Ahmet TAKAN
Gün, Ankara’nın klasik salısından iç siyaset notlarının yazılacağı gün değildi. Kayıkçı kavgalarını kaleme almak içimizde yaşadığımız milli yasa büyük saygısızlık olur. Böyle bir günde iç siyasetin kısır çekişmelerini yazmak meyhaneye gidip vur patlasın çal oynasın yapmak gibi bir şey!..
Beynim, kalbim, ruhum, bilgisayarın klavyesine dokunan parmaklarım İdlib’den kopamıyor. Sonu belli olmayan, amacı açıklanmayan bir maceraya sürüklenen Mehmetçik tek tasam. 5 Mart’ta Moskova’da Tayyip Erdoğan ile Putin arasında önemli bir görüşme gerçekleşecek. Ankara bu görüşmenin gündemi ile yatıp kalkıyor. Bazı değerlendirmelere geçmeden önce, dün İdlib için Meclis’te gerçekleşen kapalı oturum öncesinden kısa izlenimler aktarmak isterim. Bundan önceki yıllarda, kapalı oturum kararı alındığında o kutsal çatının altında müthiş bir heyecan kasırgası oluşurdu. İktidarı ve muhalefeti ile birlikte siyasi partiler çok ciddi hazırlık yaparlardı. Ketumiyet ve ciddi devlet adamı olmanın tüm hassasiyetleri Meclis koridorlarında hissedilirdi. “Bu sefer”i tanımlamaya yetecek sözcükleri bulmakta zorlanıyorum. Kestirmeden gidelim; iktidarda da muhalefette de beklenti çok düşüktü. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen ucube rejimin Meclis’i tamamen devre dışı bırakması yüzünden olsa gerek. Kurtuluş Savaşı kararı almış Gazi Meclis, Suriye’de girdiğimiz savaşı tv ekranlarından öğrenmişti!.. Bilgilendirmeye gelecek bakanların söyleyeceklerinin televizyon demeçlerinden farklı olmayacağı, sadece “şöyle yaptık, böyle yaptık” rakam ve nutuklarından öte gidemeyeceği tahmin ediliyordu. Yani,-moda deyimle- mebusların modu oldukça düşüktü…
Meclis’in kapalı oturumunda ne olduğunu öğrenebilmemiz için en az 10 sene beklememiz gerektiğine göre yine dönelim sıcak saha bilgilerine;
Acı 27 Şubat gecesinin ardından İdlib’de sahada olduğu kadar Ankara-Moskova arasında da gerilim oldukça yüksekti. 5 Mart ‘ta Moskova’da gerçekleşecek kritik zirve öncesi karşılıklı yapılan açıklamalarla gerilimde düşme eğilimi gözlendi. Başkent’in derin kulislerinde, 100’e yakın SİHA ve İHA’larla Suriye rejimine ağır darbe vurduğumuz operasyonda Rusya’nın Türkiye’ye hava sahasını açtığı konuşuluyordu. Böyle devam eder mi?.. 27 Şubat gecesi Suriye’ye destek olan Rusya, 5 Mart’ta ne kadar taviz verir?.. Moskova’dan kimin eli daha güçlü çıkar?.. Suriye’deki sıcak gelişmeleri ta en başından beri çok yakından izleyen CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın değerlendirmesine kulak verelim;
“Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İdlib’de teröristlerle mücadelenin sonuna kadar sürdürüleceğini, terör örgütleriyle ateşkesin söz konusu olmadığını vurguladı. Lavrov’un bu açıklaması İdlib’de Suriye ordusunun geri çekilmeyeceğini gösteriyor. Rusya ve Şam Yönetimi; Türkiye’nin ‘ılımlı muhalif’ dediği TSK destekli; ÖSO, Suriye Milli Ordusu (SMO), Ahrar üş Şam, İhvan’cı Feylak el Şam, Türkmen-Çeçen-Özbek-Uygur-Dağıstanlı’ların yer aldığı Nureddin Zengi Tugayları vb. örgütleri terör örgütü olarak kabul ediyor. O nedenle Moskova’da gerçekleşecek Erdoğan-Putin görüşmesinde İdlib’in merkezini kontrolünde tutan Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) yanı sıra, bu örgütlerin silahsızlandırılması ve tasfiyesinin istenmesi, bu yapılmadığı takdirde Rusya ve Suriye ordusunun İdlib’de operasyonlarına devam edeceğinin bildirilmesi söz konusu olacaktır. Muhtemelen Erdoğan’ın Suriye hava sahasının Türk savaş uçakları ve helikopterlerine açılması talebi kabul görmeyecek, ancak olası çatışmalarda yaralıların taşınması için helikopterlerin uçmasına insani nedenlerle süreli şekilde izin verilmesi ihtimal dahilindedir. Suriye ordusunun kontrolüne geçen bölgelerdeki TSK gözlem noktalarına artık gerek kalmadığı gerekçesiyle boşaltılması ya da daha kuzeye Türkiye sınırına çekilerek iktidarın talebi doğrultusunda mülteci akınının önlenmesi için görev yapmasının istenmesi beklenmelidir.”
★★★
Suriye’ye, ağırlıklı olarak ABD ve Rusya üzerinden bakıyoruz. Bu büyük bir yanılgı ve hata!.. Kamuoyundaki ıskalama durumu muktedirlerin işine gelebilir. Çok uyanık olmalıyız!.. En basitinden şu soruyu düşünmeliyiz; İdlib’de çok acı rakamlarla ifade edilen şehitler verdiğimiz gecede Rusya havadan karadan neden Suriye rejimini desteledi? 2-3 gün sonra neden Ankara’ya hava koridorunu ve müzakere masasını açtı?.. Putin, 5 Mart’taki İstanbul zirvesini sabote edip neden Tayyip Erdoğan’ı, Moskova’ya gelme zorunda bıraktı?.. Bu arada ABD’nin İdlib krizinin en başından beri Türkiye’yi fiştekleme faaliyetlerini de unutmayalım!.. Tüm bu soruların cevabı çok basit;
Çünkü sahada en az ABD ve Rusya kadar etkin olan ve sadece kendi menfaatlerinin peşinde olan İran var. ABD’nin İran’a karşı duruşunu tekrar yazmak gerekmiyor. Rusya ise kendi ile İran kucağı arasında dönüp duran Esad’ı daha fazla yanına almak için uğraşıyor. Ağrı Gürbulak Sınır Kapısı’nda görevli personeli taşıyan araca düzenlenen roketli hain saldırıya ve zamanlamasına da dikkat çekelim. TSK’nın İdlib operasyonları sırasında denk geldiğinde hizbullahı’da dövdüğü biliniyor. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Türkiye’ye Rusya‘nın yer almadığı bir Türkiye-İran-Suriye ortak zirvesi yapma teklifinde bulunmuştu.
‘Tazıya tut, tavşana kaç’ politikası diye buna derler!.. Suriye rejimine yol ver Türkiye’yi vursun… Türkiye’ye kenarından ufak ufak yol aç Suriye rejimine zarar versin. Esad, İran yerine Rusya’ya daha fazla mahkum olsun!..
Tüm bunları nereden mi çıkarıyorum?..
27 Şubat gecesinden buyana Şam’da darbe söylentilerinin ardı arkası kesilmiyor. Arap basınından takip ediyorum. Şam’da hareketlilik yaşanıyor. Rusya ve İran’ın ayrı ayrı kışkırttığı iç dengelerin Esad’ı sıkıştırdığı konuşuluyor. Esad’ın darbe girişimlerine karşı kanlı önlemler aldığı yazılıp çiziliyor.
Rusya ve İran’ın Esad üzerinde etkinlik kurma mücadelesi kızıştı. 5 Mart Moskova zirvesinin sonuçları çok dikkatle takip edilmeli. Kabuslar görüyorum!.. ABD ve Rusya’nın gizli kirli işbirliğini her fırsatta tekrarlarım… 4 farklı cephede mücadele eden TSK’ya 5’nci cephe açılabilir. Bunun adı İran olur… Sonuçları ise Sevr’den daha beter olur!.. Allah esirgesin…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021