Yıldıray OĞUR
“Ardından bu ilişkileri hala arzu edilmeyen bir şekilde etkileyebilecek talihsiz bir hususun bulunduğunu ifade ettim; bu husus ismini tam olarak vermek gerekirse, Türkiye’den Birleşik Devletler’e olan uyuşturucu madde kaçakçılığının hala devam ediyor oluşuydu”
ABD’nin ilk Türkiye Büyükelçisi olan Joseph C. Grew, beş yıl sonra Ankara’ya veda ederken ziyaret ettiği Dışişleri Bakanı Şükrü Kaya’yla görüşmesinden sonra günlüğüne böyle yazmıştı. Büyükelçi, öngörüsünde haklı çıktı. Haşhaş Türk-Amerikan ilişkilerinde bir kriz sebebi olmaya devam etti. 1945’e gelindiğinde savaşı kazanan demokrasiler cephesinde yer almak için çok partili hayatın önünü açan İnönü, savaşın galiplerinden ABD’ye haşhaş üretimini kontrol altına almayı da vaat etmişti. Ama bütün tedbirlere rağmen 1950’lerin ortalarında Türkiye’nin başta Afyon olmak üzere, tam 42 ilinde afyon üretilmeye devam ediyordu. Türk afyonu dünyanın baz morfin oranı en yüksek afyonuydu ve uyuşturucu tacirlerinin gözdesiydi.
1959’da ekonomik krize karşı para bulmak için Washington’a giden Menderes de aynı taleple karşılandı. Bizzat CIA’nın kurucusu ve başkanı Allen Dulles (Dışişleri bakanı John Foster Dulles’un kardeşi) haşhaş üretimin yasaklanmasını istemişti. 1960’ların sonundan itibaren artık uyuşturucuyla mücadele ve haşhaş üretiminin kısıtlanması ABD dış politikasının Vietnam’ın ardından en öncelikli sorun haline gelmişti.
***
68’li çiçek çocuklarla popülerleşen uyuşturucu maddeler Amerikan toplumunu sarsıyor, madde bağımlısı sayısı milyonlarla ifade ediliyordu. İlk ciddi adım 1968 yılında Johnson döneminde atıldı. Uyuşturucu ve uluslararası uyuşturucu trafiğiyle mücadele için Bureau of Narcotics and Dangerous Drugs (BNDD) kuruldu. 1970 yılında BNDD’nin dünyada 9 ülkede ofisleri vardı; İtalya, Fransa, Panama, Hong Kong, Meksika, Tayland, Vietnam, Kolombiya ve Türkiye. Türkiye, çünkü BNDD raporlarına göre ABD’de tüketilen eroinin yüzde 80’i Türk haşhaşından elde ediliyordu.
(Amerikalıların narkotik konusunda işbirliği için İstanbul’da ilk ofisi açtığı tarih ise 1960)
Amerikalıların Fransız Bağlantısı adını verdikleri eroin ağı şöyle çalışıyordu: Hammadde olan haşhaş Türkiye’den gemilerle ya da Bulgar sınırından Marsilya’da Korsika mafyasının işlettiği laboratuvarlara taşınıyor ve buradan da eroin olarak ABD’ye sokuluyordu. Bu ağı çökertmek isteyen başkan Nixon’ın döneminde uyuşturucuyla mücadele Türkiye ile ABD arasındaki en birincil sorun haline gelmişti artık. Nixon, 1969 yılında Türkiye’ye gönderdiği temsilcisiyle Demirel hükümetine, o yılki bütün haşhaş üretimini satın almayı teklif etti. Ama Ege çiftçileri oy deposu olan Başbakan Demirel için, hemşehrilerini bunu yapamazdı. Aynı teklifi bizzat yineleyen dönemin ABD Büyükelçisi Wiliam J. Handley’e Demirel’in “Bizim Afyon adlı bir ilimiz var, farkında mısınız” dediği iddia edilir.
Demirel’in tavrı ABD’yi kızdırmış, kongrede Türkiye’ye yaptırım konuşulmaya başlanmıştı. Karşılıklı sert açıklamalarla gerilim sürerken 12 Mart 1971 muhtırasıyla Demirel hükümeti devrildi. Darbecilerin kurduğu hükümetin ilk işi ise Amerika’nın desteğini de alabilmek için haşhaş meselesiyle ilgilenmek oldu. Zaten sol cuntaya ve solculara karşı yapılmış darbenin ABD’den destek alması zor olmadı. Darbeden bir ay sonra ABD Dışişleri Bakanı Rogers Ankara’ya geldi. Kısa bir süre sonra da Nihat Erim hükümeti, o yılın bütün haşhaş hasadını satın aldıklarını ve haşhaş üretiminde kısıtlamaya gidildiğini açıkladı. 30 Haziran 1971’de ise hükümet, Amerikalıların beklediği radikal kararını verdi ve Türkiye’de haşhaş üretimini tamamen yasakladı. Erim bu kararının ödülünü 1972 Mart’ında Beyaz Saray’da Nixon tarafından en üst düzeyde ağırlanarak aldı. Nixon, haşhaş konusundaki işbirliği için Erim’e defalarca teşekkür etti.
http://www.presidency.ucsb.edu/ws/index.php?pid=3780

***
Haşhaş üretimini kısıtlamayı başaran Nixon, 1973 yılında uyuşturucuyla mücadele eden devlet birimlerini tek çatı altında toplamaya karar verdi ve Adalet Bakanlığı bünyesinde ve FBI statüsünde kısaadı DEA olan Drug Enforcement Administration (Türkiye’deki adı ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi) kuruldu. 1974 yılında Ecevit başbakanlığındaki CHP-MSP hükümetin yeniden haşhaş ekiminin serbest bıraktığı Türkiye, kuruluşundan itibaren DEA’nın en aktif olduğu ülkeler arasında yer aldı. Wikileaks’in yayınladığı ABD büyükelçilikleri ve Dışişleri Bakanlığı arasındaki telgraflar, 1973 yılından itibaren DEA görevlilerin Türkiye’deki faaliyetleri ve işbirlikleri hakkında bir fikir veriyor.
https://wikileaks.org/plusd/?qproject []=ps&qproject[]=cc&qproject[]=fp&qproject[]=ee&qproject[]=cg&q=DEA+Istanbul#result
Polis, Jandarma, Gümrükler ve Toprak Mahsüleri Ofisi’yle birlikte çalışan DEA, INCLE (The International Narcotics Control and Law Enforcement) programı çerçevesinde Türk emniyetine 1986’dan 2004’e kadar teknik ekipman ve eğitim desteği vermiş, narkotik polisinin yıllarca kullandığı dinleme cihazları, kamera gibi teknik ekipmanlar DEA tarafından sağlanmış ve kurulmuştu.
https://wikileaks.org/plusd/cables/09ANKARA445_a.html
DEA ve Türk polisinin 44 yıllık bu işbirliği içinde TADOC adlı narkotik eğitim merkezinin kurulması, birlikte düzenlenen uluslararası konferanslar, ziyaretler, ABD gezileri ve tabii onlarca ortak narkotik operasyonu da var. O operasyonların en ünlüleri 1992’de Karaçi’den yola çıkan ve Akdeniz’in uluslararası sularında Türk polisi ve DEA’nın ortak operasyonunda yakalanacakken batırılan 3 ton uyuşturucu taşıyan Kısmetim-1 gemisi, 1993 yılında yine DEA ajanları, Türk polisi ve SAT komandolarının baskın yaptığı 11 ton uyuşturucu yüklü Lucky S gemisine yönelik operasyonlardı. (Gemiye çıkan Türk SAT timinin komutanı üsteğmen Ali Türkşen’di)

***
Operasyonların başrolünde olan DEA İstanbul Bürosu Şefi Michael Spasaro ile İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir’in Amerikan usulü tokalaşırken fotoğrafları gazetelerde yer almıştı. (Spasaro emekli oldu, tıpkı Menzir gibi siyasete girdi, Oregon’da Cumhuriyetçi partiden eyalet Meclis’ine adaylığını koydu)
1992 ve 1993 yılındaki Kısmetim-1 ve Lucky S operasyonlarına katılan İstanbul’daki DEA ekibi 1996 yılında da Pakistan’dan getirdiği 750 kg uyuşturucuyla yakalanan Hurşit Han operasyonu sırasında gazetelerde haber olmuştu. Bu operasyonu izleyen polis muhabiri Önder Şuşoğlu, yıllar sonra o gün çekilmiş bir fotoğrafı Facebook sayfasında paylaştı. Fotoğrafta DEA yelekli olarak uyuşturucu çuvallarının önünde görülen kişi artık Türkiye’de çok meşhur biriydi çünkü; Metin Topuz. Mahkemedeki ifadesine göre Metin Topuz ‘1982 yılında ABD İstanbul Konsolosluğu’nda çalışmaya’ başlamış. ‘1993 yılının şubat ayında ABD Konsolosluğu Amerikan Federal Narkotik Polis Teşkilatı İstanbul Bürosu’na (DEA) geçmiş’ ve 24 yıldır da burada çalışıyor. Muhtemelen konsolosluğun en kıdemli Türk çalışanı.

Topuz bir polis ya da DEA ajanı değil. Konsolosluk açıklamalarında onun için kullanılan “yerel çalışan” ifadesi, ABD diplomatik misyonlarında LES (Locally Engaged Staff) ya da FSN (Foreign Service National) olarak geçen diplomatik statüsü olmayan yerel personeli tanımlıyor. Bu personellerin görev tanımı ABD Dışişleri Bakanlığı sitesine göre “Yerel dil ve kültürel uzmanlıklarıyla geçici Amerikan personeline devamlılık sağlamak”. Yine Amerikan gazetelerindeki konuyla ilgili çıkan haberlerdeki sıfatla Metin Topuz konsolosluktaki Amerikalı DEA çalışanlarıyla Türk muhatapları arasında bir irtibat görevlisi. https://careers.state.gov/learn/who-we-are/
82’den beri görevde olduğu için tanınan bir isim Topuz. Deneyimli polis muhabiri Burak Ersemiz’in Facebook sayfasına yazdığı nottan okuyalım:
“Vize krizine neden olduğu ileri sürülen ABD konsolosluk çalışanı Metin Topuz 1990'lı yıllardan 2000'li yılların başına kadar İstanbul Narkotik Şube bünyesinde bulunan teknik takip biriminde DEA için ayrılan özel odada Amerikalılar adına dinlemelere katılıyordu. Kendisini tanımayan polis yoktur. Gazetecilere bile vize işlerinde yardımcı olurdu. Mecidiyeköy'de bulunan ek hizmet binasının dokuzuncu katında Gayrettepe PTT den çekilen kablolarla dinleme yapılıyordu. O zamanki sistem konsolosluk görevlileri tarafından kurulmuştu ilk bakışta uyuşturucu operasyonları için kullanılıyor gözüküyordu ancak sistem herkesin dinlenmesine müsaade ediyordu. Aynı dönemde söz konusu binanın girişine de Amerikalılar tarafından x ray kapısı hediye edilmişti.”
https://www.facebook.com/burak.ersemiz
***
Peki, 35 yıldır ABD İstanbul Başkolosluğu’nda görevli ve 24 yıldır da İstanbul’daki Amerikan Narkotik Bürosu DEA’daki Amerikalı amirleriyle Türk muhatapları arasında irtibat görevlisi olarak çalışan Metin Topuz’a yöneltilen suçlamalar ne? Suçlamalar hangi delillerle yapıldı? İrtibat görevlisi Topuz’un tutuklanmasına neden olan irtibatları ne?
Devamı pazartesi gününe...
Yazarlar
-
İsmet BerkanÇarpık duruma sevinmek, siyasetçiden hukuk dilenmek… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREnflasyonla mücadelede Milei ve Şimşek 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump büyük bir yenilgiye uğradı 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Türk – Türk ayrışması” 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025