Akif BEKİ
İktidarlardan biri, şu tipler dışındaki din alimi ve vaizlere hayat hakkı tanımıyor:
Bir: "Resmi dini kurumlarda görevli olan, yönetimin tüm politikalarını en ufak bir muhalefet göstermeden kabul eden ve onu haklı çıkarmak için elinden gayreti gösteren alimler."
İki: "Yöneticiye kutsallık atfeden ve ona açıktan nasihat edilmesini suç sayan dini akım" mensupları.
Üç: Sonradan iktidara dönen mollalar. "Kendilerini rejimin politikasını yaymaya ve karşıtlarına saldırmaya adayan" devşirmeler.
İktidar, "ancak tüm politikalarını muhalefet etmeksizin benimsedikleri sürece bu alimlerin varlığını kabul ediyor. Kendileri için belirlenen çizgiden sapanların sonu ise ibretlik". Örneklerdeki gibi hapsi boyluyorlar.
Olay, Suudi Arabistan'da geçiyor. Yukarıdaki tarifi ise bire bir Anadolu Ajansı'ndan aldım.
4 gün önce, Ehssan Alsharıf ve Ali Semerci imzasıyla yayınlandı. Şu başlıkla: "Suudi Arabistan'da İslam alimleri, yönetimin propaganda aracına dönüştü."
Ve şöyle sert bir girişle:
"İslam davetçilerini kontrol altına alarak, rejimin propaganda aracına dönüştüren Veliaht Prens bin Selman yönetimi, bu çerçevenin dışına çıkanların görevine son verdi ya da onları hapse mahkum etti.
Bu nedenle Suudi Arabistan'da İslam alimleri mevcut rejimin ve özellikle Veliaht'ın isteklerinin aksine hiçbir şekilde açıklamada bulunamaz ve fetva veremez hale geldi.
İşin daha da vahim yönü ise ülkedeki alimler, Veliaht'ın yaptıklarını ve söylediklerini kayıtsız şartsız desteklemeye ve onun propagandasını yapmaya başladı.
Sonunu iyice düşünemeden açıklama yapanlar ise ya hapse atıldı ya da bulundukları görevden alındı. İslamın ilk mescidi olan Kuba Mescidi İmamı el-Megamisi bu akıbeti yaşayanlardan biri..."
Megamisi'nin günahı, Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımda; "Belalar ve salgından kurtulmak için, hatalı mahpusların mümkün olduğunca affedilmesi"ni istemek olmuş.
Sen misin, haksız yere hapiste çürütülenler olduğunu ima eden ve onlara af dileme cüreti gösteren!
Megamisi, haddi aştığını anlayıp hızla çark etmiş. Nedamet getirmeler, tövbe üstüne tövbeler kurtarmaya yetmemiş ama:
"Suud ailesini, ülkedeki rejimi ve uygulamalarını parlatmaya çalışmakta sınır tanımaması, onun görevde kalmasını sağlamaya yetmedi.
Megamisi'nin Kuba Mescidi'ndeki görevine son verilerek yerine rejimi övmekle tanınan alimlerden biri atandı."
İmam, tekrar göze girmek için Veliaht'ın eşiğine yüz sürmekten, özürler dileyip diller dökmekten bir umut vazgeçmemiş yine de.
Ajans; sırf yaltaklanmak uğruna, Cemal Kaşıkçı vahşetinden bile Veliaht'ı temize çıkarmaya çırpındığını yazıyor.
Megamisi, her sığıntı tetikçi gibi, Veliaht'ın düşman olarak gördüğü kişilere saldırmaya vakfetmiş kendisini.
"Ancak tüm bunlar Veliaht'ın gazabından kurtulmasına yetmedi."
Tanınmış alim Tarifi'nin başı da, canlı yayında, bir mağdur yakını sorunca, 'tutuklu yargılamaların uzatılması 'zulümdür' demekten yanmış. Haksız tutuklananların yanına yollamışlar onu da.
Bölüm finali: "Eğer Veliaht, kendisine biat eden ve ölümüne savunuculuğunu yapanlara en ufak bir yanlışlarında böyle baskı uygulama yoluna gidiyorsa, kendisini övmeyen ve hiçbir hizmetleri olmayan diğer alimlere ne yapar acaba?"
Ne yapmaz ki!
Dini vaazı siyasi propagandaya, camileri parti bürosuna, cemaati mitinge, vaizleri çığırtkana, alimleri tetikçiye, nasihatçiyi zangoça, medyayı borazana çevirmeye son vermişti. Tunus'taki Nahda Partisi'nin lideri Gannuşi'nin kulakları çınlasın.
Bakın şu Suudilerin yaptığına, bizden uzak olsun aman!
AA ile TRT’nin basın özgürlüğü mücadelesi
Niye mi yanlarındayım?
“Suudi Arabistan, AA ve TRT’nin internet sitelerine erişimi engelledi” başlıklı Anadolu Ajansı haberinden takip edelim:
“İnsan hakları ve ifade özgürlüğü ihlalleriyle gündemden düşmeyen Suudi Arabistan, trollerin ve ‘elektronik sinekler’ olarak bilinen sahte Twitter hesaplarının Türk basınına karşı başlattıkları karalama kampanyaları doğrultusunda, AA ve TRT Arapça’nın sitelerini bloke etti.
Girmeye çalışanlar, ‘Özür dileriz, bu site Enformasyon Bakanlığının kurallarına aykırıdır’ mesajıyla karşılaşıyor.
Tepki gösteren sosyal medya aktivistleri, bu yasağı Veliaht bin Selman döneminde daha da artan basın ve ifade özgürlüğüne indirilmiş darbelerden biri olarak değerlendirdi.
Merkezi Cenevre’de bulunan Gazetecileri Destekleme Komitesi de, Suudi Arabistan’ın Türk basın kuruluşlarına ait internet sitelerini hedef almasını kınadı.
Açıklamada, gazetecilere ve basın kuruluşlarına yönelik ihlallerin, siyasi baskılar için bir araç olarak kullanılmaması gerektiğine işaret edildi.
Kaşıkçı cinayeti, hafızalardan silinmedi.
Basına yönelik ihlal karnesi bir hayli kabarık olan Suudi Arabistan’ın gazetecilere yönelik işlediği en korkunç suçlardan biri de Cemal Kaşıkçı cinayetiydi.”
Anladınız mı şimdi niye yanlarındayım?
Amerika’nın Sesi’nin Trump’la kapışabilmesi, BBC’nin İngiliz hükümetiyle didişebilmesi, demokratik özgürlüklerin kullanımına örnek gösteriliyor.
AA ile TRT de hak ve özgürlük tanımayan Veliaht Prens’le korkmadan cebelleşiyor işte.
“O ekran niye hala kapatılmadı, bu gazeteye neden daha terör soruşturması açılmadı, devlet niçin tahammül ediyor bu millet düşmanlarına” yaygaralarından göz gözü görmüyordu dün yine.
‘Elektronik sinekler’ bizde de işbaşında, altyapı hazırlama kampanyasına soyunmuşlar sanki. Tesadüf bu ya, başı çekenler de devşirme tetikçiler olmasın mı!
Evde duvarlar üstünüze gelirken içinizi daha da daraltıyorsa bunlar, tavsiye ederim, benim gibi AA okuyun. İç açmaya birebir, ferahlarsınız.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
27.12.2025
25.12.2025
24.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
4.12.2025