Abdurrahman Dilipak
“Türkiye Düşünce Platformu” diye, internet ortamında Türkiye gündemini tartışan bir platforn var. Bu platform yakında çok farklı yeni bir yapıya dönüşecek. Burada yüzlerce önemli insan var, politikacı, ilim adamı, gazeteci, STK temsilcisi, her kesimden insan var. Malezya’da 5 ülkenin katılımı ile yapılan İslam ülkelerinin temel meseleleri ile ilgili bir zirve var. İstanbul’da ASSAM’ın ev sahipliğinde “İslam Birliği” temalı bir istişare toplantısı yapılıyor, 2 gün sürecek olan. Bu arada “Türkiye Düşünce Platformu”nun eliyle İstanbul’da sanal ortamda faaliyet gösterecek “Sanal bir şehir” düşünülüyor. Batılıların “Cyber city” dedikleri türden bir şehir. Burada gerçek hayatta olan her şey ve gerçek hayattaki kurumların sanal ortamda karşılıkları da olabilecek. Yapay zeka ile yönetilen, sanal gerçeklikten öte artırılmış gerçekliğin de yer alacağı bir site. Yani geleceğin dünyası için bir simülasyon merkezi gibi de düşünülecek bir ortamdan söz ediyoruz.
Nasıl bir site derseniz, kökü mazide olsa da bugünü ve yarına yolculuğu kurgulayabileceğimiz bir “Darusselam”dan söz ediyoruz. Buna yeni bir “Darul Erkam” da diyebilirsiniz. “Medine Pazarı”nı bugüne nasıl taşırız ya da “Hılful Fudul” bugün yeniden örgütleyebilir miyiz. Yeni bir “Medine sözleşmesi” yazabilir miyiz? Kendi kavram ve kurumlarımızla, bilimi, sanatı, Mediası ve tabi Cami’si ve Cemaati ile aslında bir “İslam şehri / Dar-ul İslam” hayal ediliyor. Burada derneği, vakfı, marketi, kütüphanesi, mektebi, camisi, dergahı, gerçek hayatta ne varsa, İslami bir endişe ile filitrelendirildikten sonra her şey olabilecek.
Bunu duyurmak için bir manifesto yazalım dedik, bir araya geldik ve arkadaşlarımızın görüşlerini de aldıktan sonra ortaya şöyle bir metin çıktı: (Bunu sizlerle, bu kısa bilgi notu ile paylaşmak istedim)
“Şairin dediği gibi biz ne harabiyiz, ne de harabati. Kökü mazide olan atiyiz!
Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz.
Biz Allah’ın rızasının tecellisinin vesilesi olma iradesi ile ortaya çıkan, adaletten, barıştan, hürriyetten yana, katılımcı, çoğulcu, şeffaf, insan haklarına saygılı bir hukuk devleti inşa etmek iradesine sahip, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı, ehliyet ve liyakati önceleyen bir topluluğuz. Yaşadığımız zamana ve mekana şahitlik iradesi ile ortaya çıkan, Hakk’ın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olmayı üstün bir erdem olarak gören bir millet, bir ümmet, bir cemaat ferdi, kişisiyiz. Biz Müslümanlardanız. “Beynel Müslimin”iz. Bu alameti farikamızla, yeryüzündeki bütün erdemli insanlar ve mazlumlarla müttefikiz. Yeryüzünde değer üreten ve başkasının mal, can, namus, akıl-inanç ve nesline yönelik tehdit oluşturmayan herkesle, nimet ve külfet dengesine dayalı itilaflar kuracağız.
İttihad, İttifak ve İtilaf çerçevesinde, bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm önerisi bizim önerimiz olmayacaktır.
Hak merkezli bir dünya tasavvurumuz var. Biz bu anlamda ne Müslümancı, ne de insancıyız. Bir topluluğa olan öfkemiz bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemeli. Haksızlık yapan babamız da olsa, haksızlığa uğrayan düşmanımız da olsa, Haklıdan yana olmalıyız anlayışını yüceltiyoruz. Bir insan bir hayvana zulmediyorsa biz o insana karşı o hayvanın yanında olacağız.
Bize göre insan “birey” değil, “ferd”dir, kişidir. Ve bir insan “ekmel-i mahlukat”, “eşref-i mahlukat“ olabileceği gibi, söz ve davranışları ile “Belhum Adal” da olabilir. Biz Allah’a ve ahiret gününe iman etmiş bir topluluğuz ve inanıyoruz ki, bir gün ve mutlaka, bu dünyada yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylediğimiz ve söylememiz gerekirken söylemediğimiz her şeyden hesaba çekileceğiz. Bu dünyada yapıp yapmadıklarımızla, ya kendi sırtımızda kendi cennetimize tuğla taşıyacağız, ya da kendi cehennemimize sırtımızda odun taşıyacağız.
Biz parmak uçlarımız gibi bir birinden farklı insanlarız. Farklılıklarımıza rağmen barış içinde, bir arada bulunmamızı sağlayan şey, korkularımız ve umutlarımızın benzeşikliğidir. Aynı geçmişten, aynı gelenekten geliyoruz ve aynı geleceğe doğru yürüyoruz. Yüzümüz aynı yöne dönük. Birlikte karar alırken istişare ve şûra ile hareket edeceğiz. İhtilaf ettiğimizde hakeme başvuracağız, yetkisini bizden alan ve bize hesap veren başlara itibar edeceğiz. Haksızlıklar karşısında susmayacağız. Dürüst, bilgili, cesur ve sabırlı olacağız. Yaptığımız işi en iyi şekilde yapacağız. İki günümüz birbirine eşit olmayacak.
Biz inanıyoruz ki, birimizin bir diğerine uzaklığı onun bize uzaklığına eşittir. Birimizin fikri bir diğerimize ne kadar garip geliyorsa, o bir diğerinin fikri de ötekine o kadar garip gelecektir. Bu anlamda ittifak ettiğimizde birlikte hareket edecek, ihtilaf ettiğimizde, akıl, usul, sözleşme ve erdeme aykırı olmadıkça birbirimizi mazur göreceğiz.
Yeryüzü ölçekli bir sorumluluk anlayışına sahibiz. Kenar-ı Dicle’de bir kurt bir koyunu aşırsa ya da yıkık bir köprüden geçerken topal bir keçinin ayağı sürçse onun sorumluluğu bize aittir diye düşünenler topluluğu olacağız.
Biz inanıyoruz ki, karanlık aydınlığın yokluğudur. Işık gelince karanlık yok olur. Biz kendimizi değiştirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir. Herkes için ancak yaptığının karşılığı vardır. Aklımız kadar iman eder, aklımız kadar amel işleriz. Elbette tek başına akıl hakikatin kaynağı ve ölçüsü de değildir. Aynı zamanda biliyoruz ki, Allah cahil, zalim, fasık, münafık, müstekbir ve müfsidler topluluğuna yardım etmeyecek, onların üstüne pislik yağdıracak ve işlerini sarp dağlara sardıracaktır.
Bu anlamda aklımızı kiraya vermeyecek, din ve devlet büyüklerini putlaştırmayacak, onları İlah ve Rab edinmeyecek ve bu şekilde Şeytanın bizi Allah’la aldatmasına izin vermeyeceğiz.
İşte o zaman kuyudaki Yusuf’u Mısır’a sultan eden Allah, yeryüzünün emanetini bize verecek. Yeryüzünü bize mescid kılacak. Biz bugünün Yusufları olacağız (İnşallah).
Kimseye muhtaç olmadan, onurlu bir yaşamı tüm insanlığa sağlamak, muhtaç olan herkese “veren el” olabilmek, dünyayı imar ederek ahirette kurtuluşa ermek, bu hedefe giden yolda gerekli maddi imkanlara kavuşmak için “helal kazanç” yollarını geliştirmeyi hedefliyoruz, insanı ve çevreyi “ifsad” eden tüm sebeplerin tespiti ve ortadan kaldırılması için Arif Alim, Adil Amir, sermayenin vicdanı olan Amil işbirliği ile gerek sanayi, ticaret ve finans erbabının, gerekse çalışanların haklarını, “ehliyet, adalet ve iktisat temel kuralları içinde, ülkemiz özelinde ve genel olarak İslam toplumu ve tüm insanlığa huzur getirecek çözümler üretilmesi ana hedeflerimizden olacaktır.
Biz Türkiye Düşünce Platformu’yuz. Umudumuz korkumuzdan, sevgimiz nefretimizden büyük bizim.”
Geçen gün Erol Yarar, Taşkın Koçak, Prof. Dr. A. Akın, Ahmet Taha, M. Sevgili ve birkaç arkadaş daha vardı ve bu metne son şekli verildi. Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022
17.02.2022