Ali BAYRAMOĞLU
Kısa dönem öykümüze şöyle bakmak da mümkün.
Bir uçta şunlar var:
Sosyo-ekonomik bakımından Türkiye 10-15 yıl öncesine göre çok farklı. Ekonomik krize rağmen ülke daha altyapısıyla modern, daha kentli, hizmet çıtası daha yüksek ve yaygın. Üniversite eğitimiyle gelen toplumsal yükselme, kentlerde orta sınıf ve burjuva tanımını yeniden harmanlıyor ve bunun siyasal davranışlarda etkisi ortaya çıkıyor.
Toplumsal kültürel bakımdan, kesimler arası simge ve imkan yakınlaşması hakim bir eğilim. Toplumsal kutuplaşma görüntüsüne rağmen, sentez tüm kültürel kesimlerde etkin. Sağda, özellikle de merkez sağda inanç ve din enjeksiyonuyla üreyen yepyeni bir sosyal-siyasal doku var. Kimlik-birey, ilişkisi ikincisi lehine seyrediyor. Solda farklı kimliklerle temas halinde varoluş önemli ölçüde doğallaşmış durumda. Kimlik ayrışması yok olmuyor, ama davranış hiyerarşisinde bir ölçüde önem kaybediyor, tersten söyleyecek olursak, kimlik içi ve kimlikler arası konuşmalar artıyor.
Diğer uç ise şöyle:
Sosyo-ekonomik alan ve kültürel karşılaşmalarla çelişkili olarak, siyasi ve kurumsal sahalar son 10 yılda ataerkil ve tekçi bir mekanizmanın hükümranlık kurmasına tanıklık etti.
Putin’in Yeltsin sonrası Rusya’da yaptığını, oligarklardan basına devlet gücünü keyfi kullanarak operasyonlar, baskılar, zorlamalar ve el koymaları, başka bir açıdan Türkiye’de Erdoğan yaptı. Bunun sonucunda devlet gücü, baskısı ve tehdidiyle el koymalar ve el değiştirmelerle basında tarihimizde görülmemiş oranda iktidara biat etmiş bir hakim doku oluştu. Bir dönemin büyükleri Hürriyet, Milliyet, Sabah, CNN, NTV, Show ve benzer kurumların hikayesi ortada.
Devlette kurumsal gücün ifade ettiği, hafıza, süreklilik, alan tayini konusunda özerklik gibi unsurların siyasi iktidar karşısında denge oluşturduğu bir tablo artık yok. Biat ve sadakat esası üzerinden büyük bir yeniden yapılanma, bir anlamda yeniden kurumlaşma yaşandı. MİT, Dışişleri Bakanlığı, YÖK ve rektörleriyle tek tek üniversiteler yeni düzenin açık örnekleri. İhaleler, büyük kaynakların kullanımı, kendi iş adamları grubuyla iktidarın tam denetiminde. Spor federasyonlarında bile atamalar Beştepe’nin onayına bağlı. Velhasıl bazı belediyeler dışında hegemonya mutlak hale gelmiş durumda.
Bunu sağlayan ve garantiye alan kurumsal yapı değişikliği 2016 sonrası ve yeni anayasal düzenle adım adım tamamlandı. Özellikle yargı, adeta iktidarın adli şubesi haline geldi. Bu durum, özgürlükleri iyi boğdu. Keyfilik kanun üzerinden yürür oldu, disiplinli ve suskun toplumu ideal düzen haline gelmeye başladı.
Peki, bu iki ucu birbirine ne bağlıyor ve bunun sonucu ne?
Devlet-siyaset-toplum arasındaki yeni formlardır ana bağ…
Siyasi gelişmeler toplumsal çoğunluğun desteği ve onayıyla yaşandı.
Kültürel ve toplumsal olarak kendine dönme, kendini merkez alma, simgesel bir içe kapanma eğiliminin öne çıktığı bir dönemi yaşıyoruz. Batı’ya mesafe, göçmen sorunu ve karşıtlığı, ortalama ve hakim kimlik duygusunun kültürelden ulusal ya da ulusçu kimliğe doğru seyretmesi, tehdit algısı ve global güç olma şehvetinin bağı artan bir kendine haslık ruh halini besliyor. Bunu mümkün kılan bölge koşulları, ulus-devletlerin kendi başına kalması, sınırlarına sahip çıkma hassasiyetini yükseltmeleri, toplumlarda güçlü siyasi irade arayış arayışı, güç ve çatışmanın öne çıkan siyasi unsur olması… Dış faktör son derece kuşatıcı.
Sonuç?
Güvensizlik, umutsuzluk, tepki, çatışma yorgunluğu etrafında, siyasi tahayyülün kısalaşması, demokratik siyasetin relatif bir talep haline gelmesi, öteki alerjisinin dışa dönmesi…
Popülist iklim bu çağda böyle bir şey…
İktidar bu iklimin tam merkezinde…
Muhalefet ise hâlâ ne olup bittiğini anlamaya çalışıyor…
Bu pilav daha çok su kaldırır…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025