Yıldıray OĞUR
15 Temmuz 2016 günü akşamı Nakkaştepe’deki Boğaziçi Köprüsü manzaralı bir kebapçı... Kameradan çekilen tek kare fotoğrafta beş çift mükellef şekilde donatılmış bir masada kebap yerken görülüyor. Çocuklar için ayrı masa kurulmuş. Fotoğrafın çekildiği saat 19.14, masadaki erkeklerden birinin telefonu çalıyor. Ve o telefon konuşmasından üç dakika sonra erkekler, eşlerini ve çocuklarını orada bırakarak apar topar kalkıp, kebapçıdan ayrılıyorlar.
O masadan kalkan beş kişi birkaç saat sonra, aileleriyle kebap yerken baktıkları köprüde ve az önce içinden arabalarıyla geçtikleri Çengelköy’de 49 insanın öldürülmesinin baş sorumlusu, faili ve azmettiricisi olacaklar.
Darbeye saatler kala aileleriyle kebapçıya gelen o beş kişi ise az ötedeki Kuleli Askeri Lisesi’nin en üst düzey rütbeli komutanlarıydı; Kuleli Askeri Lisesi komutanlığını bir önceki gün törenle teslim eden Kurmay Albay Muammer Aygar. Kuleli Öğrenci Grup Komutanı Albay Mehmet Karabekmez, 2’nci Tabur Komutanı Yarbay Turgay Ödemiş, 3’üncü Tabur Komutanı Yarbay Adnan Uygun ve Birinci Tabur Komutanı Yarbay Erdal Kılınç... Bu rahatlıklarının sebebi ise darbenin sabaha karşı 03.00’de başlayacak olmasıydı.
***
Ama Ankara’da beklenmeyen gelişmeler olmuştu. MİT’e bir ihbar gitmiş, MİT Müsteşarı Genelkurmay’a gelmiş ve darbeciler darbe saatini erkene çekmek zorunda kalmışlardı.
Saat 19.14’te Nakkaştepe’deki kebapçıdayken gelen telefon üzerine eski komutan Albay Muammer Aygar ve beraberindekiler Kuleli’ye geçtiler. Ve saat 20.00 sıralarında Kuleli’nin alarm zilleri çaldı. Okuldaki tüm rütbeliler, askeri öğrenciler, er ve erat kamuflajlarıyla içtima alanında toplandı. Okulun yeni komutanı Albay Mürsel Çıkrıkçı, tanık erlerin ifadelerine göre içinde “Ordu yönetime el koymuştur, herkes emirlere riayet edecektir, etmeyen rütbeli, asker fark etmez ellerinden silahları alınıp gereği yapılsın”, “Anneleriniz sizi bu gün için doğurdu” cümlelerinin de geçtiği bir konuşma yaptı.
Saat 21.30 sularında Kuleli Askeri Lisesi’nden Yarbay Turgay Ödemiş ve Binbaşı Ahmet Taştan komutasında, iki Unimog araç ve bir itfaiye ile rütbeli, er ve öğrencilerden oluşan 56 asker köprüye doğru yola çıktı. Önce Beylerbeyi’nde trafiği kestiler ve polisleri etkisiz hale getirdiler. Muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eniştesi bu sırada Beylerbeyi’nde olan kargaşayı telefon açarak Cumhurbaşkanı’na anlatmıştı.
Saat: 22.00’den itibaren Boğaz Köprüsü’ne vardılar, trafiği durdurdular. Saat 22.14’te artık köprünün kontrolünü tamamen ele geçirmişlerdi.
Yarbay Turgay Ödemiş komutasındaki darbeci askerler, Yarbay Ödemiş ve Binbaşı Ahmet Taştan’ın emriyle saat 23.49’da yere yatıp pozisyon aldı ve yaklaşan kalabalığı durdurmak için ateş açmaya başladılar. Ama o gece köprüde yalnız Kuleli’den gelenler yoktu. Karşılarında artan kalabalığın arasından önce takviye için tanklar geçti.
Saat 23.30’da Maltepe’deki 2’nci Zırhlı Komutanlığı’ndan Üsteğmen Vedat Yıldız komutasında yola çıkan dört tank ve iki ZPT içindeki rütbeli ve erlerden oluşan 41 asker saat 01.00 sularında köprüye vardılar ve Yarbay Turgay Ödemiş’in komutasına girdiler.
Saat: 01.30’da ise Yalova’daki yıllık kamplarından Binbaşı Gazi Odacı komutasında bir adet MAN otobüs içindeki 54 Hava Harp Okulu öğrencisi Boğaz Köprüsü’nün Anadolu yakası girişindeki otobüs duraklarına ulaştı.
***
İşte bir yıl sonra biraz gecikmeli de olsa titiz bir çalışmayla hazırlanan bin 51 sayfalık köprü iddianamesinin 152 sanığı suç mahalline böyle geldi. 7’si tutuksuz yargılanan 151 sanıktan 7’sinin yanında “maktul sanık” yazıyor. Çünkü onlar kalkışma gecesi ve özellikle sabaha karşı darbeciler teslim olurken yaşanan olaylarda hayatını kaybetmiş sanıklar. İddianameden bu 7 kişinin nasıl öldüğüyle ilgili ayrı bir soruşturma yürütüldüğünü öğreniyoruz.
151 sanığın karşı karşıya kaldığı suçlamaların en ağırı o gece köprüde darbeye direnirken 32 sivil vatandaş ve iki polisin (Biri İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın yakın koruması) şehit edilmesi ve 318 vatandaşın da yaralanması. Fakat iddianamede otopsi ve balistik raporları o en temel sorunun cevabını vermiyor: 34 insan, bu 152 askerden hangileri tarafından ve hangi silahlarla şehit edildi?
Savcılara göre “Şüphelilere genel olarak uzun namlulu silahların zimmetsiz verilmesi, olay sonrası yaşanan kargaşa ortamında, hangi şüpheliden hangi silahların ele geçirildiğinin yakalama tutanağına açık ve net olarak yazılmamış olması nedenleri ile, olaylar esnasında hangi şüphelinin hangi silahı kullandığı tam olarak belirlenemedi.”
Emir verenler ve azmettiriciler ise net: Köprüdeki bütün darbeci askerlerin başındaki Kuleli Askeri Lisesi’nden Yarbay Turgay Ödemiş ve bütün tanıkların “askerlerin silahlarını alıp ateş açtığını” ve “delirmiş gibi ateş etme emirleri” verdiğini söylediği Binbaşı Ahmet Taştan. Bunun dışındaki sanıkların o gece silah kullanıp kullanmadıkları ise el svabları, geldikleri birliklerde kullanılan silahların türü, köprüde durdukları yer ve ifadelerine göre belirlenmeye çalışılmış. Bu yapılırken de bazı sorunlar ortaya çıkmış.
Bu sorunlar içindeki en çetin durumda olanlar Yalova’daki rutin askeri kamptan o gece İstanbul’un çeşitli yerlerine taşınan 302 Hava Harp Okulu öğrencisi. İddianamede de onların sorumluluğu, darbeyi önceden bilip bilmedikleri, emir komuta içinde kalmakla durumlarının açıklanıp açıklanamayacağı üzerine ayrıca durulmuş.
Bir sonraki yazıda bunu biraz daha açacağız.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025