Abdurrahman Dilipak
Neden dün “İslam Pazarı” dememişiz de, “Medine Pazarı” demişiz?
Neden “Dar-ul Erkam”, “Erkam’ın Evi” gibi bir isim seçildi mesela. Kudüs’e neden “Dar-us selam” denildi.
Birtakım kurumların başına “İslam” getirince onu İslamlaştırdığımızı mı düşünüyoruz yoksa!.. Mesela “İslam Devleti”, “İslam Cumhuriyeti”, “İslam Ekonomisi”.. Dahası da var, “İslam Birleşmiş Milletleri”, İslam NATO’su” gibi.
Oysa biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiyiz. Herkes için doğru olanını yapmamız, söylememiz gerekir. Çünkü bütün insanlığın hayrına olmayan bir teklif, bizim teklifimiz olmamalı. Ve elbette her samimi Müslüman, her işini Allah’ın rızası istikametinde yapmalı. “İslam” diye bir şeyi tasnif ettiğinizde, “Bu Müslümanlara ait” bir alan diye, ötekileri dışlamış, hem de ötekilerin bize yaklaşmasını engellemiş olmuyor muyuz?
Mesela bir Hristiyan İktisadı ya da Yahudi, Budist İktisadı var mı?
Mütevellisinin İslami hassasiyeti yüksek bir Vakıf Üniversitesi bir “Milletlerarası bir İstişare” düzenliyor, bu İstişare Meclisinin adı “Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finans Konferansı”. “Uluslararası İslam” mı, “Uluslararası İslam Ekonomisi“ mi? Niye “Milletlerarası” değil de “Uluslararası” Millet=Ulus mu? Mesela niye “Beynelmilel” demiyoruz mesela. “Ekonomi” yerine “İktisad” desek dilimize mi yapışır! “Finans” yerine “Malî” diyemez miyiz? “Panel, Konferans, Bienal, Sempozyum” diyebiliyoruz da niye “İstişare Meclisi”, “Müzakere Meclisi”, “Nedve” ya da “Muğtemer” diyemiyoruz? “Anlamazlar” diyeceksiniz, kullanmayınca anlamayacaklar tabii.
İlla da yabancı kelimeleri değil, Türkçe ya da Türkçeleşmiş kelimeleri de yanlış kullanıyoruz. Namaz, Oruç, Savm Salat’ı tam karşılar mı. Ya da Faiz=Riba mı? Enflasyonu tanımlamadan modern bir kavram olan Faizi anlamamız, tanımlamamız mümkün değil. Faizin İngilizcesi “İnterest rate”. Bugün Bankacılıkta kullanılan 136 farklı Faiz işlemini ifade eden tanım var. (Bakınız: https://tureng.com/tr/turkce-ingilizce/faiz%20oran%C4%B1) Mudaraba, Muşaraka, Murabaha, İcara, Sukuk, Nukut-ı Mevkufe, Cü’ale akti gibi sınırlı para işlemleri ile bugünün dünyasında, piyasanın ihtiyaç duyduğu imkanları sağlayamayız. Elbette Riba yasağı çok önemli. Unutmayalım ki, Riba yasağı en son yasaklardan biridir. Artık, mal, para, emek ülke sınırları ile sınırlı değil. “Global bir market”den söz ediyoruz. “Sigorta” sistemleri, “Factoring”ler ve daha birçok araç söz konusu. Elbette her işleme bir karşılık bulmak zorunda da değiliz. Eğer yanlışsa reddederiz. Ancak zaruretse, neyi nasıl, ne ölçüde yaparsak risklerinden kurtuluruz ona da bakmamız gerek.
Sahi, paranın yapısını, üretimini, tedavülünü ve değerini sağlam bir kulpa bağlamadan, Enflasyonu tanımlamadan Faizi nasıl tanımlayabiliriz. “Kaime”nin ikame edildiği değer meşru mu ki, nihai kullanıcıya Faiz’den söz edebiliyoruz! Ha ederiz, konuşarak stres atarız. İşin aslından uzaklaştıkça, vijdan’ımızı ve şuur altımızı bastırmak için bu iş dilimize vurur. Konuşur dururuz. 6 ay bir güz gider, sonra bir arpa boyu bile yol alamayız. Olsa olsa “…mış” gibi yaparız. Bizim dışımızdakilerin yaptıklarını “İslam adına” tercüme eder, yola devam ederiz. Ve herkes eşzamanlı bir yandan vijdanı’nı tatmin için bu kapıyı kullanır, Devletle işlerini çözmek için kamu kapısını, iç piyasa için yerli bir bankayı, milletlerarası işleri için yabancı bankayı kullanır. Zaten işin sonunda hepsinin ipi içeride Merkez Bankalarının, onların da ipi “Reserve Money”in patronu FED’e, LIBOR’a bağlıdır. Dünyadaki tüm paraların değeri ve faizi Londra Para Borsasında şekillenir.
Bizim ilahiyatçılar enflasyondan, iktisadçılarımız da Riba’dan anlamaz. Bizim Mali Müşavirler, kendi zekatlarını hesaplayabilirler mi mesela!
Bakın “dil”imiz yok. Ne anlatılanı anlayabiliriz ve ne de düşüncelerimizi, derdimizi anlatabiliriz. Bu işlerin, ne terimlerini biliriz, ne de kavramlarını. İsimleri, sıfatları ne kadar bildiğimiz de şüpheli. Ne doğru bir geçmiş bilgisine sahibiz, ne gelecek tasavvuruna. Hani “kökü mazide olan ati” olacaktık! Bu işin Felsefesini, Hukukunu, Ahlakını, Fıkhını bilmeden nasıl yol alabiliriz. Ortaya koyduğunuz çözüm teklifini insanlara, dünyaya nasıl anlatacaksınız, onları ikna edeceksiniz. Sual-i mukadderlere nasıl cevap vereceksiniz. Onları da dinlemeniz gerekecek. Onların ihtiyaçlarına cevap verebilecek misiniz. Bu iş ile ilgili “def-i mazarrat ve celb-i menafi” endişesini ve ihtiyacını karşılayacak mısınız? Daha iktisadi, daha faydalı bir çözümü, daha kısa zamanda ötekilere bir imkan olarak sunabilecek misiniz. Yoksa kendimize Müslüman mıyız?
Laf ile veriyoruz aleme binlerce nizamat da, halimiz ortada, binlerce teseyyüb var hanemizde.
Dönüp dolaşıp yine aynı şeyi söyleyeceğim: Kendimizi değiştirelim! Biz kendimizi değiştirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek. Unutmayalım ki, aklımız kadar iman edecek ve aklımız kadar bir şeyler yapacağız. Allah’ın dini yeri göğü, ölümü ve hayatı açıklar. Ama bizim yaşadığımız din ve Müslümanların hali ortada! Dinimiz aklımızdan fazla olamaz. Ancak elbette akıl da tek başına Hakikat’ın kaynağı ve ölçüsü değil! Ve aklın gıdası ise bilgidir. Hakikat’ın ve gerçeğin bilgisi. O zaman haydi, kainatı ve sorumluluklarımızı bize anlatan “oku” diye başlayan kitaba! Ki kainatı da doğru okuyalım ve anlayabilelim.
Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022