Ali BAYRAMOĞLU

Ali BAYRAMOĞLU
Ali BAYRAMOĞLU
Karar Tüm Yazıları
Bahçeli…
16.08.2025
83

Bir önceki yazıda kısaca şunu söylemiştim: Milliyetçilik her yerde olduğu gibi bizde de yükseliyor. Ne var ki bu dalga yeni; siyasal, ideolojik sert vurgudan toplumsala, millî devlet ve millî sınır milliyetçiliğine doğru seyrediyor.

Ardından şu soruyu sormuştum:
“Toplumsal nitelikli bu millîlik dalgası, geleneksel milliyetçi siyasî hareketlerin tutumunda dönüşüme yol açar mı? Irkî veya kültürel aidiyette zımnî de olsa mutlaklık iddiasını; tarihi ve siyaseti milletler arası çatışma olarak görmesini; milleti yeknesak ve tek fayda etrafında tanımlanan, seferber edilen güç olarak ele almasını; bu çerçevede gücü değer kabul eden, en güçlüyü iktidara layık gören, güç güzellemesi ve çağrısı yapan zihniyetini biraz olsun büker mi?”

Bu soru ve yanıtı belki de bir ölçüde Bahçeli’nin izlediği yolu tarif ediyor.

Bahçeli, en mesafeli olduğu Kürt meselesinde diyalogu ve yeni çözüm sürecini tetikleyen isim oldu. Tetiklemekle kalmadı; takip etti, yönlendirdi. Şu anda faaliyette olan partiler arası komisyon onun önerisi ve ısrarıyla gündeme geldi. Bahçeli, çözüm sürecinin ileri safhalarıyla ilgili AK Parti’yi rahatsız edecek somut ve cesur öneriler ortaya atmaktan, Erdoğan’ı zorlamaktan geri durmuyor.

Meselesi, teknik bir güvenlik çözüm önerisinden ibaret değil.

Genel bir değişimden söz ediyor; yeni, enformel toplumsal mutabakatlar ve sözleşmeleri ima ediyor. Bunu da Kürt meselesiyle sınırlı tutmuyor. CHP’ye yönelik operasyonlara dair yaptığı son çıkış buna açık örnek.

Bahçeli’nin yaşadığı ve taraflarını yaşamaya davet ettiği husus, milliyetçiliğe dair bir kırılma anı; bir dönüşüm başlangıcı olduğu söylemek ne denli doğru olur, bilmem.
Ama bunun işaretlerinin olduğu açık.

Bahçeli, MHP’nin doğal ve değişmez lideri. Bu partinin de siyasî ve örgütlü milliyetçiliği açık ara temsil ettiğine ve elinde tuttuğuna şüphe yok. İşte bu Bahçeli ve onun üzerinden işte bu MHP, muhtemelen dipten gelen, çözüm sürecinin katarsis etkisinin ortaya çıkardığı bir sıçramayı yaşıyor.

Türk milliyetçi hareketi ilk defa demokrasi fikrine bu denli yaklaşmış durumda.
Toplumsal çoğulcu yapı ile bütünlük, beka ile iç huzur ve özgürlük arasında bağlar kuruyor.

Somut olarak; Türk, Türklük, Türkiye, vatandaşlık tanımını zımnî olarak ırkî olanın ötesine geçen; sert bir Türklük sözleşmesini kenara iten; farklı mezhepleri, farklı etnik kimlikleri kapsayan, hak ve hukuk gözeten bir çerçevede yapıyor.

Eğer bu istikamette bir ilerleme yaşanırsa —ki bence yaşanacaktır— bu, milliyetçi harekette ya da milliyetçi fikirde ciddi bir dönüşüm dalgası yaşatabilir.
Bu gelişme değerlidir.

Bu konudaki en ciddi değerlendirmeyi, Bahçeli’nin tüm konuşma ve yazılarının izini sürerek yapan Yeni Yol Partisi milletvekili Mehmet Emin Ekmen yaptı. Mehmet Emin Ekmen’in, 18 Nisan 2025’te “Perspektif Online” sitesinde çıkan “Bahçeli’nin Tutumu İkinci Yüzyılın Anahtarı Olabilir mi?” başlıklı yazısı ve bu konudaki diğer makaleleri mutlaka okunmalıdır.

Ekmen, “Bahçeli’nin Türkgün gazetesinde kaleme aldığı iki makalesi ve bazı açıklamalarında yer alan ‘toplumsal rıza’, ‘TBMM’nin merkezi rolü’, ‘demokratikleşme ve reform paketleri’, ‘siyasî alanın genişlemesi’, ‘güçler arası denge’, ‘yargının tarafsızlık ve bağımsızlığının tesisi’, ‘siyasî partiler yasasında değişiklik’ gibi konu ve kavramlar, Bahçeli’nin çözüm sürecine yaklaşımının felsefî ve siyasî arka planını göstermektedir…” diyor.

Bu dil dönüşümü sadece devlet stratejisi ve güvenlik gereği olarak okunamaz.

Üzerine düşünmeye değer bir durum söz konusu.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar