Akif BEKİ
Arif Sağ'la Belkıs Akkale'den dinlediğimiz yanık türküde, ayrılığın sorumlusu Seher Yıldızı'dır. "Seher Yıldızı ayırdı bizi" diye yakınır sevgililer.
"Yıldız" türküsündeki hain yıldız da ondan başkası değil. Arif Sağ söyler yine:
"Bir yıldız doğdu nur ile/Alemi yaktı nar ile...Niye doğdun sarı yıldız, mavi yıldız..."
"Aman aman evler yıkan yıldız"dır. "Kervan kıran" yıldız...
Vebali çok.
Ama bütün ayrılıkların günahını Seher Yıldızı'na yükleyebilir miyiz?
Aklamak için demiyorum. Tevrat da masum saymaz bu yıldızı.
Bizde, Çulpan'dan bozma Çoban Yıldızı derler. Eski adıyla Zühre. "Zührevi hastalıklar"ın Zühre'si...
Kadınların geldiği Venüs de odur. Bu adı, Yunan aşk tanrıçası Afrodit'in Romalı denginden alır.
Tevrat'ta ise ayartıcılığı yüzünden Lucifer ismiyle geçer. İblisin de bir adı olan Lucifer.
Hem baştan çıkarıcı güzellik tanrıçasının adını alması, hem de başşeytanın bir adıyla anılması boşuna değil.
Venüs, şafak sökerken Güneş'ten önce gördüğümüz en parlak yıldız. Gün batarken de Güneş'ten sonra gördüğümüz en parlak...
Yalancı şafakların yıldızıdır, yalancı gün batımlarının. Güneş'i taklit eder, dublörüymüş gibi. Bu sebeple de çok yanıltıcıdır.
Seher Yıldızı türkülerinde, hep böyle bir yanılgıya kurban gitmiştir sevgililer.
Tiyatrocudur. En ışıltılı anında Lucifer olur, iblislerin şefini canlandırır. Oyunlar oynar. Güneş'i doğmadan doğmuş, battıktan sonra da sanki batmamış gibi gösterir.
Oysa Güneş oyun oynamaz, dümdüz gönderir ışıklarını. Ya vardır ya yok. Güneş sanıp sahtesine kanmanın sonu ise hüsran. Türküler anlatır...
Ne ki bugünlerde Cumhur İttifakı ortaklarını sınayan şey, Seher Yıldızı değil.
Sahnede gördüğümüzle sahne arkasındaki gerçek yine farklı. Ama bu kez Güneş'i perdeleyen siyasi bir film dönüyor sanki.
Çubuk'ta Kılıçdaroğlu'na vuran saldırgan, komşusunu tartaklayan Halil Sezai kadar bile tutulmamıştı içerde.
Cumhur İttifakı sözcüleri, Kılıçdaroğlunu, Osman Amca'larının öfkesini anlamaya ve suçu kendinde aramaya çağırmıştı.
Şimdi Çakıcı konusunda ise ortaklardan farklı tepkiler geliyor.
MHP'li Semih Yalçın, şunları yalnızca CHP'ye söylüyor olabilir mi:
"CHP’nin başının adaletten, haktan ve hukuktan bahsetmesi; yalancı peygamberlerin felah iddiaları kadar uçuktur."
"Görünen o ki CHP’yi sevk ve idare edenler, bir siyasi ortaklık vazeden Cumhur İttifakı gerçeğine rağmen, MHP’nin bu kapsamdaki hamle ve çıkışlarını kabullenmekte zorlanmaktadır."
"CHP’nin başı; dün söylediğini bugün yalanlamakta, dün yediğini bugün unutmaktadır."
"CHP, uluslararası aktörlerin Türkiye’ye dönük tezgâhlarına sevinmekte, iktidara konmak uğruna onlarla el ve kader birliği etmekten zevk duymaktadır."
Küresel siyasi değişime ayak uydurulmasına sevinene böyle kızıyorlarsa, ayak uyduranla ilgili ne hissediyorlardır Allah bilir.
Ve şu laflar:
"MHP bir dava partisidir ve bu hususiyetini dünya durdukça koruyacaktır.
MHP; ucuz ve gündelik siyaset uğruna dünyasını ve ahretini yıkmayacağı gibi, ilke ve değerlerine daima tutarlılıkla sahip çıkacaktır.
MHP; var oldukça, Türkiye’nin parçalanmasına yönelik ihanet projelerinin hayata geçirilmesine ve ebedi devletimizin yıkılmasına asla izin vermeyecektir."
Kime söyleniyor bunlar, CHP'ye mi!
MHP, Cumhur İttifakı yolunda kalması için ortağına ihtar çekse başka ne derdi mesela?
İktidar treni, son birkaç yıldır indi-bindiyle gidiyor.
Ve inenlerin çoğu, kalamaz hale getirilerek inmeye zorlandı. Trenden indirilmemiş de kendileri inmiş gibi.
Seher Yıldızı'nın suçu yok anlayacağınız.
O tarafa gitmeyenler, makinistin yön değiştirmesini önlemeyi deniyor. Başaramayınca da trenden atlıyor. Makinistin canına minnet!
Demokrasi ve hukuk reformları değil. Küresel değişime ayak uydurmak da değil. Ayırsa ayırsa, AK Parti ile MHP'nin yollarını sistem değişikliği ayırır. Yani birlikte çıkılan yoldan, eski sisteme doğru geri dönüşe geçilmesi.
Bu da AK Parti'nin, sıkıştığı köşeden ve MHP'nin elinden kurtulması demek. MHP ister mi, bırakır mı?
Akla şu geliyor: Manevra sinyallerini gördü de ön mü kesiyor yoksa MHP?
Cumartesi şarkımız Ferdi Tayfur'dan:
"Durdurun dünyayı başım dönüyor/Gönül sevgiliden çekecek gibi/Dikenli yollarda yaya kalanlar/Sevginin sonunda aldatılanlar/Durdurun dünyayı başım dönüyor..."
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025