Yıldıray OĞUR
18 Eylül Perşembe günü Başbakan Davutoğlu’nun Azerbaycan gezisinin saati bir türlü belli olmuyor. İlk planlara göre Ankara’dan kalkış saat: 21.00. Ama sürekli, “biz size bilgi vereceğiz, tam netleşmedi” haberleri geliyor.
Bakü’ye hem ikinci yurt dışı gezisi, hem de Yunanistan, Gürcistan Başbakanlarının da katılacağı doğal gaz boru hattı açılışı için giden Başbakan’ın kalkış saatinin neden bir türlü belli olmadığından kimse şüphelenmiyor.
90 kişi kapasiteli yeni uçak Bakü’ye varıyor, gün boyu resmi temaslar, Cuma namazı, okul gezisi…
İkinci iptal programda görünen resmi akşam yemeği. Akşam yemeği için milletvekilleri, bazı bakanlar, Başbakan’ın danışmanları, gazeteciler bir restorantta toplanıyor. Başbakan yine yok. Basın danışmanı Osman Sert “Başbakan sahilde bir yürüyüşe çıktı” diyor.
Gece yarısına doğru danışmanlar, bakanlar arasında bir hareketlenme başlıyor. Hepsi ayakta.
Başbakan Davutoğlu ise odasında. O telefonun çalmasını bekliyor. O sırada televizyonu karışitırırken karşısına tesadüfen TRT1 de yayınlanan Kızılelma dizisi çıkıyor. Dizide Bakü’ye operasyon için gelmiş bir MİT’çi anlatılıyor.
Saat 23.22. Beklenen telefon geliyor. Normal telefon sesi değil çalan. Devrin koca kulaklarına karşı bulunmuş alternatif bir hattın zil sesi bu. Sare Hanım “Merak etme müjdeli haberdir” diye teskin ediyor Başbakan’ın heyecanını.
Telefonun ucunda MİT Müsteşarı Hakan Fidan var: “Beklediğimiz haberi vermek için aradım”. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve Hakan Fidan arasında bir sır bu hayırlı haber. Hatta Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında (söylemedikleri) bir parolası bile var.
Yarım saat sonra Başkonsolos Öztürk Yılmaz trafikten habersiz müjdeli haberi vermek için arıyor Başbakan’ı: “Alo” demeden, Davutoğlu “Hoşgeldin Öztürk” diyor. Konsolos ağlamaya başlıyor, arkadan bebeklerin de ağlama sesleri geliyor. Davutoğlu, 4-5 saat eşini bile aramamasını söylüyor.
Çünkü henüz erken. Sınırdan geçmeden henüz kurtulmuş sayılmazlar.
101 gündür yayın yasağı yüzünden konuşulmuyor ama devletin en birincil gündemi 49 rehineyi kurtarmak. Bunun için özel bir ekip kurulmuştu.
İlk günden itibaren tepelerinde askerin heronları dolaşıyor, çok tehlikeli olmasına rağmen istihbaratla sürekli içeriden bilgi geliyordu. Ne yiyip içtiklerine kadar an be an takipteydi Ankara.
101 günde 8 kez yer değiştirdi 49 rehine. Heronlar da tepelerindeyken.
Ama ikisi bebek, üçü Iraklı personel 49 rehine için en uygun ve en az riskli kurtuluş zamanı bir türlü gelmedi.
Bu ilk kurtarma operasyonu değil. Yine son aşamaya kadar gelindiği, uçakların hazırlandığı başka denemeler de olmuş. Ama irrasyonel bir örgütün elinde, anlık bir hatanın bedelinin ağır olmasından çekinilip vazgeçilmiş.
Bu kurtarma çalışmaları için Musul’a gidip hayatlarını tehlikeye atan MİT elemanlarıyla tanışmak da istemiş Davutoğlu: “Bir daha geri dönme garantisi bile olmadan gidiyorlardı, alınlarından öptüm” diye anlatıyor o buluşmayı.
Bölgede Türkiye’yi seven aşiretlerden insanlar da hayatlarını tehlikeye atmak pahasına çalışmalara büyük katkı yapmışlar.
Kurtarma operasyonun gizli kahramanı ise Sare Hanım. 101 gündür ailelerle bizzat ilgilenmiş. İki gün önce rehine olan Başkonsolosun eşi gece 01.30’da yine Başbakan’ın evindeymiş. Bir gelişme olma ihtimalini bilen Başbakan Davutoğlu onu “Size iki bayram yaşatacağız inşallah” diye teskin etmiş.
Bir de kurban adağı var Başbakan’ın herkes sağ salim geldiğinde.
O haber ise gece boyu bir türlü gelmiyor.
Tahliye için belirlenen güzergah tehlikeli. O yüzden Irak sınırından giriş yapmaları beklenirken, tehlike yüzünden yolu daha da uzatma pahasına Suriye üzerinden Akçakale’ye varılması gerekiyor.
Saat: 05.00.
Bakü’de Başbakan’ı rahatlatan telefon ikinci kez çalıyor. Telefonun ucunda yine Hakan Fidan var: “46 vatandaşımız sınırdan Türkiye’ye giriş yaptı.”
Otelin 2. Katındaki bir salona acilen bir basın toplantısı merkezi kuruluyor.
Saat: 05.30. Hiçbir şeyden habersiz uyuyan gazetecilerin telefonları çalıyor: “Bakan bey sizi acilen 2. kata bekliyor”
Kameralar, bakanlar, siyasetçiler, gazeteciler hazır. Danışmanlar son ana kadar ketumiyetlerini koruyor.
Ve Türkiye’yi rahatlatan açıklama geliyor: “Musul’da rehine olan 46 vatandaşımız 05.00 itibarıyla Türkiye’de”
Bakü programı iptal edilip 15 dakika sonra Urfa’ya rotayı çeviren uçağa geçiliyor.
Urfa Havaalanı’nda kesemedikleri sakalları uzamış, değiştiremedikleri kıyafetleri yerine sabah erkenden açılmış bir mağazadan biraz da eski model yeni kıyafetler alınmış konsolosluk görevlileri, annelerinin kucağında iki bebek ve operasyonu yürüten MİT çalışanlarıyla buluşuyor kafile. Uçaktaki personelin bir kısmı onlara yer açmak için indiriliyor.
Davutoğlu çifti herkesle tek tek ilgileniyor. Başbakan 101 gündür annelerinin zorluklarla beslediği bebeklere hurma, su ikram ediyor, SARE Hanım burnu akan bir bebeğin burnunu siliyor. Uçağa yeni binenler arasında Başkonsolos dışındaki uzun sakallı olan erkekler konsolosluk çalışanları. Peki sakalsız, güneş gözlüklü, sırt çantalı, fit adamlar kim? Yüzlerini uçağa alınan kameralardan kaçıran o adamlar operasyona katılan MİT personeli.
Gazetecilere kurtarma operasyonu hakkında bilgi vermek için toplantı masasına yaklaşırken Davutoğlu bir zamanların meşhur marşının girişiyle ifade ediyor duygularını: “Yaslı gittik, şen geldik”
“Bize fiziki zarar vermediler. Ama psikolojik baskı yaptılar” diye anlatıyor bir konsolosluk görevlisi:
“Gel size dini anlatalım, sizinki Müslümanlık değil” diye İslam’ı anlatmaya kalktılar. “Sizin devlet kafir” diyorlardı. İtiraz da edilmiyor, laf anlamayan, kafaları köşeli adamlar. Bazıları Türkmendi”
Musul’da rehin tutuldukları yerin çok yakını bombalanmış. Kapıda bekleyen iki İŞİD’çi o hava saldırısında ölmüş, rehinelerden yaralananlar olmuş.
Kendilerini Başbakanlık çalışanı olarak tanıtan MİT personelini konuşturmak ise mümkün değil. Başbakan ve Sare Hanım çifti onlara da gül verirken, gazeteciler fark etmesin diye sessizce tebrik ediyorlar.
Uçağın indiği Esenboğa Havaalanı’nda yaşananları yazmak ise zor. Kordonu zorla aşıp eşini görmek için uçağa koşan kadının çığlıkları hala kulaklarda. “Her kafa kesme görüntüsüyle öldük biz de” diye ağlaşan annelerin babaların. ..
Heyetteki herkes birbirinden gözyaşlarını saklamaya çalışıyordu.
Bu kavuşma anını hayatları pahasına sağlayan MİT’in özel ekibi ise yan kapıdan sessizce çıkıp gitti.
“Seçimden önce kurtarıp, sükse yapacaklar, “bunlar tiyatro”, “Kobane’yi verip rehineleri aldılar”a kadar herkesin meşrebine göre ürettiği onlarca komplo teorisinin arkasında diken üstünde 3 günün hikayesi böyle.
Operasyon derken kastedilen bir rambo kurtarma operasyonu değil, anlatılanlardan anlaşılan 101 gündür süren takip, istihbarat, sızma, ikna ve tahliyenin toplamından oluşan istihbari-diplomatik ve askeri bir faaliyet bu. Bir numarasında Hakan Fidan’ın olduğu, 101 günde defalarca denenmiş, riskler alınmış, bedeller ödenmiş bir kurtarma operasyonu.
Darısı hala İŞİD’in elinde olduğu söylenen 6’sı Amerikalı, diğer onlarca rehinenin başına. En çok da İŞİD’in, Esad’ın elinde rehin kalmış bölge halkının başına…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025