Yıldıray OĞUR
Başlık tuzaktı. Konu aslında fena halde sıkıcı. CHP’nin Meclis boykotu. Ama Olağan Şüpheliler gibi bitiyor sonu. Porselen bardak düşüyor, aksak ayaklı adam aksamadan yürümeye başlıyor: Ve Kobayaşi...
Başlayalım.
Herkes hâlâ anlamaya çalışıyor CHP’nin boykotunu. Medyadaki en CHP’li yazarların bile arkasında durmadığı bu eylemi niye yaptı ve niye hâlâ sürdürüyor Kılıçdaroğlu? Kimsenin beklemediği, CHP kulislerini en iyi takip edenlerin bile son âna kadar ihtimal vermedikleri bir son dakika kararından bahsediyoruz. Kulislere yansıyan bilgilere göre boykot kararı, bizzat Kılıçdaroğlu tarafından, bazı CHP’li vekillerin, parti yöneticilerinin şerhlerine rağmen alındı. Yine pek çok CHP’li milletvekilinin itirazına rağmen sürüyor.
CHP’ye yakın isimler bu durumu amatör bir siyasetçinin yanlış hesabı olarak açıklıyor.
Daha popüler ve ikna edici açıklama ise tabii ki şu: Ergenekon emretti, Kılıçdaroğlu yaptı.
Ama üzerinde düşündükçe insan bu iki açıklamayla da tatmin olmuyor.
Ergenekon gibi derin yapılar için fazla kör gözüne parmak bir plan değil mi bu? “Ergenekoncuları vekil yapmadılar, o zaman emrediyoruz CHP, Meclis’e girme, anayasayı engelle!..” Hem de bu boykot siyasetinin bir plan dâhilinde yürümediği süreç içindeki tüm acemiliklerle belli iken.
Şu âna kadar Kılıçdaroğlu’nun neden böyle bir karar aldığını anlamak için en bilindik cinayet romanı sorusunu sormak henüz kimsenin aklına gelmedi. Hadi onu da ben sorayım: Bu boykot kimin işine yaradı?
CHP’nin işine yaramadığı açık. Toplumsal bir hiçbir karşılığı yok. CHP’ye oy getirmeyecek aksine oy kaybettirecek. Ergenekon’un işine de yaramaz. Herkes önce onlardan bilecekti, öyle de oldu zaten. Böylece Haberal ve Balbay belki çıkacakken çıkamaz olurdu/öyle de oldu.
Peki, bu boykot neye/kime yaradı?
Cevap açık: BDP’ye ve Kürt sorununun çözümüne.
CHP boykotunun tek bir olumlu sonucu var: CHP’nin Meclis’i boykotuyla BDP boykotta yalnız kalmamış oldu. Aksi durumda BDP, Ankara ve AKP ile karşı karşıya kalacaktı. Kürt siyaseti Meclis’ten dışlanmış olacaktı. Kürtler bu ayrımcılığın ve hukuksuzluğun özellikle kendilerine karşı yapıldığını düşüneceklerdi. Ve bu psikolojik hâl Türkiye’de ciddi sorunlara ve çatışmalara yol açacaktı.
Herşeyi değiştiren, rejimi kuran partinin de Meclis’i boykot etmesi oldu. CHP Kürt siyaseti ile Ankara, BDP ile AKP arasında adeta kendini attı ve bir tür tampon görevi gördü. Böylece kendini feda pahasına hayırlı bir iş yapmış oldu.
“Yeni CHP”den beklenen tam da buydu zaten.
Kulisle, istihbaratla değil sadece akıl yürüterek daha önce de birkaç kez yazdım: “Yeni CHP” eğer dizayn edilmişse bunun altında Kürt sorununu çözmek isteyen bir akıl olduğu çok açık.
Şöyle bir bakın: “Yeni CHP” ile “eski CHP” arasındaki en büyük fark ne?
“Yeni CHP” ile “eski CHP” arasında mesela başörtüsü sorunu konusunda çok ciddi farklar yok. Evet, darbeler, askerin siyasetteki rolü hakkında henüz hiçbir krizle test edilmemiş bir söylemsel fark var. İki CHP arasındaki esas fark ise tartışmasız Kürt meselesinde. 180 derecelik bir fark bu.
En küçük açılıma karşı ihanet bayrağını göndere çeken Baykal’ın “eski CHP”si, çok rahat bu “yeni CHP”yi vatan hainliği ile bile suçlayabilirdi.
Peki, eski ve yeni CHP’nin kadrolarının hâlâ yüzde 70 aynı isimlerden oluşurken, bu birkaç ay içinde CHP ve çeperinde çok ciddi bir siyasi tartışma da yaşanmamışken nasıl oldu bu değişim?.
Cevap bence çok açık: ‘Devlet’ CHP’ye “değiş” dedi CHP de değişti.
Şimdi de aynı ‘devlet’ Kılıçdaroğlu’na “boykot et” diyor o da boykot ediyor. Belki de iyi ediyor...
Bu yaz sıcaklarında hoş bir okuma parçası olduğunu zannettiğim bu Stieg Larsson kitapları tadındaki derli toplu komplo teorisini küçük bir zamanlama hatırlatmasıyla bitirelim:
Kılıçdaroğlu boykot kararını ne zaman açıkladı? Tabii ki BDP’nin boykot kararından sonra...
Aman bu komplo teorilerine bakıp siyasi ezberlerinizi bozmayınız, plajlarda, ağaç altlarında, balkonlarda okunsun diye yazdım... Porselen bardak düştü. Aksak adam birden yürümeye başladı...
Askerî vesayet bitti mi demiştiniz?
Kocatepe Camii’nden bugüne kadar pek çok emekli albayın cenazesi kalkmıştır. Önceki günkü cenaze kadar üst rütbeliler tarafından uğurlananı olmamıştır herhalde. Cenazesi kaldırılan Yılmaz Çetin, 48 yaşında kanserden hayatını kaybetmiş emekli bir albay. Çok acı bir ölüm. Eski bir bordo bereli, özel kuvvetlerde çalışmış, Güneydoğu’da savaşmış bir isim Çetin. Genelkurmay Başkanı ve tüm Kuvvet Komutanları eşleriyle cenazede. Ergenekon sanığı Hurşit Tolon, Susurluk sanığı emekli Yarbay Korkut Eken de orda. Vefat eden Yılmaz Çetin de Balyoz sanığı emekli Korgeneral Engin Alan’ın damadı.
Bugüne kadar askerlerin yargılandığı üç büyük davanın sanıkları ve TSK yan yana. Susurluk’un karanlığı henüz aydınlatılamamış isimlerinden Korkut Eken gazetecilerin önünde bağırarak askerlere emir veriyor: “Engin Alan’ın çelengi buraya gelecek.”
Hükümeti yıkmaya teşebbüsten yargılanan Alan hakkında Balyoz’daki iddialara ordu diyelim ki inanmıyor. Peki, Alan’ın korgeneralken Başbakan’a saygısızlıktan emekli edilmiş olması?
Ankara’daki bu gövde gösterisi Türk solunun ve Kürt siyasetinin son avuntusu “Askerî vesayet bitti, şimdi AKP’nin vesayeti başladı. AKP artık devlettir, AKP artık statükodur”u da, muhafazakâr çevrelerde çok tutulan “Bu paşamız çok demokrat, hükümetle uyum içinde” söylemlerini de yalanlıyor. Askerî vesayet sürüyor. Askerî vesayet direniyor. Herkes hesabını ona göre yapsın...
Yazarlar
-
İbrahim KahveciPiyasaları kim hazırladı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVer elini kayyumokrasi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURErbil’deki tartışma: Zor yakalanan mı zor olan mı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSuriye’de haberler kötü 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNYıkıcı korku değil kurucu cesaret 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ1 Eylül Dünya Barış Günü ve toplumsal sorumluluk 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUMerkeziyetçilik bütün kötülüklerin anasıdır! 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanHukuk devletinden uzaklaşmak boşuna değildi, tam da bugünler içindi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı, Özgürlük ve Demokratik Gelecek: Toplumun Vicdanına, İktidara ve Halklara Çağrı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERGeri Çağırma Hakkı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBarış Umudu 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Kusursuz fırtına’nın tam ortasında: Türkiye krizler kavşağında hangi yola sapacak? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBir Demokrasi Kurultayı hikâyesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞAnayasa Madde 66: Türk vatandaşlığı 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNLevant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMalazgirt ruhu: Sultan Alpaslan ve Cevdet Sunay yeni Türkiye’ye el sallıyordu 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.09.2025
30.08.2025
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025