Akif BEKİ
Şahin Alpay’la Mehmet Altan için tutuklu yargılama zorunluluğunun oluştuğuna hangi ikna edici gerekçeler gösterildi ki Anayasa Mahkemesi ikna olsun.
Başbakan Yıldırım, yardımcısı Bekir Bozdağ’dan insaflı çıktı gerçi. AYM’yi çizmeyi aşmakla suçlamadı, görev ve yetki sınırlarını tartışmaya açmadı. Sadece beklentisini dile getirdi. “Beklentimiz, FETÖ’yle mücadelenin zaafa uğramasına sebebiyet verecek ya da öyle anlaşılacak kararlar vermemeleridir” dedi.
Ben de onu diyorum.
FETÖ’yü ne sevindirir, ekmeğine ne yağ sürer, kendini aklama yalanlarına ne malzeme verir, üste çıkmasına ne hizmet ederse FETÖ’yle mücadeleyi de o zaafa uğratmaz mı?
Şu ikisinden hangisidir peki o:
Mücadelenin siyaseten yararlanmak için araçsallaştırıldığı, amacından saptırıldığı, sulandırıldığı, haksızlık ve mağduriyetlere yol açıldığı, hukukun zorlandığı algısı mı?
Yoksa hak arama yollarının açık olduğu, yanlış kararların en kötü AYM’den döndüğü, hukukun çalıştığı, davanın siyasallaştırılmadığı ve muhalefetle mücadeleye alet edilmediği algısı mı?
‘Vurun abalıya’ diye hurra AYM’nin üstüne çullanan taarruz bölükleri ile ön hücum timleri de bir düşünsün diyemiyorum, düşünmek için değil linç fırsatçılığı için var onlar.
Fakat ağzına baktıkları siyaset yapıcılar, mutlaka bir daha düşünsün.
AYM’nin kararını beğenmeyebilirsiniz, hoşunuza gitmeyebilir ama düşünün...
DÜNYANIN SONUYMUŞ GİBİ TEPKİLER
Kararını size beğendirmeye çalışan yaranmacı bir mahkeme mi, mücadelenin hukuk içinde yürütüldüğüne ikna eder? Siyasi yarara bakmadığı su götürmeyecek bir mahkeme mi?
Unutmayın...
İnandırıcı ve tatminkar gerekçelere dayanmayan tutuklama acımasızlıkları, vicdanları yaraladığı içindir ki...Ergenekon davaları çöktü, Balyoz ters tepti ve şimdi kumpas davası olarak yeniden görülüyorlar.
FETÖ’yle mücadelenin başarısını yürekten isteyen hiç kimse, bu davaların da rayından çıkarılmasına seyirci kalamaz.
Alpay’la Altan gibi gazeteci yazarların, ileri yaşlarına rağmen bir yıldan fazladır tutukluluk halleri devam ediyor.
AYM, ikisinin tutuksuz yargılanabilecekken haklarının ihlal edildiğine hükmetti diye kıyamet niye kopsun?
Tutuklama kararında direnen mahkemelerin yapacağı iş, “Tahliye etmiyorum işte, var mı diyeceğin” tavrıyla AYM kararını takmamak, tanımamak değil.
Mücadeleye inancı sarsmayacak tavır, tutuklanmayı gerektiren şartları somut olarak ortaya koymaktır.
Oysa anti-FETÖ’cülük adına ileri atılanlara bakıyorsunuz...
‘Hukuk işliyor, mahkemler siyasi karar vermiyor’ dedirttiği, adalete güveni arttırdığı için sevinecek, ‘yaşasın özgürlükçü AYM’ çığlıkları atacak yerde hınçla, öfkeyle mahkemeyi taşlatıyorlar.
Ne kripto FETÖ’cülüğü bırakılıyor, ne ihanet odağına dönüştüğü, ne gayri milliliği, ne rejim düşmanlığı...
Sanırsınız ‘suçla mücadele’ görüntüsü altında cadı avına çıkıldığı, davanın istismar edildiği, muhaliflere karşı kullanıldığı iddialarını çürütmeye değil de...Bu gibi susturma, pıstırma, bin pişman etme sahneleriyle doğrulamaya, itibara saldırı furyalarıyla haklı çıkarmaya çalışıyorlar.
Mağduriyet söylemlerinin eleştiri değil karalama, FETÖ ağzıyla konuşma ve asılsız kara propagandadan ibaret olduğunu, ‘mağduriyet var’ diyen hakimi bile mağdur ederek mi gözler önüne sereceksiniz?
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025