Abdurrahman Dilipak
Son günlerde “ışıklar içinde yatsın” diye bir şey duyuyorum.
Bizde de “Nur içinde yatsın” diye bir söz var. Bizde Nur, Nuri, Nuran diye isimler var. Mesela, “Nurani bir adam” derseniz bundan sahne ışıkları altındaki “star” akla gelmez. Hz. İsa ya da Meryem Ana’nın arkasında bir “hale” vardır. O bir ışık değil. O hale ya da nur o kişiyi aydınlatmaz sadece, o kişinin bulunduğu yerde tecelli eder ve o insan birlikte çevresini aydınlatır.
Mesela, ışıkla dünyayı aydınlatır, gerçeği görürsünüz, nur yalıtılmış bir farklı ışık, onun için içyüzünü, arka yüzünü de görür, işin hakikatine vakıf olursunuz. Mesela, ölüler için ışık dilemek, Müslüman aklında cehennem azabını akla getirir.
Hadid suresi 13. ayette “o gün münafık erkekler ve münafık kadınlar bize de bakın da nurunuzdan faydalanalım derler...” denir. Onlar Cehennemin yakıcı azabından bir nebze rahatlamak için Müslümanları görüp onların nurundan faydalanmak isteyecekleri haber veriliyor.
Batıda “Aydın” vardır. O aydınlanma felsefesinin çocuğudur. Eğitim aydın yetiştirir. Rasyonalist, Determinist ve Pragmatik tipler. Onun için görmediği şeye ve mucizeye inanmak istemez. Menfaatçidir. Aydın gözleme önem verir, elindeki ışıkla nesneleri görerek onu anlamaya çalışır. Nur ile insan kendi nefsini, yaratılış gaye ve hikmetini anlamaya çalışır. Işıkla gerçeği, nurla hakikate yaklaşır. Işıkla çıkarlarını, nurla sorumluluklarını idrak eder. En büyük menfaat, ahiret menfaati olduğu için “Gerçeğin basamakları”nı (malını, canını, sevdiklerini, önüne çıkan fırsatları hakikat yolunda harcayarak) çıkarak “Hakikat yolu”nda “Rıza”ya ve onun sonucu olarak “Cennet”e ulaşmaya çalışır.
Birine “Nur içinde yatsın” denmez, “Kabri pür-nur” olsun denir. Çünkü bedeni topraktır artık. Ruhu ise cennetten kabrine yansır. O sebeble de “kabri pür nur” olur. Ceset aydınlanmaz, aydınlatmaz, ruhunun cennetten yansıttığı nur onun kalbine yansır bir bakıma
Müslüman maarif yoluyla irfana ulaşır. Eğitimle, örgütlenen bilgiye ulaşırsınız, hakikatin bilgisine değil. “Eğitim”le rekabet eder çatışırsınız, “irfan”la “tearüf” eder “bilişir”siniz.
Tahrim suresi 8. Ayette hakikat yolunda yürüyenlere o gün o nurun “önlerinden ve sağlarından koşarak cennete yol göstereceği” haber verilir. O bizi yolumuzu gösterecek, hak ve batılı anlamamızı kolaylaştıran bir rehberdir. Oysa ışık doğru ve yanlışı anlamamız için bir rehber olacaktır. Gerçeğin yönünü gösterecektir ama o da tek başına emin bir yol değildir. Ama dünyadaki tasarruflarımız için bu gerçekliğe ulaşmamız gerekir. Din ile hayat arasındaki vahyin aydınlığında akılla çözmemiz gerekiyor. Onun için aklımız kadar iman edecek ve aklımız kadar iş yapacağız. Çünkü gerçek, belli bir zamanda, belli bir mekanda belli bir bireyin idrakinde belli bir olay ya da nesne hakkındaki bilgiyi ifade eder. Onun ... - ve yine Hadid suresi 13. ayette o gün münafık erkekler ve münafık kadınlar bize de bakın da nurunuzdan faydalanalım derler...
kelimesi Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde “insanların önünü-arkasını, geçmişini-geleceğini, içini-dışını aydınlatıp hakikati görmelerini, hak ile bâtılı, hayır ile şerri ayırt etmelerini sağlayan mânevî ve ilâhî ışık” mânasında kullanılmıştır. Nur’un karşıtı “zulmet”tir. Karanlık diye bir şey yok aslında. Sonuçta karanlık aydınlığın yokluğudur. Bakara 2/257; Mâide 5/16’da şöyle bir ayet var: “Müminlerin velîsi olan Allah, onları karanlıklardan nura çıkarır.” İbrâhîm, 14/1’de “İnsanları Rablerinin izniyle karanlıklardan aydınlığa, aziz ve övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna çıkarman için bu kitabı indirdik” denir. Allah “hidayet eden” ve “yol gösteren”dir. Bu anlamda O’nun isimlerinden biri de “Nur”dur. Nûr, 24/35 “Allah semaların ve arzın nurudur” buyurulur. İsra gecesi Resulullah’ın “O’nu bir nur olarak gördüm”, diğer bir rivayete göre ise, “O bir nurdur, nasıl görebilirim” demiştir. (Müsned) Onu görmekten çok Onunla görmek.
Nur tasavvufi anlamda “zâhir olup başka zuhurların kaynağı olan şey”e denir. Bir başka yoruma göre ise “Varlıkla yokluk karşılaştırılınca varlık nura garkolur, yokluk zulmete. Bu anlamda karanlık aydınlığın yokluğudur. Yokluk karanlığından varlık aydınlığına geçişteki sır Allah’ın nuru ile aydınlanır.. eşyaya yansıyan ışık onun varlığını, Nur hakikatini bize gösterir. Allah’ın nuru kainatı kuşatır. O kesret içindeki ehad’dır. Bâtın olması ehadiyetinin gereğidir, zâhir olması Nur’unun kesretteki yansımasıdır..
“Allah’a, resulüne ve indirdiğimiz nura iman ediniz.”(Tegābün 64/8; Nisâ 4/174) meâlindeki âyetlerde nurdan maksat Kur’an’dır. Kur’an’ın isimlerinden biri de “Nur”dur.
Kur’an’dan önce indirilen suhuflar, Tevrat, Zebur ve İncil gibi kutsal kitaplar da Allah’ın kelâmı olmaları bakımından birer nur ve hidayet meşalesidir. (Mâide 5/44, 46; En‘âm 6/91; Süyûtî, I, 5)
“Muhakkak ki Allah’tan size bir nur, bir de apaçık kitap gelmiştir” (Mâide, 5/15) âyetindeki nur ise Hz. Peygamber (AS)’dır. “Allah’ın gönlünü İslâm’a açtığı kişi Rabbinden bir nur üzere değil midir?” (Zümer, 39/22) meâlindeki âyet, takvâ sahibi müminlerin ilâhî nurdan nasip aldığını gösterir.
Resulullah’ın, “Allah’ım! Kalbime, gözüme, kulağıma, sağıma, soluma, üstüme, altıma, önüme, arkama nur ver ve nurumu arttır” diye dua ettiği rivayet edilir. Hadislerde namazın nur olduğu da ifade edilir, Abdest’in nur üstüne nur olduğu ifade edilir. “İman ve hikmet nuru”ndan bahsedilir. Gazâlî tek ve hakiki nurun Allah olduğunu, O’nun dışındaki nurlara ancak mecaz yoluyla nur denilebileceğini ifade etmiş ve nuru “zuhur” olarak tanımlamıştır. Ona göre kalpteki gözün nuru baştaki gözün nurundan daha önemlidir; bu sebeple bu gözün görmesini sağlayan nur gerçek nurdur. Bilgiler insanlara Hz. Peygamber’in kutsal ruhu vasıtasıyla ulaştığından ona “sirâc-ı münîr” denilmiştir. (Ahzâb, 33/ 46). En karanlık şey yokluktur, varlık ise nurdur. Allah nurların nurudur. Bir şey bu nurdan pay aldığı nisbette mükemmel bir varlık olur. Gazâlî’nin “itaat edilen varlık” (mutâ) dediği şey Muhammedî nurdur. Güneşe göre ışıkların durumu ne ise mutâ göre varlıkların durumu da odur.
Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları













































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
3.08.2025
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024