Akif BEKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni bir anayasa yapmaktan bahsettiğinde heyecanlanan AK Partililer oldu.
Onların başında da Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına uymanın Anayasal bir mecburiyet olduğunu söyleyen Adalet Bakanı Gül ile Meclis Başkanı Şentop geliyordu.
Yeni anayasanın, Anayasa'ya uyma mecburiyetini tekrar getireceğini sandılar muhtemelen.
Öyle ya, uymayacaksan yeni anayasa niye ihtiyaç olsun ki. Bahçeli de "bir ihtiyaç olduğu açıktır" dedi.
AK Parti ve MHP oyları, yeni anayasayı Meclis'ten geçirip halk onayına sunmaya yetmiyor. Bu vesileyle İYİ Parti'yi, Cumhur İttifakı saflarına katmaya yardım edeceğini de ummuşlardır.
Ama MHP lideri Bahçeli, yeni anayasa çağrısına destek verirken bir çerçeve de çizdi.
Buna göre yeni anayasa, Cumhurbaşkanlığı sistemine uymayan mevcut Anayasa ve eski sistemin artıklarından rejimi kurtarmayı amaçlamalıydı.
Madem yeni sistem Anayasa'ya uymuyordu, Anayasa yenilenip ona uydurulacaktı.
Herhalde şöyle değişikliklerle:
AİHM kararlarını bağlayıcı olmaktan çıkarmak gibi...
AYM kararlarına uyma mecburiyetini kaldırmak gibi...
AYM'ye bireysel başvuru hakkını iptal etmek gibi...
Anayasa'ya bu emredici hükümleri koyan AK Parti reformlarını, yeni demokratikleşme reformu yapıyoruz diye geri almak gibi...
Hatta ve hatta...Daha önce Anayasa Mahkemesi de yeni sistemin sırtında kambur olmakla suçlanmış ve kaldırılması istemişti. Yeni sistemi, Anayasa Mahkemesi kamburundan da arındırmak gibi...
Daha dün bile AYM, Berberoğlu kararına uyulmamasının Anayasa'yı ihlal ettiğini, açık emre karşı gelindiğini hatırlatıyor, yasama ve yargı makamlarını uyarıyordu.
Bu AYM'yi tasfiye etmeyip de sisteme taşıtmaya devam mı edilecekti?
Çizilen çerçeve, sadece AYM kararlarına uyma zorunluluğunu ortadan kaldırmayı öngörmüyor. AYM'nin kendisini de ayak bağı görüp ortadan kaldırmayı öngörüyor sanki.
Böylece sorun kökten çözülmüş olacak.
İktidarlara, beğenmedikleri mahkeme karalarına uymama hakkı da tanıdınız mı, yeni anayasanın tadından yenmez.
Menderes'in başlattığı, Özal'ın ilerlettiği, AK Parti ile zirveye çıkan AİHM kararlarına uyma yükümlülüğünü de haliyle sonlandırması gerekecek bu anayasanın.
"Yaşasın, yeni demokratikleşme reformları geliyor, yeni anayasayla da bunlar taçlandırılacak. İYİ Parti'nin de sürece katılımıyla Cumhur İttifakı güçlenecek" diye sevinenler hala bu umudu koruyor mu?
Hala aynı fikirdelerse şunu da düşünsünler...
Parlamenter sisteme dönmeyi vaat eden İYİ Parti yönetimi, Cumhurbaşkanlığı sistemine Anayasa'yı uydurmaya destek verirse yıldızı parlarken kendini sıfırlayacağını, tabanında taşa tutulacağını bilmez mi?
Bu çerçeve İYİ Parti'nin desteğini bırakın çekmeyi, aksine imkansızlaştırıp önünü kesmiyor mu? Olacağı varsa bile o ihtimali öldürmüyor mu? Ve İYİ Parti olmadan Meclis'te yeterli sayı nasıl sağlanacak?
İkinci Gezi böyle mi engellenecek!
İktidar ve medyası, Boğaziçi’nde ikinci bir Gezi provasına kalkışıldığını yayıyor. Söylediklerine inanıyorlarsa neden bunu önleyecek şekilde davranmıyorlar?
Sokakların karışmasından endişe ediyorsan, rektörü protesto eylemlerine böyle mi müdahale edersin?
Ancak büyütüp çığırından çıkarmak isteyenin yapacağı şekilde, ateşe benzin dökülerek üstüne niye gidiliyor öyleyse?
Uzar da öğrencilerin itiraz ve protestoyla sonuç alma umutları kırılmazsa yol olur, başkaları da cesaret bulur, kötü örnek alınır diye korkuldu ve bir an önce eylemleri bitirmek için sertlikle bastırma tercih edildiyse...Yine anlaşılır gibi değil. Çünkü, ters sonuçlar üreteceği tecrübeyle sabit.
“Rektör bahane, din düşmanı sapkınlar devlete karşı başkaldırıyor. Kahrolsun baskı, yaşasın özgürlük sloganlarıyla darbe çığırtkanlığı yapıyorlar. Öğrenci değil terörist bunlar” deniyor. Böyle evham ve paranoya kaşıma çalışmalarıyla mı önlenecek, kaos ve kargaşa senaryosu?
Başka yerlerde muhalefet gösterilere gaz verir, ateşe benzin döker. İktidarlarsa provakasyona kapı açmaz, engellemeye çalışır. Biz de tersi...
CHP lideri Kılıçdaroğlu, muhalif kesimlerin tepkisini göze alarak sağduyuya davet ediyor, yatıştırıcı rolde.
Bir avuç öğrenciye karşı iktidar söylemiyse alabildiğine sert, öfke ve nefret dolu, hedef gösterici ve kışkırtıcı.
Sokakta dirlik ve düzen böyle mi sağlanır, emin misiniz, hayırdır inşallah!
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025