Akif BEKİ
Sözcü yazarı Rahmi Turan'ın 'müthiş haber'i, müthiş bir balon çıktı.
Zaten altı boştu. İsim vermeden kulis görünümlü bir spekülasyon atmıştı ortaya.
Gizlice Beştepe'ye gidip Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşen önemli bir CHP'liden söz ediyordu.
Güya Erdoğan ona CHP'ye Genel Başkan olmasını teklif etmişti. "Milli güvenlik sebebiyle senin olman lazım, ben de yardım ederim" dediğini iddia ediyordu.
Olacak şey değildi, her tarafı sansasyonel bir asparagas kokuyordu.
Turan, ertesi gün sürdürdü bunu. Hem 'haber'in yüzde yüz doğru olduğu savıyla arkasında durdu, hem de Cumhurbaşkanlığı ne derse onu doğru kabul edeceğini söyledi. Şaka değil, cidden...
Cumhurbaşkanlığı da dün katiyyen yalanladı.
Fakat konuyu kapatmadan önce, asıl üzerinde düşünülmesi gereken yanıyla da yüzleşelim...
Nasıl oldu da böyle deli saçması bir balon haber, şişirilip uçurulabildi?
'Olacak şeymiş, akla yatkın ve günümüz gerçekliğinde siyasi hayatın doğal akışına uygunmuş, pekala olabilirmiş' gibi...Yadırganmadan nasıl kolayca alıcı bulabildi böyle garip bir söylenti?
Şuyuu vukuundan, dedikodusunun yayılması gerçek çıkmasından beter.
'Yakışan iftiradan korkun' derler. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da bundan çekinmiş olmalı ki 'zırva tevil götürmez' diye kestirip atmadı.
Kısa bir tekziple geçiştirmemesi, bence de ihtiyaçtı.
Eskilerin 'tahtında müstetir' dediği, yani 'altında gizli' tüm varsayımlarla birlikte bu asparagasın yalanlanması gerekirdi.
Çünkü parodi haber gibi karşılanmadı, Zaytung ironileri gibi gülünüp geçilmedi, ciddiye alındı. Sanki kanıksanmış da satın bile alınmış, beklenebilirmiş gibi olağanlaştı.
Kamuoyundaki yankısını böyle değerlendirmiş olmalı ki Altun da içerdiği bütün peşin kabullere tek tek şöyle değindi açıklamasında:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 'CHP'li bir siyasetçiyle görüştüğü ve aralarında bu kişinin CHP genel başkanı olması yönünde bir diyalog geçtiği' iddiası tamamen gerçek dışıdır, hayal ürünüdür. Yaklaşık 43 yıllık siyasi hayatında Sayın Cumhurbaşkanımızın herhangi bir siyasi partinin dizayn edilmesine yönelik adım atması ya da iç işlerine müdahale etmesi hiçbir zaman söz konusu olmamıştır. Bunu da en iyi hakem olan milletimiz çok iyi bilmektedir..."
Kılıçdaroğlu, dün sabah FOX'da İsmail Küçükkaya'nın Çalar Saati'nde iddia için ''şaşırmadım, doğrudur' demişti. Buna ihtimal veren CHP liderine de Altun'un söyleyeceği bir çift lafı vardı.
"Kamuoyunu siyasi magazin haberleriyle meşgul etmenin, kendi siyasi ikbalini korumaya çalışan çevrelere fayda sağlamayacağını da belirtmek isteriz" dedikten sonra, bir ekle uzatıyordu:
"Söz konusu haberleri gerçek kabul edip, bunun üzerine daha fazla gerçek dışı ifadelerle siyaset iklimini zehirlemeye çalışan kimi siyasetçilerin yaptıkları açıklamaları da kaygıyla izliyor, kendi siyasi hesap ve çıkarlarını korumak namına yaptıkları bu iftira ve yalan siyasetinden vazgeçmelerini umuyoruz."
Şu satırların altını çizmiş olmalısınız:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın herhangi bir siyasi partinin dizayn edilmesine yönelik adım atması ya da iç işlerine müdahale etmesi hiçbir zaman söz konusu olmamıştır. Bunu da en iyi milletimiz bilmektedir..."
Anamuhalefet partisine kayyum atarcasına lider tayini, başına aday layık görme, adam ayartarak kışkırtma, içini karıştırma, yönetimini şekillendirme gibi siyasi mühendislik projeleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilişkilendirilmesi kesin reddediliyor. Üstüne, milletimizin de bu önyargılı yakıştırmalara inanmayacağı vurgulanıyor.
İnanılabileceğine hiç şans tanınmasa 'uydurmadır, hayal mahsulüdür, maksatlı senaryodur, palavradır' demekle yetinilmez miydi?
Nasıl oldu da böyle akla ziyan uçuk senaryoların bile inandırıcı gelebilmesi, alıcı bulabilmesi üzerine konuşmaya başladık?
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025