Ali BAYRAMOĞLU
Yaşanan bunca değişim, alınan bunca yol ana dokuyu doğal olarak ortadan kaldırmıyor.
Bu açıdan bakıldığında görülür ki, cemaatimsi toplum dokusu Türkiye'nin en önemli sosyolojik verisi ve en önemli siyasal sorunudur.
Bizde toplum iç içe girmiş, bütünlenmiş bir yapıdan çok yan yana duran bir topluluklar serisi olarak karşımızdadır.
Dindarlar, laik-seküler kesim, Kürtler, Aleviler, sol, milliyetçi gruplar, azınlıklar zımni bir milletler düzeni içinde yaşarcasına her biri içine kapalı değer sistemleri içinde varlıklarını sürdürürler. Güven, siyaset, değer açısından ortak sahalar genellikle geride durur.
Böyle bir dokunun temel meselesi doğal olarak bu gruplar arasındaki ilişkiler üzerine oturur.
Demokratik dalga, reform, ekonomik ve siyasi istikrar dönemlerinde gruplar arası temaslar artar.
2002-2007 hatta, 2010 Türkiye'yi böyle düşünmek mümkündür. Özgürlük talebi, çıtası, hamleleri farklı kesimleri kuşattıkça etkileşim kapıları açılır, ortak tanım arayışları artar.
Buna karşılık iniş dönemlerinde ya da topluluklar arasındaki güç, temsil ve görünürlülük dengesinin, hiyerarşisinin bozulduğu ilişkiler kopar ve karşımıza kutuplaşmalar çıkar. Birbirini duymayan, anlamayan, hatta farketmeyen bloklar oluşur.
Son bir kaç yılın Türkiye'si de buna örnektir.
Bu tür kutuplaşma ve kopuş dönemlerinin önemli bir özelliği vardır. Toplumun siyasete esir olması siyasetin içinde hapsolmasıdır. Siyasetin toplum, toplumsal ve topluluklar üzerindeki tahakkümü kutuplaşmayla doğar ve ne yazık ki fasit bir daire oluşturarak kutuplaşmayı besler.
Velhasıl kuvvetli bir 'ötekileşme' ve 'ötekileştirme', yeniden cemaatleşme süreci olarak kutuplaşma kolay ürer, zor gider...
Bugün sorunumuz temel olarak budur.
Yolsuzluk, yozlaşma, tarz-ı siyaset, cemaat meselesi, otoriterleşme, kimlik siyaseti, itiraz siyasallaşması; bunların hemen hepsi en azından iç içe giren birbirini üreten bir bütün olarak, birer besleyici ve birer sonuç olarak bu şemsiyenin altında yer alıyorlar.
Elbet son 10 yıl, özellikle sosyolojik alanda pek çok dönüşüme tanık oldu. Kimlikler kendi içinde yeniden yapılandı, daha özgürlükçü bir istikamet tutturdu. Ancak görüyoruz ki ana doku, sert zihniyet çekirdeği çok dirençli ve alınacak daha pek çok yol var.
Şöyle bir bakın:
Bugün Türkiye, tüm aktörleriyle, siyasetçisi ve aktivistiyle, gazetecisiyle, dindarıyla, genciyle, diğer toplumsal unsurlarıyla boğucu bir siyasete, siyasi kutuplaşmaya esir düşmüş halde. Hiçbir oyuncu bu ortamdan çıkış arayan, zorlayan ipucu vermiyor, umut ışığı sunmuyor.
Çıkışı, rakibin mağlubiyeti, ezilmesi, geriye itilmesi olarak sanma dalgası, daha doğrusu körlüğü her yere hakim.
Basın malum, yazarlar keskin, gençler öfkeli...
Öfke ve kutuplaşma aç bir kurt gibi önüne çıkan her şeyi silip sürüpüyor, yiyip bitiriyor.
Türkiye'nin siyasi sorunları, anayasa meselesi, ekonomi, dış politika, İŞID yanında önemli meselelerden birisi budur.
Öfkeyi dindirmek, kutuplaşmayı azaltmak, uçağın burnunu tekrar yukarı çevirmek, başta hükümet tüm aktörlerin ilk hedeflerinden birisi olmalıdır.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- CHP nasıl iktidar olur?
19.06.2025 - Toplumda esen rüzgarlar
8.06.2025 - Bir korkudan diğerine Türkiye…
5.06.2025 - Çözüm toplumda neden kabul görüyor?
2.06.2025 - Siyasi denge nereye doğru?
29.05.2025 - Lozan meselesi, siyaset ve gelecek…
18.05.2025 - Barış ve yerleşik korkular…
15.05.2025 - Barış süreci şimdi başlıyor…
10.05.2025 - Dünyanın hali
8.05.2025 - Barış sürecine en çok kimler karşı?
4.05.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
türk
yazıda da belirtildiği gibi bir çok şeyle ilgili önyargıya sahip olabiliyor insan.ali bey de güzel bir mevzuya değinmiş insanlara yapılan önyargı ile ilgili.ama ali bey şunu kaçırmış, dışlayana, yaşam hakkı tanımayana, yaşam hakkı tanınmaz. men dakka dukka demiş atalarımız, boşuna dememişler.
ali uzun
ömer kardeşim yazın çok güzel fakat insanın kendine olan ön yargılarından bahsemişsin sadece bir de :bir insanın başka insanlar hakkındaki ön kabul ve yargılarından nasıl kurtulacağız.Bizden olmayanı dışlama ve hayat hakkı vememe ön yargılarımızdan tolum olarak çok çekiyoruz.