Akif BEKİ
“Türkiye, IŞİD ve YPG’den aldığı toprakları günün sonunda Esad’a bırakacaksa” şartına dayalı çok yazı yazdım.
Öyle bitecekse, şimdiden Esad’ı çağırıp sınır boyumuzda mıntıka temizliğini ona yaptırmak en mantıklısı değil miydi?
Kendi topraklarını kendisi savaşarak korumalı, kendi egemenliğini kendisi sağlamalıydı.
Şam rejiminin kontrol edemediği topraklara, onun adına göz kulak olmak gibi bir sorumluluğu olamazdı Türkiye’nin.
Şam’ın toprak bütünlüğünü ve siyasi egemenliğini savunmak için giriyorsanız... Terör tehdidini bertaraf edip sınır güvenliğini sağladıktan sonra çıkacaksanız... Savaşarak girdiğiniz yerleri alıp eninde sonunda Esad’a devir ve teslim edeceksiniz demekti.
Sonradan sıkışacağınıza baştan Şam’la el sıkışsanız olmaz mıydı?
Sınırlarına sahip çıkması için askeri destek verirdiniz. Bu da sizi ödeyeceğiniz maddi, manevi bedelden kurtarırdı.
Topraklarını ona bekletirdiniz. Kanınız, canınız pahasına siz beklemezdiniz.
Lavrov da önceki gün Şam’da ortaya çıkıp, Türkiye’nin savaştığı yerlerde Esad’ın kazandığını söyleyemezdi.
Ve bu söyledikleri, sanki topraklarının muhafızlığını bize yaptırmışlar, sınırlarını bize korutmuşlar gibi anlamlara gelmezdi.
TSK, 2015’ten beri Suriye’ye 6 sınır ötesi harekat icra etti. İkisi sadece İdlib bölgesindeydi. Rusya icazetli Esad, askerlerimizi hava saldırısıyla bile vurdu orada. En son bir şehit daha verdiğimizin ertesi günü ise şöyle konuştu Lavrov:
“Suriye hükümetinin, İdlib gerilimi azaltma bölgesinde kontrol ettiği topraklar, RusTürk mutabakatlarının imzalandığı andan itibaren önemli oranda arttı...
“Yani sayemizde Esad, alanını genişletiyor, kaybettiği yerleri geri alıyor.
Lavrov’a bakarsanız, olması gereken de zaten bu.
İşler, Türkiye’nin Astana Mutabakatı’nda verdiği taahhütlere şundan uygun gelişiyormuş:
“Suriye’nin egemenliği konusuna gelirsek, Astana formatındaki istisnasız tüm belgelerde, RusTürk mutabakatlarında Rusya ve Türkiye’nin Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstereceği yazıyor.”
“Tüm çözüm süreci tamamlandığında da bu hedefe ulaşılacak”mış.
YPG deseniz, işleri tıkırında. ABD ile petrol, Rusya ile de Moskova’da Suriye’yi federasyona çevirme anlaşmaları yapıyor. Hala otonom yönetim umudundan vazgeçmiş değil.
Evet, Ankara YPG’yi, ABD’den uzaklaştırdı. Ama Rusya ve Esad’a kazandırmaktan başka neyi değiştirdi?
Soru aynı...
Esad niye kendi savaşıp kendi kazanmasın da sırtımızdan kazansın? Topraklarının bekçiliğini neden kendi ordusuna yaptırmıyoruz?
İMAM HATİPLERDEN KİMLER ÇIKAR?
Dr. Erol Mütercimler bir canlı yayında ağzından şöyle bir cümle kaçırmış: “İmam Hatiplerden mezun olanlar karşımıza sahtekar, cinsi sapık, ahlaksız olarak çıkıyor..."
Biraz daha sıksanız; ‘o dinden, o mezhepten, o ırktan, o şehirden, o dünya görüşünden’ diye başlayan genellemeler de yapabilirsiniz.
Cumhuriyet yazarı Işıl Özgentürk’ün Batman hakkındaki genellemesi hala taze. Bir özür, düzeltmeye yeterdi. Usulünce dilememekte diretti...
Sanki kadına şiddetin, cinsi sapıklığın ve sahtekarlığın diploması, okulu olurmuş...Dini, imanı, mezhebi, ırkı, şehri, dünya görüşü olurmuş...Başka okullardan, mezunlardan, dinlerden, ırklardan, şehirlerden onlar çıkmazmış gibi.
İmam Hatipliler ayağa kalktı, “Kin kusuyor” diye.
“Bizim taraftan kötü, öbürlerinden de iyi çıkmaz” demek gibi yüzeysel, toptancı, tehlikeli, karalayıcı bir genelleme. Nefret suçu da içeriyor.
Necip Fazıl şiirinde olur ancak bu kadar net ve katışıksız ayrışmalar: “Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir/Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir...”
Ama gerçek hayat böyle akmaz, Erol Mütercimler de pekala bilir bunu.
“İmam Hatiplerden de sapık, sahtekar çıkıyor, başkalarından da, bunun okulu yok” dese sorun olmazdı.
Bir okula mal eder tarzda söylemesi ise haklı olarak sorun.
Kin kusmadığını, sadece maksadı aştığını, meramını yanlış ifade ettiğini söylese, rencide ettiklerinden de özür dilese çoktan tatlıya bağlanırdı. Zor değil.
Umarım, Özgentürk gibi ‘dediğim dedik’ bir inatla hatada ısrar etmez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025