Yıldıray OĞUR
Osmanlı tarihinde Fetret Devri 1402 Ankara Savaşıyla başlayıp 1413’e kadar 11 yıl sürmüştü. Türkiye Cumhuriyeti defalarca Fetret Devirleri yaşadı. Son Fetret Devri 29 Mayıs 2013 günü başlamıştı. 2 yıl sürdü. 1 Kasım 2015 dün itibarıyla da bitti.
Seçimin en büyük kaybedeni siyasi partilerden biri olmadı. Seçime giden bir ülkeyi, seçmenleri iç savaşla, oluk oluk kan akmasıyla, darbeyle tehdit eden, toplumda mevcut siyasi kamplaşmanın kat be kat üstünde bir kamplaşma havasını yayan, gerilimi artıran, olağanüstü hal ruh hallerini Türkiye’ye dayatan, diktatörlük, Saray Gladiosu, Ankara’nın ortasında gibi lafları utanmadan dolaşıma sokan, hükümetle olan meselesi yüzünden silahlı bir örgütün, gayrimeşru bir paralel yapının arkasından ateş açan Türkiye’nin eski hakim aydın takımı kaybetti.
Seçimin ikinci kaybedeni de seçime giren partilerden biri değil. Türkiye’yi 2 yıldır yanlış okuyan, Türkiye hakkında siyasi aktivistlik yapan yabancı medya temsilcilerinin haberlerini ve sayıları 20’yi geçmeyen birbirinden farksız isimleri referans alması yetmezmiş gibi son olarak 60 yıllık NATO müttefikini, 5000 kişilik bir silahlı örgüt için karşısına almış Batı da seçimin kaybedeni oldu.
Gazetelerinden açıkça AK Parti’ye oy vermeyin çağrıları yapacak hale gelmiş, Türkiye’yi demokratikleştirmesini ise silahlı bir örgütün siyasi kanadı olan ve yüzde 10’u temsil eden bir partinin, eli silahlı gerilla komutanları tarafından atanmış liderinden bekleyen Batı şimdi 4 yıl daha başta Suriye ve mülteciler konusu olmak üzere birlikte çalışmak zorunda olduğu Türkiye’nin demokratik seçimine saygı duymak ve bir balkon konuşması yapmak zorunda.
Seçimin üçüncü kaybedeni aslında adı itibarıyla bir parti ama ne siyasi ne de resmen seçime girdi: PKK. 7 Haziran tablosunu devrimci halk savaşı için bir imkanı özyönetim fantezileri için bir onay zanneden Kandil’deki savaş lordları ilk cevabı Devrimci Halk Savaşlarına katılmayan halktan, özyönetim ilanlarına gelmeyen Kürtlerden almıştı. Ama ısrarla bunu görmediler, üstelik her gün insanları öldürüp hem de suçu Saray’a atma kurnazlığında ısrar ettiler. Belki bununla Türkiye’nin ve dünyanın Batı’sındaki fan gruplarını ikna ettiler ama günlük hayatlarını doğrudan mahvettikleri Kürtleri kandıramadılar. Öcalan’ın silah bırak çağrısına uymayan PKK’ya bu kez doğrudan Kürtler “Silahı bırak artık” dedi. PKK’nın aklı 70’lerde kalmış, dağdan inişi artık siyasi değil antropolojik bir mesele olan lider kadrosuna da “Biraz büyü, bırak bu arkaik ergen fantezilerini 2015’e gel” demiş oldu.
Ve seçimin seçime bile girmeden kaybedenler listesinde son sırada cemaat var. Onlar çoktan kaybettikleri için son sıradalar. Ama kaybettiklerinin bir türlü farkına varamadıkları için kitlelerini yalanlarla kandırmaya devam ettiler, onları kaybedilmiş bir savaşın cephelerine taşıdılar, kriminalize ettiler, nefret objelerine çevirdiler. 1 Kasım tablosu Fethullah Gülen’in büyük hırslarını dizginlemez belki ama onun 'İslami’den çok 'istihbarı' sahte dünyasında yolunu kaybetmişler için yeniden bir uyanış vesilesi olabilir.
Ve seçimin resmen kaybedenleri...
İlk sırada Demirtaş geliyor. Kürtlerin barış için ona emanet ettiği oyları öfkeli laik Türklerin kavgalarına meze yaptı. Çözüm sürecinin en büyük düşmanı, KCK davalarının banisi cemaatin önünde siper oldu. Türkiye Türklerindir gazetesinin camını okşadı. Cihangir’in, CNN’in sahte Kürt Obaması, Yasin Börü’nün annesinin “Katil Silhosu” oldu. Kandil’i, İmralı’ya tercih etti. Saray Gladiosu saçmalıklarının arkasına saklandı, çözüm için muhatabı olan iktidarı 7 Haziran’dan sonra ilk açıklamasında asmayıp, yargılanmakla tehdit etti. Elinde tek bir delil olmadan AKP’yi ve Erdoğan’ı katliam yapmakla suçladı. MLKP’yi AK Parti’ye tercih etti. Kürtler de onu kıl payı Meclis’te tutup, Kandil’in kuklası olmayı bırak, askerî vesayete karşı çık, hendeklerde değil, Meclis koridorlarında yürü dedi...
Seçimin ikinci kaybedeni Devlet Bahçeli oldu. AK Parti’ye karşı 10. kez kaybetti ama yine kaybetmemiş gibi yapma ihtimali yüksek. Çözümün değil sorunun parçası olmakta, artık mizah malzemesi olan 'Hayır’larda ısrar etti. PKK, AK Parti’yi doğrudan düşman bellemişken ona PKK ile çatışmadan da oy çıkmadı. Eski bir siyaset neslinin son temsilcilerinden biri. Devam ederse AK Parti büyür, MHP o kurt işaretini yapanların marjinal bir partisi olmaya kadar geriler.
Ve tabii Kılıçdaroğlu... Yine olmadı. CHP’yi klasik tabanından farklı mecralara açmak için elinden geleni yaptı ama ikna edici olamadı. Herkese mavi boncuk siyaseti tutmadı. CHP’nin hantal yapısı ve sicilini değiştirecek kadar bir özgül ağırlığı olmadı. Kendisiyle özel görüşme yapan Başbakan’ı emanet ettiği bilgileri açıklamakla tehdit etmesi yakışık almadı, şık görünmedi. Cemaatle arasına mesafe koyamadı. PKK’ya çaktırmadan göz kırpmaları net görüldü. Merkez medyanın gücünü çok abarttı. Alternatifleri kendisinden iyi ve parlak değil ama artık işi zor...
Ve kazananlar... Tabii ki 1 Kasım’a Türkiye’yi siyasi aklıyla taşıyan Cumhurbaşkanı Erdoğan. Siyasi dehasını ortaya koydu. Türkiye’nin Fetret Devrini bitirdi. Dört bir taraftan gelen saldırılara karşı istikrarın temsilcisi oldu. Türkiye halkı dünyaya karşı onun arkasında durdu. Beştepe’de artık daha güçlü ve kendinden emin.
Tahminler; Beştepe’nin balkonuna belki çıkmayacak ama bundan sonra Türkiye’yi normalleştirecek, kilitli kapıları açacak, ona karşı öfkeli kitlelerin kalplerini yumuşatacak, Anayasa’nın ve sistem değişikliğinin takipçisi olacak. Kürtlerden gelen desteği çözüm sürecini buzdolabından başka bir formda çıkararak gösterecek.
Ve tabii Başbakan Davutoğlu... Bu kez kendine has üslubuyla yürüttüğü kampanyayla rakiplerine bile Sayın dediği üslubu, sakinliği, mevzuya hakimiyeti ve ciddiyetiyle AK Parti’nin yeniden 2011’lerdeki oy oranını yakalamasını sağladı. Milliyetçilerden de AK Parti’ye küskün Kürtlerden de aynı anda oy almayı başardı. Türkiye’nin önünde açılan dört yıllık seçimsiz yıllara da damgasını vuracak, AK Parti’nin daralmadan genişlemeye geçen devrinde yol açacak.
Türkiye’nin 2 yıllık Fetret Devri bitti. Şeyh Edebali’nin nasihatini yeniden duvardan indirme vakti geldi.
7 Haziran’dan sonra ilk işleri "yargılanacaksınız" diye bağırmak olan, eski defterleri kapatamayan, intikam peşinde koşan muhalefet kaybetti. AK Parti hâlâ Türkiye’nin seçmene gelecek vadeden tek alternatifi olduğunu ortaya koydu.
Şimdi Türkiye’yi silahtan, gayrimeşru yapılardan temizleyip yoluna sokmak, gelecekten umutlu olanlar cephesini genişletmek, kendi ülkesinden nefret etmeyen insanlara el uzatmak, kavgalılara onurlu çıkışlar açmak zamanı...
Bundan sonra öfke bize, uysallık size, güceniklik bize, gönül alma size...
Yazarlar
-
İbrahim KahveciPiyasaları kim hazırladı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVer elini kayyumokrasi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURErbil’deki tartışma: Zor yakalanan mı zor olan mı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSuriye’de haberler kötü 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNYıkıcı korku değil kurucu cesaret 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ1 Eylül Dünya Barış Günü ve toplumsal sorumluluk 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUMerkeziyetçilik bütün kötülüklerin anasıdır! 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanHukuk devletinden uzaklaşmak boşuna değildi, tam da bugünler içindi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı, Özgürlük ve Demokratik Gelecek: Toplumun Vicdanına, İktidara ve Halklara Çağrı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERGeri Çağırma Hakkı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBarış Umudu 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Kusursuz fırtına’nın tam ortasında: Türkiye krizler kavşağında hangi yola sapacak? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBir Demokrasi Kurultayı hikâyesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞAnayasa Madde 66: Türk vatandaşlığı 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNLevant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMalazgirt ruhu: Sultan Alpaslan ve Cevdet Sunay yeni Türkiye’ye el sallıyordu 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.09.2025
30.08.2025
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025