Yıldıray OĞUR
12 Eylül 1980 günü İngiliz The Times gazetesi “Türkiye’nin politik kaynar kazanı” başlıklı bir başyazıyla çıktı:
“Türkiye’de askerî darbelerin belli zamanları varsa, şimdi bir askerî darbe her an beklenebilir. Yirmi yıl önce 1960’da kargaşayı önlemek için müdahalede bulunmuş ve sonra iktidarı yine güçlü ve güvenilir bir hükümete kavuşturmak zorunda kalmışlardı... Şimdi sorun, Türkiye’de insanı dehşete düşüren şiddet olaylarının orduyu yine müdahale etmek zorunda bırakıp bırakmayacağıdır… Geçen hafta Genelkurmay Başkanı Kenan Evren durumu tam olarak tarif etmiştir: Terör ve anarşi. Herkes milli birlikten söz ediyor maalesef bunu kimse sağlayamıyor demiştir. Geçmişte Türkiye’yi yönetmenin sorunlarını tecrübe etmiş ordu zorda kalmadıkça böyle bir yükü sırtlanmayı pek istememektedir...”
Bu başyazı çıktığında henüz darbe olmamıştı. Daha doğrusu darbe o gün oldu. Çok isabetli bir tahmin.
Belki darbe olduğu sırada yine bir tesadüf eseri Türkiye’de devam etmekte olan NATO tatbikatındaki İngiliz subaylar Türk meslektaşlarının duvarına bardak dayamıştır.
Darbeden kısa bir süre sonra Türkiye’ye atanan ve 1983’e kadar kalan İngiltere’nin en becerikli diplomatlarından Büyükelçisi Sir Peter Laurence haber vermiştir belki de. Belki o da darbecilerin Dışişleri Bakanı yapacağı müsteşar İlter Türkmen’den duymuştur.
ABD Başkanı Jimmy Carter’ın darbeyi nasıl duyduğunu herkes biliyor. Washington’da Damdaki Kemancı operasının perde arasında. Haberi opera binasına gelip bizzat veren Dışişleri Bakanı Edmund Muskie. Carter’a “Bizim çocuklar yaptı” dendiği efsanesiyle yetinenler bundan sonrasıyla pek ilgilenmeyebilir.
Gerisini 1985’de Sakıp Sabancı’nın davetiyle Türkiye’ye gelip Kuşadası’nı ziyaret eden eski Başkan Carter’ın Ufuk Güldemir’e verdiği röportajdan okuyalım:
Güldemir: 12 Eylül harekatının yapıldığını saat farkı nedeniyle siz 11 Eylül gecesi tiyatro izlerken öğrendiniz. İlk tepkiniz ne oldu?
Carter: O zaman ben bir açıklama yapmıştım. Bu girişimin bölgede şiddetle ihtiyacı duyulan istikrara doğru ilk adım olduğunu düşünüyordum. Bugün de aynı kanıdayım. Nitekim insan hakları da titizlikle göz önünde tutularak Sayın Evren’in güçlü ve etkili liderliği öncülüğünde Türkiye demokrasiye döndü.
Güldemir: Bölgede şiddetle ihtiyacı duyulan istikrar dediniz. Bunu savunma kapsamında mı vurguluyorsunuz?
Carter: Her alanda vurguluyorum. Terörizm. Kaçakçılık. Özellikle askerî anlamda. 12 Eylül askerî harekatından önce Türkiye’nin durumu savunma açısından tehlike arzediyordu. Afganistan’ın işgal edilmesi ve İran monarşisinin devrilmesinden sonra Türkiye’deki bu istikrar harekatı içimizi ferahlatmıştı.
Aynı röportajda Carter Türkiye ile yaşadıkları sorunlar hakkında fikir verecek cümleler kuruyor. Yunanistan’ın NATO’ya dönüşü önündeki Türkiye blokajı, Sovyetlere karşı U2 casus uçuşlarına Türkiye’nin hayır demesi gibi sıkıntılar ABD Genelkurmay Başkanı Rogers’la Evren’in dostluğu ve tabii 12 Eylül sayesinde çözülebilmişti.
Darbenin bir numaralı bildirisinde darbeden 6 gün önce Konya’da yapılan Kudüs Mitingi’ne karşı tavır alınmasının rahatlattığı ülkelerden biri de İsrail’di. 1990’da Milliyet’ten Çetin Yetkin’in Kudüs’te görüştüğü bir İsrailli diplomat “darbeyle rahatladıklarını” söylemişti.
Darbenin ardından New York Times’dan Telegraph’a, AFP’den BBC’ye kadar darbenin ve Kenan Evren’in gördüğü hüsnü kabulün, anlayışın, aldığı övgünün belki ancak yarısı Sisi’ye gösterilmiştir.
Kenan Evren öldükten sonra aynı mecralarda çıkan eleştirel yazılar ise o yüzden o kadar bir şey ifade etmiyor. Çünkü ABD'nin Evren’e ve 12 Eylül’ün yaptıklarına gizliden gizliye müteşekkir olduğu açık.
Evren sayesinde ABD, NATO’nun en büyük krizlerinden Yunanistan’ın üyeliğini çözdü, Sovyetlere karşı her istediğine evet diyen bir yönetime kavuştu. Türkiye’deki güçlü Sovyet destekli komünist hareketi dağıtarak riski bitirdi. Kudüs Mitingi’yle ortaya çıkan İran modelinin yayılma tehlikesini doğmadan bertaraf etti.
ABD için 12 Eylül’ün faydaları o kadar unutulmaz olacak ki. Mısır Darbesinin eli kulağında olan 2 Temmuz 2013 gecesi ABD’nin yarı-resmî dış politika merkezi olan The Council on Foreign Relations’ın başkanı Richard Haass şöyle bir tweet atmıştı: “Türkiye’de ordu on yıllardır demokrasinin yeşermesinde kritik bir rol oynadı. ABD, ordunun benzer bir rolü Mısır’da oynamasını reddetmemeli.”
Neyi kastettiğini 2008-2010 arası ABD’nin Ankara Büyükelçisi olan James Jeffrey ile Soner Çağaptay neo-con Washington Institute için yazdıkları (Moderating Islamists: Turkey's Lessons for Egypt-İslamcıları ılımlılaştırmak: Mısır için Türkiye'den dersler) raporunda açtılar. ABD’de Türkiye ile ilgili referans alınan bu ikili açıkça 12 Eylül darbesinin Türkiye’de demokrasiye faydaları ve İslamcıları nasıl ılımlı hâle getirdiğini anlatıp, Türkiye’nin darbecilerini Mısır’ın darbecilerine model olarak gösterdiler.
(Tıpkı Sisi gibi, Evren de gemiyi götürmek için beş parasız petrole ihtiyacı olduğunda Suudilerin kapısını çalmıştı. Suudi Arabistan’ın ABD’nin buradaki fon dağıtıcısı olma vasfı o tarihlerde de geçerliydi anlaşılan. Ama o zaman Suudiler şart olarak İsrail’le diplomatik ilişkileri kesmeyi koşmuş, Evren de diplomatik temsil seviyesini düşürüp, sert bir İsrail karşıtı dille, İslam Konferansı Teşkilatı’na destekle buna cevap vermişti. Aynı zamanlarda zorunlu din dersleri, Türk-İslam sentezine dönük adımlar atılınca Evren yönetimi hem kendi içinde bölünmüştü hem Batı’yla hem de Türkiye’deki laik Kemalist kesimle ipler kopmaya başlamıştı.)
O yüzden cenaze fotoğrafına rağmen Evren-Erdoğan arasında berbat anolojiler kuranlar YÖK’e, din derslerine, anayasaya değil, bu büyük fotoğrafta kimin yanında durduklarına bir zahmet baksınlar.
Kenan Evren dünyasının temsil ettiği değerlerin mirasçısı olmayı; ona “haram olsun” seslerinin çınladığı yalnız bir cenaze hazırlayan AK Parti değil, bugünün Evren’i Sisi’ye heyet gönderenler, Türkiye’nin, ABD’nin bölgede yeni Evrenlerle iş görme politikasına itirazlarına karşı dış politikada eksenimiz kayıyor diye kendini paralayanlar daha çok hak ediyor.
Bu arada ABD Büyükelçiliğinden de mi hiç kimse Kenan Evren’in cenazesine katılmadı? Sisi’ye bundan çıkacak çok ders var.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025