Abdurrahman Dilipak
Amerikan seçimleri, 29 Ekim, 10 Kasım da geride kaldı. Bu arada Bardakçıaçıkladı, Mustafa Kemal’in cenaze namazı Türkçe kılınmış. Tam da CHP’nin Türkçe Ezanı tartıştığı bir zamanda bu haber gündeme damgasını vuracak cinsten bir haber. Bakalım Kılıçdaroğlu şimdi ne yapacak. Türkçe cenaze namazı makbul değilse şimdi yeniden cenaze namazı kılmak gerekir mi, hem de 80 yıl sonra! Merak eden Diyanet’e sorsun. CHP’liler Anıtkabir’de Arapça kamet getirip, Arapça cenaze namazı kılabilirler mi mesela, yoksa “Türkçe de olur” deyip geçerler mi?
Bu arada; Kaşıkçı’nın cesedinin asitte eritilip kanalizasyona akıtıldığı da savcılık tarafından doğrulandı. Bakalım bundan sonra ne olacak?
Suudiler, uluslararası bir tahkik heyetinin konuyu incelemesini kabul etmeyecek. Bu durumda veliaht prensin, dünyanın neresine giderse gitsin, tutuklanma ihtimaline karşı ülkesinden bir yere çıkamayacak. Tabi görevden azledilmesi de mümkün, ama o durumda da onun için sonuç değişmeyecek. Ama kimin kral olacağı ve ABD’nin bundan sonra izleyeceği politika açısından bu değişiklik önemli.
Suudi Arabistan’da güçlü bir Yahudi lobisi var. Bu lobi aynı zamanda diğer birçok Arap ülkesinde de aktif. “Arab” deyince birileri hemen hepsinin Müslüman olduğunu düşünüyor sanki. Arab Yahudiler de var Arab Hristiyanlar da, Marksist’i de var, Mason’u da, Milliyetçisi de, Ateist’i de, Ahlaksız’ı da, her türlüsü var yani.
Bugün Suudi hanedanlığının içinde kökü Beni Kurayza’ya dayananlar da var ve tabi gerçekten Müslümanlar da. Sudeysigiller de var, canı pahasına bunlara karşı çıkan ve bugünlerde zindanlarda, işkence görenleri de..
Suudi gazeteci Deham Alanzi, İsrail’in “Kan11Tv” kanalında “Suudi Arabistan’ı savunduğu için” Netenyahu’ya teşekkür ederek, “Suudi Arabistan’ın İran ve Türkiye’ye karşı İsrail’le aynı cephede olduğunu” söyledi. Böyleleri de var. Ve bunların sayısı da az değil.
Müslümanlar bu halde olunca, herkes birbirini tekfir edip, kendine göre bir İslam uydurma derdine düşünce, birileri de durumdan vazife çıkartmaya başladı. Amerikano İslam, Avro İslam, Folk İslam’ı, Laik İslam’ı biliyorduk da, Macron’un hayalini süsleyen “Frankofon İslam” yeni çıktı.
Siz nasıl bir İslam isterdiniz mesela (!?), ılımlı, radikal, Türk, Arap, Fars İslam’ı, Sufi, Vehhabi Şii, ya da Euro, Amerikano.. Size en iyisi Fransız İslam’ı verelim. Fırından taze çıktı. (Tevbe estağfurullah, İslam’ın şu’su busu olmaz. İslam Allah, Resul ve Kitapla mukayyettir. Ona kimse bir şey ekleyemez ya da onlar bir şey eksiltemez. Dine ilişkin yorumlar ise onu yapan zata ve ona uyanları bağlar)
Yani demem o ki, İslam’ın Türk’ü, Arab’ı, Fransız’ı, Amerikanosu yok. Olamaz.
Şaka değil, “son model İslam” Fransız modeli. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un bu yılsonunda açıklamayı planladığı “Fransa İslam’ı” projesi için harekete geçildi. Bu yeni İslam’ın adı “Macronic İslam” mı yoksa “Frankislam” mı olacak. “Laicius İslamicus” da olabilir. Yani “Fransız’ın dili, kültürü, aklı ile Fransa’nın çıkarlarına hizmet edecek bir İslam”. Herkes kendi aklına ve ülkesine hizmet eden bir İslam üretiyorsa, Fransızlar niye üretmesin ki, hem de o kadar Frankofon (Fransızca konuşan ülke) varken. Modanın merkezinden, laik, demokratik, liberal “yeni moda bir İslam” niye olmasın ki!? ABD’nin FETÖ’sü var, İngilizler’in Vehhabi’leri var, Fransız’ların neyi eksik.!?
Macron farkında değil ama mayınlı tarlada top oynuyor. Trump, FransaCumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “ABD, Çin ve Rusya’dan korunmak için Avrupa’nın kendi ordusunu oluşturması gerektiği” yönündeki açıklamasına karşı, “Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ‘ABD, Çin ve Rusya’dan korunmak için Avrupa’nın kendi ordusunu oluşturması gerektiği’ yönünde öneride bulundu. Çok aşağılayıcı. Belki Avrupa önce ABD’nin çok büyük bir şekilde destek verdiği NATO’ya olan borcunu ödemelidir” dedi. Trump daha önce, aynı konuyla ilgili olarak Merkel’i de fırçalamıştı.
Bakın sorun sadece NATO değil, Almanya da sorun, rezerv para da sorun. Yarın – bir gün, ya İngiltere, ya Almanya, ya Fransa “Yeni bir rezerv para birimi” için düğmeye basarsa şaşmamak gerek. Şimdiden bazı ülkeler Çin parası Yuan’ı “rezerv para birimi” olarak kullanmaya başladı bile.
Almanya sesini yükseltecek olursa Japonlar da sessiz kalmaz. Bakın Macron NATO yerine Avrupa’nın kendi güvenlik sistemini kurmasından söz ediyor. Dahası, bu birliğin Çin, Rusya ve ABD tehdidine karşı bir savunma gücü olması gerektiğini söylüyor. Yani ABD de artık batı için “Potansiyel bir tehdit”. Bu sözler, batı için ABD’nin artık “potansiyel bir tehdit” olduğunun açık bir ifadesidir. Bu ifade ABD ile AB arasında “bir savaş ilanı”na işaret eden ilk işaret fişeğidir.
Bu sözlerin, hemen Paris zirvesi öncesi dile getirilmiş olması da önemli.
Tabi Macron’un, tam da Paris zirvesi öncesi “Fransa, İslâm’ı”ndan söz etmesi de ilginç.Bu açıklama aslında, İslam’a ve Müslümanlara karşı bir “kaba bir haksızlık” olmasının yanında, ABD ve İngiltere’ye, “İslam dünyası üzerinde benim de söz hakkım var, benim de bu süreçte söyleyeceklerim var” anlamına geliyor. Özellikle Suudi Arabistan’daki belirsizlik ve ABD’nin FETÖ ve BOP senaryosuna karşı “Ben de varım” anlamı taşıyor. Kiliseden kopanların, Agnostiklerin savrulduğu bir inanç biçimi olan Deizmin tavan yaptığı Avrupa’da, İslam’ı kendi dünya görüşlerinin içine hapsetmek, dini bireysel planda vicdanlara, toplumsal planda mabetlere hapsetme çabaları Fransa lideri Macron, “camileri denetlemek ve kendi inanç ve dünya görüşlerine uygun imamları tayin etmek için”, 1905’de çıkartılan 113 yıllık laiklik yasasında değişikliğe giderek devletin dini topluluklar üzerindeki denetim ve yönlendirmesine imkân veren düzenlemeler yapmak istiyor. “Şeyh” Macron (!?) bu projeye “Fransa İslam’ı” diyor. Buna göre, camiler dışarıdan mali destek ve din görevlisi alamayacak. Camiler “Yerli ve Ulusal” kadrolarla yönetilecek. Bu özellikle Türkiye, İran ve Araplar açısından risk oluşturuyor. Açıklanan hedef, yabancı ülkelerin Fransa’daki Müslümanlar üzerindeki etkisinin azaltılması. Adalet Bakanı Belloubet, “Laiklik yasasının yeniden yazılması değil, İslam’a özel bir rol verilmesi düşünülüyor” diyor. Muhtemelen yasa 2019 başında meclise gelecek. Tabi bu durumdan Müslümanlar çok rahatsız. Fransa İslam Konseyi Başkanı Ahmet Oğraş,bu “düzenlemelerin yanlış olduğunu” düşünüyor ve “bu düzenleme eski korkuları yeniden gündeme getirir” diyor. Selam ve dua ile.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022