Ali BAYRAMOĞLU
Altılı masada neler oluyor? Ne konuşuluyor? Nasıl yol alınıyor?
Bunlar muhalif alana ilişkin sık sorulan sorular ve şöyle genel bir kanı var: Muhalefetteki gelişmeler yeteri kadar heyecan vermiyor.
Heyecan eksikliği doğru olabilir.
Ancak, sanırım, bunun önemli bir nedeni muhalefet partilerinin faaliyet tarzından çok, döneme hakim siyasi algıdan kaynaklanıyor.
Nasıl?
Bir kere, AK Parti devrinin en vahim girdilerinden birisi siyaset-kişi ilişkisini zihinlere yerleştirmesi, bunu sıradanlaştırması oldu. Bu algı, iktidar cephesinden muhalefet saflarına kadar uzanan bir gerçeklik haline dönüştü.
Nitekim bugün muhalif kesimde bile “siyaset-güç-başarı eşittir lider” denklemi öne çıkıyor. Eleştiren, ikrah edilen kişi modelini, Erdoğan hükümranlığını aşmak için zihinler alternatif bir kişi peşinde koşuyor.
Diğer taraftan kişiye yönelik beklentinin doğal bir sonucu olarak simgelere dayanan söylem veya “meydan siyaseti”, içerik, program, öneri gibi sahici siyasetin temel ve kurucu unsurlarının yerini almaya başlıyor. Meral Akşener’in partisinin oy artışı, yüzde 20’yi geçmesi, Erdoğan’ın ve AK Parti’nin vahim ekonomik tabloya rağmen birinci parti olmayı sürdürmesi bunlarla yakından ilgili.
Kurumsal ve kolektif olan karşısında kişi hükümranlığı ve içerik derinliği karşısında retorik veya söylem yüzeyselliği, bugün çarpık siyaseti belirleyen iki önemli kalem.
Gelecekten umut duymak için muhalefetin seçimleri kazanması yetmiyor.
Bu seçimleri bu iki temel kaleme itiraz ederek kazanması ve seçim sonrası Türkiye’yi, tahrip edilenin onarılması dahil, kurumsal ve kolektif bir işletme mantığıyla, programlara dayalı rasyonel stratejilerle yönetmesi gerekiyor.
Altılı masaya bu gözle bakıldığında, farklı bir değerlendirme yapmak mümkün, gelişmelerden heyecan duymak mümkün.
Pazar günü Ali Babacan ilçe teşkilatının açılışı için Büyükada’yaydı. Açılış sonrası sohbet etiği gazeteciler arasındaydım. Altılı masayı, masa etrafındaki ortak çalışmaları ve her bir siyasi partinin hazırlık istikametini, Babacan’dan bir kez dinleme fırsatı buldum.
Anlattıkları, tam da benim tarif ettiği yönde ve fikri-siyasi açıdan umut verici özellikler taşıyordu.
Mealen şöyle özetleyebilirim:
- “Masadaki siyasi partiler parlamenter düzen konusunda mutabık, ancak bu düzene geçiş hemen olamayacak ve ülke mevcut anayasayla bir süre yönetilecek. Bu durumda mevcut anayasa hükümleri altında ancak parlamenter sistemin ruhu ve işleyişine uygun fiili (de facto) bir yetki kullanımı düzeni gerekiyor. Altılı masa bu öncelikli mesele olarak ele alıp, esasları üzerinde bir geçiş dönemi yol haritası hazırlıyor. Bu esaslar, güçler ayrılığı, denge ve denetleme mekanizmaları esas olacak yerine oturacak…”
- Mevcut anayasada cumhurbaşkanının düzenleyici yetkileri ve atama yetkileri var. İllerdeki sağlık müdürüne kadar o atıyor. Biz tüm önemli atamaların partiler arası mutabakatla yapılması kararı aldık. Bu da, liyakati kaçınılmaz olarak devreye sokacak bir karar. Alt düzey atamalar ise bakanlıklara bırakılacak. “
Babacan’ın şu sözlerinin altını özellikle çizmek gerekiyor:
“Bunlar yapılmadan bir ittifaktan söz edilmesi yanlış olur. Bir ortak aday çıkaracaksak, bu ortay adayın neye göre hareket edeceği son derece önemli…”
Babacan’ın bu aktardıkları kurumsal bir istikameti, programatik bir ilerleyişi tarif ediyor. DEVA Partisi Genel Başkanına göre altılı masadaki tüm liderler bunda mutabık.
Bunlar açıkçası son derece olumlu gelişmeler…
Siyasi algıya hakim, lider ve söylem anomalisini geride bırakabilirler.
Yeter ki, topluma hep bir ağızdan ve iyi anlatılabilsinler…
Ancak bunlar yeterli mi veya topluma anlatılabilir mi?
Toplum umut ilişkisi dış politika, ekonomi, eğitim, adalet, onarıcı adli mekanizmalar tematik öneriler ve bunlar etrafında çizilen gelecek tanımında yatar.
Bunlara henüz sıra gelmediğini, ancak bu konuda ilkelerin belirleneceğini belirtiyor Babacan.
İktidarın işletilmesi açısından partiler arası paylaşım veya katkı mekanizmasının kimi önerileri rağmen henüz belli olmadığını, her siyasi partinin bu konuda çalıştığını söylüyor
Tekrar vurgulamakta yarar var: Dış politika, milliyetçilik gibi Cumhur ittifakının beslenme alanlarına girebilmek ve siyaset üretebilmek, ülke ortamında seçim başarısı için olamazsa olmazlardan…
Doğru ve ilkesel bir siyasi işletme modeli, ancak siyasi içerik ve somut önerilerle toplumun kulağına ulaşır.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
8.11.2025
6.11.2025
1.11.2025
30.10.2025
25.10.2025
23.10.2025
28.09.2025
20.09.2025
18.09.2025