinin kapılarını ardına kadar açmış oldu. (Söz konusu olan af olduğunda masaya gelmeden “yapacağız” demenin maliyetlerini herkes düşünüyordur herhalde.)
İşte böyle bir Türkiye’yi geçmişle kıyaslamak o yüzden hiç ikna edici, hiç adil, hiç dürüstçe değil. En çok da o geçmişin mağdurlarına saygısızlık.
28 Şubat’ta yazı yazmakta daha mı özgürdünüz, o halde sizi hemen Çevik Bir’in bastığı Milliyet’in yazı işleri toplantısına ışınlayalım. Ya da Genelkurmay’da Çetin Doğan’ın koridorlarda oturulan tıka basa irtica brifinglerinden birine. Siirt’te meydanda Ziya Gökalp’ten bir şiir okumaya ne dersiniz? İsterseniz sizi üniversitenizde Kürtçe seçmeli ders için dilekçe veren öğrencilerin arasına gönderelim? Farklı bir medya deneyimi için Büyükanıt’ın, beni yol tutar diyorsanız Başbuğ’un her konuda açıklamalar yaptığı bir basın toplantısı da olabilir? Belki de Ankara’da bir orduevinde kuvvet komutanlarıyla darbe, hükümet nasıl gider diye fikir alışverişi yapan özgür medya patronlarının peşine takılmak istersiniz?
Bugünkü iktidarın yaptıklarını 28 Şubatçılar bile yapmadı mı? Onu bir de darbecilerin kaset operasyonuyla Türkiye’den gitmek zorunda bıraktığı Hocaefendi’ye sorun. Ahmet Kaya’nın eşine de sorabilirsiniz. Ya da bir teğmene herkesin önünde tokat attırılmakla tehdit edilen Erbakan’ın ailesine. Merve Kavakçı, Leyla Zana herkes size bir şeyler anlatır.
Bugünler 90’lardan daha mı kötü bir Kürt için? Emin misiniz? Bence gidip yerinde görün. Şivan Perwer’in, Barzani’nin konuştuğu meydandan Vedat Aydın’ın cenazesinde taranan meydana, insanların kurşunlar yüzünden atladığı surların üstüne mi yoksa korkudan ancak birkaç kişinin kaldırabildiği Musa Anter’in cenazesine mi? "Hapishanelerin boşalması hayalim" diyen Başbakanın yanından nereye gitmek istersiniz; PKKlıların kökünü kazıyacağız diyen bir Başbakan’ın yanına mı, yoksa "o teröristlerin leşlerini askerime toplatmam" diyen yıllar sonra Gezi Parkı’na çıkacak Pamukoğlu’nun yanına mı? 12 Eylül’de, Yassıada’da bile yaşanmadı mı bugün yaşananlar? Emin misiniz? Son kararınız mı? Gidip de dönmemek var. Bu böyle olmayacak. Işınla onları Scotty!
Yazarlar
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025