Yıldıray OĞUR
Adana’da iftara iki saat kala sıcaklık hâlâ öğle vakti gibi. Uğur Mumcu Meydanı’nı ramazanda o saatte ve o sıcakta belki bir de Adanalı Ferdi Tayfur doldururdu.
Başbakan Erdoğan için gelip meydanı dolduran kalabalık belki iğne atsan yere düşmeyecek diye tarif edilemez. Ama Adana’nın meşhur “Allahına kurban” seslerinin eksik olmadığı bir kalabalık bu... Yanımda arada eşinin biraz sessiz olması için uyardığı amca Başbakan’ın her cümlesine bağırarak karşılık veriyor. Neredeyse bir cezbe hâlinde, "yapma bey" diyen karısını duymuyor bile.
Adana’ya Erdoğan gelmese Cumhurbaşkanlığı seçimine 15 gün kadar kaldığının herhangi bir işaretini görmek zor. Ekmeledin İhsanoğlu’nun adaylardan biri olduğunu ise MHP’li Belediye Başkanı’nın bir binaya astırdığı billboard olmasa bilmek mümkün değil.
Meydandaki Adanalılar seçime katılım oranının düşük olacağı konusunda hemfikir. Özellikle de ümidini kesmiş CHP-MHP seçmeni sandığa gitmeyecek diyorlar.
Alanın tartışmasız ikinci dili Kürtçe. Ama Adana’daki Kürt seçmenler için birinci turda Demirtaş’ı daha cazip yapan sihirli formül şu: İlk turda Kürtlerin gücünü göstermek lazım. İkinci turda bu oylar çözüm sürecinde Kürtlerin elini güçlendirir. Anketlere göre de ilk turda AK Parti’ye oy veren Kürt seçmenden Demirtaş’a yüzde beş civarı bir kayma var.
Dövmeli kızlarla, şalvarlı Çukurovalı teyzeleri birleştiren bir merkez parti AK Parti. Aynı zamanda verilen tepkilerden anlaşılacağı üzere, siyasi tartışmaları epey yakından takip eden bir kitle bu. Başbakanın konuşmasında sıcaklık ve açlığa rağmen heyecan paralel devlet ve İsrail eleştirilerinin geçtiği anlarda yükseliyor.
5 Ocak Stadyumu’nun içinde düzenlenen iftardaki mitinge yakın kalabalık daha butik bir Erdoğan fanları buluşması gibi. Erdoğan çifti alana girdiğinde gözyaşları içindeki Sedef Hanım ve küçük kızı çıkıyor önlerine. Neyse ki ciddi bir dertleri yok.. Sadece hayranı oldukları Başbakan’dan imzalı fotoğraf almak istiyorlar. İftar sırasında sessizliği ise karizmatik Adanalı yaşlı kadınlar, hatta epey özgüvenli küçük çocukların Başbakan’ın oturduğu masaya doğru “Allahına kurban” sesleri bozuyor.
Başbakan iftar sonrası konuşmasında, İslam dünyasının durumundan, tekbir getirerek Müslüman katledenlerden, mezhep çatışmalarından bahsediyor. O konuşurken bile kalabalığın Erdoğan’la diyaloğu hiç bitmiyor...
Dönüş yolunda Başbakan, mitingi izleyen gazetecilerle kısa değerlendirmeler yaptı.
Başbakan günde iki konuşma yaptığı, TV'lere çıktığı, röportajlar verdiği için merak edilen şeyler az.
Tabii önce son paralel soruşturma. Artık cemaat açıkça siyasi savunma hatlarına çekildiği için, polisler de saklamadığı için cemaatçi polisler de diyebiliriz. Başbakan “yargının işi, yorum yapmak olmaz” diyor, kelepçeli görüntüler için bu kadroların yaptığı eski soruşturmaları hatırlatmakla yetiniyor.
Ama anlaşılan sadece Selam örgütüyle ilgili bir soruşturma değil bu, daha büyük bir paralel devlet soruşturmasıyla karşı karşıyayız. Soruşturma kapsamında bugüne kadarki diğer hukuksuz uygulama ve davaların hepsi masaya gelebilir. Emniyet kaynaklarına göre gözaltına alınanların hepsi polis/emekli polis değil, onların bağlı olduğu bazı siviller de (imam adı verilen) soruşturmaya dahil.
Ben cevabını daha çok merak ettiğim soruyu sordum: “Cumhurbaşkanı seçilirseniz frak giyecek misiniz?” Abdullah Gül yemin töreninde giymemişti. Sonra ilk kez İngiltere Kraliçesi’nin onuruna verdiği yemekte "frak orucu"nu bozmuş, İsveç, Hollanda Kraliyet davetlerinde de frak giymişti, Köşk'teki davetlerde ise smokini tercih etmişti. Çankaya ruhunun en önemli simgesi frak. Atatürk, Batılılık, “devlet adamlığı” gibi pek çok şeye tekabül eden bir simge… Peki halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı da kuyruklu fraklardan giyecek miydi?
İlk cevap: “Allah nasip eder o günleri görürsek, onu da göreceksiniz”.
Sonra tekrar “Giyeceksiniz yani?”
Cevap: “Diyorum ki, seçildiğim zaman, ne yapacağımı da göreceksiniz.”
Gazeteciler cevabın peşini bırakmaz: “Bunu geleneksel bir şey olarak görenler, giymeniz gerektiğini söyleyenler de var...”
Ve ısrarlar sonucunda gelen esas cevap: “Bizim geleneğimizde yok o, başkalarının geleneğinde var. Bunun bize kazandıracağı hiçbir şey yok. Beni 11.5 yıllık Başbakanlığım süresince gördünüz. Beni hiç o şekilde gördünüz mü? Şekle takılan biri değilim elbet, o ayrı mesele. Olması gerekeni, olması gereken zamanda uygularım. Benim karakterim de böyle.”
Peki ya Erdoğan çifti seçilirse Keçiören’den Çankaya Köşkü’ne taşınacak mıydı? Gül çifti Dışişleri Konutu’nda oturmayı tercih etmişti. Başbakanlık için yapılan yeni binayı tercih edebilir miydi?
Başbakan “Bizim o binayı neden yaptırdığımız malum. Yaklaşık 11.5 yıldır Başbakanlık makamı olarak kullandığım yer, Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmıyor. Törenleri, caddede, sokakta yapıyoruz, düşünebiliyor musunuz? Konuk Başbakanları karşılarken caddeyi trafiğe kapatıyoruz, yolları kesiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışan, güzel bir bina yapılması öteden beri hayalimdi benim. Ankara Selçuklu izlerinin bulunduğu bir şehir. Ama bizim Osmanlı boyutumuz da var. Ayrıca hâlihazırda da modern dünyanın aktif bir üyesiyiz. Mimari açıdan tüm bu özellikleri taşıyacak, Başbakanlığın tüm birimlerini de bünyesinde barındıracak bir bina yapılması gerekiyordu.”
Başbakan yeni binadan bu kadar bahsedince akla gelen soru da soruldu: “Cumhurbaşkanı olduğunuzda bu yeni binayı kullanacak mısınız?”
Cevap: “Başbakanlık binasını mı? Ara sıra belki biz de kullanırız (gülerek). Eğer seçilirsek, arkadaşlarımızla beraber oluruz orada.”
Tabii ki bu aralar en çok merak edilen soru. Cevap vermeyeceğini bile bile yine soruldu Başbakan’a. Bu kez “tasarım” diye başka bir yolu deneyerek.
“Köşke çıkarsanız Başbakanın kim olacağına dair bir tasarım var mı kafanızda?”
Cevap: (Gülerek) Olmaz olur mu canım! Bir değil birkaç tane var. Yeter ki Cumhurbaşkanı seçilelim.
Bir mimar eserini ortaya koymadan önce kendi zihninde tasarlar. Sonra da onu kâğıda aktarır. Siz gazeteciler de aynı şeyi yapmıyor musunuz? Önce tasarlıyorsunuz, akabinde yazıyorsunuz.
Soru: Aklınızda bir isim var yani?
Cevap: Birkaç isim var.
O birkaç ismin kim olduğunu ısrarla öğrenmeye çalıştığımızı, off the record olarak bile cevap alamadığımızı yazmaya bilmem gerek var mı?
Yazarlar
-
Taha AkyolSuriye’de haberler kötü 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanHukuk devletinden uzaklaşmak boşuna değildi, tam da bugünler içindi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERGeri Çağırma Hakkı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURErbil’deki tartışma: Zor yakalanan mı zor olan mı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVer elini kayyumokrasi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPiyasaları kim hazırladı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı, Özgürlük ve Demokratik Gelecek: Toplumun Vicdanına, İktidara ve Halklara Çağrı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ1 Eylül Dünya Barış Günü ve toplumsal sorumluluk 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUMerkeziyetçilik bütün kötülüklerin anasıdır! 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNYıkıcı korku değil kurucu cesaret 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBarış Umudu 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Kusursuz fırtına’nın tam ortasında: Türkiye krizler kavşağında hangi yola sapacak? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMalazgirt ruhu: Sultan Alpaslan ve Cevdet Sunay yeni Türkiye’ye el sallıyordu 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNLevant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞAnayasa Madde 66: Türk vatandaşlığı 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBir Demokrasi Kurultayı hikâyesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.09.2025
30.08.2025
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025