Ali BAYRAMOĞLU
Dün Hrant dink davasının duruşması vardı. Hatırlatmak istiyorum, bu davanın vicdanlar için önemini.
Üç yıl önce 15 Aralık 2011'te bu köşede şu satırlar yer alıyordu:
'Genelkurmay bildirisi 22 Şubat Pazar günü yayınlandı (...) Ertesi gün sabahın erken saatinde çaldı telefonum. İstanbul Vali yardımcılarından biri arıyordu (...) Valiliğe beklediğini bildirdi (...) /İçeri buyur ettiğinde, odasında biri bayan iki kişi daha oturuyordu (...) 'kendisinin yakınları olduğunu, sohbetimizde hazır bulunmalarında bir mahzur görüp görmediğimi' sordu. 'Mahzur görmediğimi' söyleyip oturduğumda zaten ortamın nazikliğini kavramıştım (...) Vali Yardımcısı, 'Hrant bey' diyordu 'daha dikkatli haber yapmanız gerekmez mi? Sonra böyle haberlere ne gerek var? (...) Hayır, biz sizi biliyoruz ama sokaktaki adam ne bilsin? Bu tür haberleri başka bir niyetle yapıyorsunuz sanabilir... Odadaki misafirlerden erkek olan (...) dikkatli olmamı, ülkeyi ve ortamı gerecek girişimlerden kaçınmamı telkin ediyordu. Beni hangi amaçla oraya çağırdıkları belliydi. Haddimi bilmeliydim. Dikkatli olmalıydım. Yoksa iyi olmazdı!'
Bunlar, Hrant Dink'in ölümünden bir süre önce yazdığı 'Niçin hedef seçildim' yazısından satırlar (…)
Tehdit eden MİT'çiler, katille hatıra fotoğrafı çektiren askerler, cinayet ihbarını sümen altı eden albaylar, komiserler, cenaze törenlerinde Hrant'ın ölümüne övgü düzen generaller... Şu ya da bu yolla, şu ya da bu şekilde, şu ya da bu gerekçeyle hepsi koruma altında, hepsi ana dosyanın, işin dışında...
İtinayla, dikkatle, titizlikle dışında...
Sadede gelelim, devletin Dink cinayetiyle ilgili nihai kararı, mahkemelerin Samast, Hayal ve Tuncel'le ilgili verdiği ve vereceği kararlar değildir. Devletin asıl kararı, savcının MİT'çilerle ilgili zaman aşımı kararında gizlidir. Yargının Trabzon'da, Samsun'da 'diğer oyuncular'la ilgili verdiği kararlarda saklıdır.
Her gün temizlikten söz edilen, her gün temizlik yapıldığı iddia edilen ama bu kadar kirli bir ev gördünüz mü siz, hiç?
'Vicdanlılar', karşılaştıklarında Hrant Dink'e ne diyecekler acaba?
'Yapamadık, bulamadık, izledik mi' diyecekler...
Senin yazdığın, işaret ettiğin ölüm dalgasının ilk esintisini bile koruma altına aldı devlet, biz de öylece baktık, bakmak zorunda kaldık mı diyecekler?
Hrant onlara hafif kalkan kaşı ve müstehzi gülümsemesiyle bakacak...
Onlar ezilecekler, küçülecekler...
Ve asıl hüküm o an, o zaman verilecek...'
3 yıl sonra bugün daha derin, daha vahim bir noktadayız…
Türkiye ağır bir kavganın içinde…
Yargının 'gerek siyasi bir silah olarak', gerekse bunu engellemek için 'müdahale edilen silah olarak' içine düştüğü hal, demokrasinin seviyesini yerlerlerde süründürüyor.
Bu bitişe, bugün gelinen noktaya Dink davası adım adım tanıklık yaptı…
Bugünün tüm oyuncuları o davanın içinde, raflarında, sayfalarında var.
Bu davanın 'kilit' olduğunu, karanlık odaları aydınlığa kavuşturacak ana dosya olduğunu kimileri görmedi,
hala görmüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025