Abdurrahman Dilipak
Global resetçilerin “toplumsal atomizasyon” süreci başarı ile tamamlandı. Önce Lokalizm ile başladılar. Her şeyin yerlisi ve millisi önemli idi. Sonra “yerelden evrensele” dediler. Coğrafi işaretler kondu. Bu işin Glokalizm aşaması idi. Bütün bunların hoşumuza gitmesi için akademisyenler konuşuyor, medya haberleştiriyor, siyaset açılan yolda ilerliyordu. Sonunda Globalizm de karar kıldık.
Gelinen noktada Transhümanizm projesi ile biyolojik insanın yerine, toplumsal cinsiyet kimliğine sahip, GENDER diye tanımlanan nesneleştirilmiş, nesneler arası iletişimin objesi bir GENOM bireyle karşı karşıya kaldık. O artık din, ahlak, gelenek ve biyolojik cinsiyetinde bağımsız, değişken ve akışkan bir cinsiyete sahip TEKİL bir vaka. O “artırılmış sanal gerçeklik alemi”nde her şey olabilen, hiç bir şey…
İnsan değişince elbette toplumda değişir. Toplum değişince siyaset de değişir, siyaset değişince ülke de değişir. Geldik “kaos içinde düzen”e, tasavvuftaki “kesret içinde vahdet”e…
Amerikan dolarının arkasında ne yazıyordu? "Ordo ab chao" (Kaostan kaynaklanan düzen) plânının bir parçasıdır. “Kontrollü bunalım stratejisi”, “bulanmadan durulmaz”, kriz çıkartırsınız, krizin cini, krizi kim yönetirse ona ihanet eder! Kaos teorisine göre; her kaosun kendi içinde bir düzeni vardır. “Novus Ordo Seclorum”, Latincede "çağların yeni düzeni" anlamına gelir. “Seclorum” aynı zamanda “seküler” anlamına da kullanır ve bu slogan şöyle bir anlam kazanır: “Çağların yeni seküler düzeni” Seküler, “yercil, dünyevi otorite, ruhani kimlik ve kişiliğin hiyerarşisi dışında kalan” anlamlarına da geliyor. Bu kavram Protestan aklın ürünüdür. “İlahi olanın dışında kalan alan”ı ifade eder. O dolarla varılmak istenen hedef işte bu: Din alanı dışında yeni bir uluslararası düzen inşası. Bu gün yapılmak istenen de bu. Dolar buna adanmış bir para idi bu anlamda. “Annuit cœptis” ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri devlet mühründe bulunan iki slogandan biridir. Bu mühür, ABD'nin tedavüldeki 1 dolarlık banknotlarının üzerinde de bulunmaktadır. Bu da “başladığın işi tamamla/bitir”, başladıkları iş ile ilgili bir emir olarak “bu bizim asıl görevimiz, misyonumuz” anlamına da gelir. Öte yandan söz konusu işleri ile ilgili “yarına bırakma, ara verme, devam et, sonuna kadar git” anlamlarına gelir. Bu bir emirdir ve bugün yaşadıklarımız açısında bakıldığında, bu yolun yolcularının Biden, Netenyahu, Bill Gates hangisi olursa olsun, geri dönemezler. Tıpkı Ebu Leheb’in geri dönemediği gibi. Dolarda sağ taraftaki yıldızlar, oklar ve yapraklar… Hepsi 13 tane. Hristiyanlıkta uğursuzluk sayılan bir rakam dolara uğur getirmiş. Çünkü onlar yüzlerini GOD’a değil, Gold’a ve “Satan”a, “Bahomed”e döndüler. İngiliz kralının tablosunda, kralın başında olması gereken taç Bahomed’in başındaydı, Kralın elinde ise asa değil, kılıç vardı ve her yer kan rengindeydi. Bunu nasıl okumak gerek dersiniz. Bu arada hatırlatalım: 13 sayısı satanizm ve masonlukta, okült olarak UĞUR anlamına gelir. Ve “onlar onunla” ya da “o onlarla beraber”di. Onlar “insin şeytanları”, o “büyük şeytanın çocukları” olmuşlardı. Sakın gerçek şeytani düzenin “deccaliyet komitesi” bu dünya derin devleti dedikleri şey olmasın.
Dolar, tarihin en büyük sihirlerinden, büyülerinden, hipnozundan, sanal gerçeklik operasyonlarından, algı operasyonlarından, illüzyonlarından biridir. ABD’nin bilimi, sanatı, gücü ve serveti bu beş para etmez boyalı ve büyülü kağıttan ibarettir. Bu kağıt her kapıyı açmakta, her şeyi satın alabilmekte, katliamların, darbelerin, soygunların üstünü örtebilmektedir. Sömürgecilik dönemine ait kirli çamaşırları kirleri temizleyen bir deterjan, ya da kitlesel ipnoz gücü ile insanlığı yönlendiren bir etkiye sahip.
Geldiğimiz noktada Amerikan yüzyılı sona eriyor. Büyü bozuluyor. İnsanlık Gazze ve Covıd fitnesinden sonra uyanış alametleri göstermeye başladı. Cenevre’deki DSÖ toplantısında bu uyanışın etkisini gördük. Yarın aynı şey, Paris İklim anlaşması ile ilgili gündeme gelecek. Tek para sistemi ile ilgili benzer tartışmalar yaşanacak.
Bakın, İsrail, Gazze’yi yenemedi, dünyayı nükleer silah kullanmakla tehdit ediyor. ABD Çin’i nükleer silahla tehdit ediyor, Rusya NATO’yu nükleer silahla tehdit ediyor.
Şimdi dolardaki o büyülü sözleri hatırlayalım. Bunlar durmayacak ve geri dönmeyecekler. Ya dünyayı ateşe verecekler, ya da içine cin girmiş domuz sürüleri gibi uçurumdan kendilerini atarak intihar edecekler. Ya da insanlık uyanacak ve her ülke kendi içindeki, bu uluslararası sistemin işbirlikçisi, servet ve iktidar sahiplerini, bu şeytani güçleri kendi başından atacak.
Sonunda her topluluk layık olduğu gibi idare olunacak. Değil mi ki, kimse eceli gelmeden ölmeyecek, değil mi ki, rızkımızdan az ya da çok yemeyeceğiz, değil mi ki, kaderimizden başka bir kader yok. İlahi takdir neyse o.
Korkum şu, Allah cahillere ve zalimlere yardım etmeyecek. Zulüm gırtlağımıza kadar çıktı ve her yerde. Cahillik derseniz, halimiz ortada. O zaman büyük bir kırıma, yıkıma hazır olalım. Bu tabii bir afetle mi, yoksa karşılarında sessiz kaldığımız zalimler eliyle mi olacak bilmiyorum. “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allah’ım” diye düşünmemiz gerek. Din ve devlet büyüklerini ilah ve rab edinmiş bu kalabalıklar bu anlamda beni korkutmuyor değil. ABD’nin devlet mührü şöyle:
Bu mühür şimdi, Pedefolik Satanist, Reptilyanı Cizvit bir Katloliğin elinde. Eski çizimlerde “Tanrı bizimle” de diyor. Önce “Tanrımıza güveniyoruz” diyorlardı, sonra GOD’a bir harf ekleyip GOLD/altınımıza güveniyoruz dediler. Aslında ne Tanrıları ve ne de altınları vardır. Güvendikleri ilahlık taslayan şeytanları idi: Titanlar, Olimpos’lular, Nemfler, deniz ilahları, yer ilahları, yerde gökte, yeraltında bunların her yerde ilahları var! Kaos’un tanrısı Kronos ve bunların Tanrılarının da soyu sopu var. Zeus, Poseidon, Hades, Hera, Demeter, Hestia, hepsi bizim hemşerimiz, Kaf dağı (Kafkasya), Babil, Mezepotamya, Mısır ve Anadolu… Hepsi de aslında biraz Anadoluludur.
“Suçüstü” olan Tanrıları gök gürültüsüyle gökyüzünü aydınlatan şimşekle öfkelerini dışa vuruyor ve güç gösterisinde bulunurken dehşet saçıyorlar dünyaya adeta. Mitolojik bir kehanetin günümüzdeki okuması böyle bir şey olsa gerek. Sonuçta, Gazze’de, Cenevre’de, Paris’te, Newyork’ta, Londra’da Washington’da, Brüksel’de insanlık aslında bugün Titanlar ve Titanistlerle savaşıyor. Dünyada görülmeyen bir savaş var sanki!
Doların üzerindeki “IN GOD WE TRUST” yazı, o gözle birlikte okunduğunda “Tanrı bizi gözetliyor/görüyor” gibi bir anlam taşıyor. Peki o Tanrı nasıl bir şey. Bunun şifresi o piramitte gizli, 3 boyutlu piramidin içinde 666 gizli. Yuhanna vahyindeki şeytana gönderme. Onları gözetleyen “büyük birader” Bahomed! Piramidin altında roman rakamları ile yazılan tarih, 1776. O piramidin temelinde bu var. Bu tarih, ABD’nin ve İlluminati’nin kuruluş tarihi. Milli Eğitimdeki ya da Olimpiyatlardaki ATEŞ, Olimpia’da tanrıdan çalınan ateş bu ateş ve şeytanın vücudu temsil eden ateşle aynı ateş. Batı uygarlığının sembolü ateştir biliyor musunuz? İslam su, Hindi-Çin topraktır mesela. Bu ateşi söndürecek de İslam’dır ama toprak suyu yuttu, ateş suyu buharlaştırdı. Yerde ve gökte varız ama birlik değiliz. Onun için kayıp bir medeniyet gibiyiz. Su ateşi de içinde barındırır, havayı da. Toprağın hayat bulması için suyun derinlerden yüzeye çıkması gerekir.
Bu arada küçük bir ayrıntı daha: Piramit’in yanına simetriğini koyun ve uçlarına gelen harfleri dikkate aldığımızda ilginç bir sonuç ortaya çıkıyor. Bunu okuyun: MASON yazdığını görürsünüz.
Biz, çağdaş yaşam, batılılaşma, muasır medeniyet, modernleşme hikâyeleri ile aslında Şeytanın vadettiği Yeryüzü Cenneti’nin peşine düştük. MİLLİ eğitimimiz, MİLLİ Savunmamız, Anayasamız, o “batıya kalkan tren” giderken rayından çıkan demokrasiyi rayına oturtmak için yapılan DARBE’ler bunun içindi. DOMUZ ağılında malaklarını emziren ANAÇ DOMUZ’u emmek için 3 çeyrek asırdır, DOMUZ AĞILI’nın kapısında bekleyen KOYUN bizdik!
Sahi Erdoğan ve yakın çevresi niye ikide bir, her fırsatta “uluslararası sistemle birlikte hareket etmek”ten söz eder. Kılıçdaroğlu da aynı şeyi söylüyordu, İmamoğlu da, şimdi yeni genel başkan Özgür Özel de aynı şarkıyı söylüyor. Söz konusu olan “uluslararası sistem” ise yok aslında birbirlerinden pek farkları. CHP ve AK Parti, MHP ile HDP arasında bir fark kalmıyor sanki.
İlginç değil mi, iktidar ve muhalefet her konuda birbiri ile çatışırken, bu konuda “arzı ihlas ettikleri dergah bir”… Cezaevindeki de aynı şeyi söylüyor, onu oraya gönderenler de. O düşman bildiklerimiz de aynı şeyi söylüyor, dost bildiklerimiz de. Bugün Suudi Veliaht Prens Selman ile “Mustafa Kemal’in askerleri” arasında da, Sağ-Sol, Liberal-Milliyetçi, Laik-Dinci, Alevi-Sünni, Kürt,-Türk, bu konuda söylem ve eylem farkı yok.
Evet onun için, siyasi emellerini dünkü müstevlilerin bugünkü temsilcileri ile şahsi çıkarlarını finans kapitalin çıkarları ile tevhid eden SİYASETE DE, SİYASİ’LERE DE GÜVEN KALMADI…
Şimdi uyanma, tövbe etme, dua etme, KIYAMET’e doğru giderken, şeytana ve onun dostlarına karşı HAYIR deme, KIYAM etme zamanıdır. Bugünlük te bu kadar.
Selam ve dua ile…
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022